He's dead now traduction Turc
961 traduction parallèle
Now, Mark, he's dead serious.
Şimdi, Mark, o çok ciddi.
Yeah, and now he's come to a dead stop.
- Evet. Ve sonunda da ölümüne durdu.
He didn't pay much when he was alive And now that he's dead?
Peki şimdi ölüyken ne olacak?
But he's dead now.
Ama artık öldü.
Maybe he's dead now.
Belki, şimdi ölmüştür.
He's been dead 20 minutes, and weeping and wailing won't make him any deader 20 years from now.
Öleli 20 dakika oldu ve ağlamak, sızlamak 20 yıl sonra bile onu şu andakinden daha ölü yapmaz.
I mean, Captain Vickery's account and now he's dead.
Demek istediğim, Yüzbaşı Vickery'ın tabiriyle ve şimdi o öldü.
I was in love with him, and I knew it for the first time that night but now he's dead, and I'm not sorry. He wasn't worth it.
Ona aşık olduğumu o gece anlamıştım ama şimdi ölü ve ben üzgün değilim.
He's dead now, except he's breathing.
Nefes alması dışında ölü sayılır.
He's dead ahead of us now.
Şimdi önümüze geçti.
Now he's dead, murdered.
Artık öldü, öldürüldü.
He's been dead almost a year now.
Öleli neredeyse bir yıl oluyor.
He's dead now.
O öldü.
Now he's dead, I can.
Öldüğüne göre, söyleyebilirim.
He's dead now.
Hayatta değil.
He's probably dead by now.
Şimdiye kadar muhtemelen ölmüştür.
And now he benefits us when he's dead.
Ama şimdi ölüyken bize yararı dokunuyor.
An arm off and out in that cold, he's dead now.
Bu soğukta kolu kopuk halde şimdiye çoktan ölmüştür.
Couldn't get at him when he was alive, so now they're kickin'him when he's dead. Yes?
Hayattayken bir şey yapamamışlardı öldükten sonra hınçlarını çıkarıyorlar.
Now he's tied to a dead arm for the rest of his life, a claw hand.
Artık hayatı boyunca ölü bir ele bağlı yaşayacak, Pençe gibi bir el.
Now he's dead and I'm getting my $ 1800.
Artık ölü olduğuna göre, 1800 dolarımı almam gerek.
Curt was afraid of him, but now he's dead.
Curt ondan korkardı ama o şimdi öldü.
Now he's dead.
Şimdi bak öldü.
And now he's dead.
Sıkı çalışırdı. Ama öldü.
These things are so important to me now that he's dead.
Artık öldüğü için böyle şeyler benim için çok önemli.
Now he's been dead two years by the Vistula.
Helmut, Vistula Nehri'nde öleli iki yıl oldu.
Now he's in the ground, dead.
Artık o da öldü.
Now he's dead, so it doesn't matter.
Artık o öldüğüne göre sorun kalmadı.
Now that he's dead, she loves him.
.. seviyormuş şimdi onu.
And now he's dead.
Şimdi o öldü.
He's dead now.
Artık bir ölü.
Everyone talks about him now he's dead
Ölmeden önce kimse ondan bahsetmezdi.
Juan knew ; now he's dead.
Juan biliyordu, öldü.
Thanks for not giving me away, but... he's dead now.
Beni ele vermediğin için teşekkürler ama o şimdi öldü.
But now that he's dead it's all over
Ama şimdi o öldü her şey bitti.
Now she's dead because he didn't have a spare tyre.
Artık karısı da yaşamadığından, bizimkisi göbek bağlayamıyordur.
Now that he's dead.
Artık o öldü.
So now, he's dead like he should be.
Olması gerektiği gibi öldü.
Anybody now caught spreading such stories the Son of God, the Messiah and such, is to be judged an enemy of the State and stoned until he's dead.
Tanrının oğlu ve Mesih hikayeleri yayanlar... devlet düşmanı olarak suçlanıyor... ve ölene kadar taşlanıyorlar.
I was never afraid of pinto when he was alive, and i sure ain't afraid of him now that he's dead.
Pinto hayattayken bile ondan korkmadım. Ölüsünden kesinlikle korkmam.
He's been dead quite a long time now.
Çok uzun zaman önce öldü.
Now that he's dead, you're their only lead.
O öldüğü için sen ellerindeki tek ipucusun.
Let it take his body now he's dead.
Bedenini denizler alabilir.
But he's dead now, and you are alive.
Artık o ölü sen hayattasın.
Suppose he's dead by now.
Daha doğrusu Kanada'ydı.
Now he says Big Jim is dead, he's the new boss and everybody has to pay him a 50 percent service charge that's for protection.
Koca Jim öldüğüne göre yeni patron oymuş ve herkes ona yüzde 50 hizmet bedeli ödemeliymiş güya koruma içinmiş.
He's a dead paperhanger now.
Artık ölü bir badanacı.
Now please, Aydan is dead, if he's committed a crime, he's paid for it.
Şimdi, lütfen. Aydan öldü. Bir suç işlediyse cezasını da çekti.
Why do you come now that he's dead when you could have come while he lived when he needed you?
Neden şimdi geldin ki? O öldü. Hayattayken, sana ihtiyacı varken, neden gelmedin?
He's dead now.
Artık yaşamıyor.
Now he's dead.
Şimdiyse o bir ölü.
he's dead 3015
he's dead to me 17
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
he's dead to me 17
nowhere 621
now you see me 17
now we're talking 175
now it's your turn 200
now you're talking 179
nowhere to run 17
now i'm 51
now you know 219
now it's my turn 140
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now i am 50
now if you'll excuse me 220
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now that i think about it 142
now is the time 102
now's your chance 115
now then 570
now i am 50
now if you'll excuse me 220
now look 431
now go 556
now it's mine 27
now is not the time 119
now i 66
now i get it 126
now go home 47
now tell me 164
now's not a good time 92
now you listen to me 140
now let's see 22
now come on 347
now listen up 51
now i 66
now i get it 126
now go home 47
now tell me 164
now's not a good time 92
now you listen to me 140
now let's see 22
now come on 347
now listen up 51