From the hospital traduction Turc
1,930 traduction parallèle
Guys! Surveillance from the hospital.
Hastanenin dijital güvenlik kayıtları.
And if I wasn't such a coward, I'd have stuck a gun in my mouth Day I got home from the hospital.
Eğer korkağın biri olmasaydım, hastaneden eve döndüğüm gün kafama silahı dayardım.
No, Dylan, this is my house, and I'm trying to find out how you got here from the hospital.
Hayır, Dylan. Burası benim evim ve hastaneden buraya nasıl geldiğini anlamaya çalışıyorum.
Frankly, I was hoping to pry Lloyd away from the hospital for a while- -
Doğrusunu söylemek gerekirse Lloyd'u bir süreliğine hastaneden kaçırabilirim diye umuyordum.
Any idea when she'll be released from the hospital?
Hastaneden ne zaman çıkacağına dair bir bilgi var mı?
I think she's gonna need a ride back from the hospital.
Sanırım onu hastaneden almam gerekecek.
I just got a text from a buddy of mine from the hospital.
Hastanedeki bir arkadaştan mesaj geldi.
I escaped from the hospital.
Hastaneden kaçtım.
Hello, I'm calling from the hospital.
Alo, hastaneden arıyorum.
With the fiancée, he pulled out the trusty "I can't call you from the hospital" act.
Sözlüsü için ise güvenilir "Seni hastaneden arayamam." oyununu oynadı.
But I got some pudding from the hospital.
Hastaneden puding almıştım.
I just got word from the hospital.
- Az önce hastaneden haber geldi.
I'm Jane from the hospital.
Ben Jane. Hastaneden geliyorum.
Holloway called from the hospital.
Hastaneden Holloway aradı.
These just came through from the hospital.
Bunlar şimdi hastahaneden geldi.
Noona do you need me to bring your bag back from the hospital?
Abla, çantanı hastaneden geri getirmemi ister misin?
Heard you disappeared from the hospital, I began to worry.
Hastaneden kaybolduğunu duyunca üzülmüştüm.
She was released from the hospital.
Hastaneden taburcu oldu.
She was released from the hospital today and I understand her to be at home.
Bugün hastaneden taburcu oldu, evde dinleniyor olmalı.
Actually, when he spoke to me from the hospital he said he was already talking to Weasel about real estate availability in our sewer system.
Doğrusunu istersen hastaneden aradığında Gelincik'le konuştuğunu ve bizim kanalizasyon sisteminde bir gayrimenkul almak istediğini söyledi.
She just got back from the hospital.
- Güçleniyor. Şimdi hastaneden geldim.
Stealing from the hospital?
Hastanelerden çalarak mı?
She might be able to come home from the hospital a couple days a week, But I don't know if she's gonna make it.
Belki birkaç günlüğüne hastaneden eve gelebilir,... ancak iyileşir mi hiç bir fikrim yok.
I'll pick up the deceased from the hospital.
Merhumu hastaneden alırım.
- Well, can you please go find them and tell them we're back from the hospital?
Şey, Onları bulabilir misin ve hastaneden döndüğümüzü söyler misin?
'When's Dad coming home from the hospital?
Babam hastaneden ne zaman gelecek?
When she was released from the hospital, the doctors said she'd make a full recovery.
Hastaneden taburcu olduğunda doktorlar tamamen iyileşebileceğini söylemişlerdi.
The doctors say Miss Marchetti will be released from the hospital tomorrow.
Doktorlar Bayan Marchetti'nin yarın hastaneden taburcu olacağını söylediler.
The question is whether Rizvan Khan... who has just been discharged from the hospital will get to meet him.
Bakalım hastahaneden yeni taburcu olan Rizvan Khan onunla görüşmeye gelecek mi?
Well he escaped from the hospital last night and your neighbor said he saw him coming into your house.
Dün gece hastaneden kaçtı ve komşunuz sizin evinize girdiğini söylüyor.
An outfit to bring the babies home in from the hospital.
Bebekleri hastaneden eve getirmek için kıyafet gerekiyor.
Yeah. I can get some bleach from the hospital.
Hastaneden biraz çamaşır suyu getirebilirim.
I'm supposed to get someone from the hospital.
Hastaneden birilerini almam gerek.
I'll buy you something from the hospital gift shop.
Size hastanenin hediye dükkanından bir şeyler alırım.
When you came home from the hospital, your baby's fate was decided.
Hastaneden eve geldiğin o gün bebeğinin kaderi belirlenmişti.
It's, uh- - It's Nick Scanlon from the hospital the other night.
Ben Nick Scanlon hastaneden geçen akşam.
Raleigh, this is Sam, my friend from the hospital.
Kaleigh, bu da Sam. Hastaneden arkadaşım.
" I'm really glad to be home from the hospital.
Hastaneden eve geldiğim için çok mutluyum.
Well, I took her to the hospital and the night kind of got away from me, and then I came here, you know, to surprise you.
Kızı hastaneye götürdüm. Neredeyse bütün gece uğraştım. Sonra da buraya geldim.
What about the other two who helped Benaissa to escape from hospital.
Ya Benaissa'nın hastaneden kaçırılmasına yardım eden diğer ikisi?
We compared DNA from the Compass Killer's first victim to Hollis Eckhart's hospital blood samples.
pusula katilinin ilk kurbanından alınan DNA örneğini... Hollis Eckhart'ın kan örneğiyle karşılaştırdık.
A medical report from the field hospital at the main camp
Ana kamptaki sahra hastanesinden bir rapor.
- A report from the field hospital
Sahra hastanesinden gelen bir rapor.
And they moved you straight from the brig hospital to a training facility, right?
Seni hastane koğuşundan çıkarıp doğruca eğitim alanına götürdüler, öyle mi?
This is from the guy who died at the hospital
Hastanede ölen adamın üstünde buldum.
According to Cho In, from the moment he was kidnapped in China to when he woke up today in the Cheongju hospital,
Cho In'in söylediğine göre, Çin'de kaçırılmış, bugün de Cheongju'da bir hastanede gözlerini açmış.
He died in the hospital from the effects of wounds.
Hastanede hayatını kaybetti.
He was discharged yesterday from the Manzanares Hospital and we don't know what to do with him.
Manzanares Hastanesi'nden dün taburcu ettiler, ne yapacağımızı bilmiyoruz.
I quite enjoy traveling across the country, shuttling from center to center, hospital to hospital.
Ülkeyi dolaşmayı merkezler ve hastaneler arasında gidip gelmeyi seviyorum.
I wasn't going to be in my body, I was going to be out in the universe and it didn't matter where you launched from, it could be a hospital room, it could be the jungle in the Amazon, it didn't matter where
Çünkü nerede olduğumun önemi olmadığı konusunda bilgim yoktu. Bedenimin içinde değil, evrende bir yerlerde olacaktım. nereden izlediğinizin önemi yoktu, bir hastane odası, amazonda bir orman, nerede olduğunuz önemli değildi ;
Police are now hunting a mass murderer believed to have escaped earlier today from the Broadwood hospital for the criminally insane.
Polis, bugün erken saatlerde Broadwood Hastanesi'nden kaçan akıl hastası seri katili arıyor.
from the bottom of my heart 69
from the very beginning 50
from the future 31
from the heart 21
from the past 16
from the start 66
from then on 61
from the moment i saw you 17
from the store 18
from them 20
from the very beginning 50
from the future 31
from the heart 21
from the past 16
from the start 66
from then on 61
from the moment i saw you 17
from the store 18
from them 20