English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ H ] / Hold still

Hold still traduction Turc

2,753 traduction parallèle
Could you hold still?
Lütfen sabit durur musun?
Hold still.
Kımıldama.
Hold still.
Kıpırdamadan dur.
Hold still!
Kıpırdamadan dur!
Hold still!
Kıpırdama!
Hold still.
Kıpırdama.
yeah, hold still.
Evet, sabit kal.
So just, uh... just hold still, because this is going to leave a mark.
Tutun çünkü bu iz bırakacak.
Hold still.
Sabit dur.
Hold still!
Sabit dur!
Look, if he doesn't hold still, I'm gonna have to sedate him.
Bak, eğer yerinde durmazsa, onu yatıştırmak zorunda kalacağım.
Just... Hold still. I don't like anything near my eyes.
Gözlerime yaklaşılmasından hoşlanmam.
Shh, shh. Just hold still.
- Kımıldama sen.
Smile and hold still, kiddo.
Gülümse ve kımıldamadan dur evlat.
Shit, it is more stuck hold still burning.
Lanet olsun, Hala yanıyor.
- John-John, hold still.
- John-john, sabit dur.
Hold still!
Sıkıca tutun.
Hold still.
Rahat dur.
Okay, hold still.
Evet, öyle dur bakalım.
- Hold still - Get this off me
- Çek şunu üstümden.
- Hold still!
- Kıpırdama!
Hold still.
Öyle dur.
Hold still-
Rahat dur-
Hold still.
Kıpırdama!
Hold still and watch the birds.
Hareket etmeden dur ve kuşları seyret.
What for? Now hold still'cause this might pinch a little bit.
Sıkı dur çünkü bu şey biraz acıtabilir.
Hold still.
Olduğun yerde kal.
- Hold still
- Kıpırdama.
Hold still.
Dayan.
Hold still for me.
Benim için dayan.
I said hold still! ( yells )
Tut diyorum şunu!
Hold Still.
- Kıpırdama.
Hold still. You have a feather here.
Kafanızda bir tüy var.
- Get his paw! Hold still!
- Patisini tutun!
Castle, come on. Just hold still.
Castle, sadece sabit dur.
Hold still, please.
Sabit kal, lütfen.
You can have one on each finger and still hold a cup of coffee.
Her parmağına bir tane alırsın, bir yandan da kahveni yudumlarsın.
Five years of my business life wasted, and I'm still supposed to hold your hand.
Beş yıllık iş hayatım boşa gitti ve hala elinden tutman gerekiyor.
Lane, can you try to hold still?
Lane, kıpırdamadan durabilir misin?
Just hold very still.
Herkes yerinde kalsın.
Yeah, I'm still here. Hold on.
Evet, hâlâ buradayım.
She doesn't still hold a grudge, does she?
- Hala kin beslemiyor, değil mi?
You still on hold?
- Hâlâ bekliyor musun?
But that patch of skin on his back, and the way he hears that signal... They still got a hold over him.
Ama sırtındaki o parça sinyalleri duyması hâlâ onu kontrol ediyorlar.
Maybe he won't hold this against me, And we're still on for the laker game.
Herhalde bu yüzden bana yüz çevirmez ve Laker maçına gidebiliriz.
We haven't found any more, but there's still the keel hold to check.
Daha fazla bulmadık, ama hala omurga ambarını kontrol etmedik.
Can they still hold the sand from our hunting grounds?
Hala av bölgelerimizden kumları tutabilirler mi?
Hold her still.
Sıkı tut.
So, if you just hold that absolutely still, let's find out where the bullet went.
Şimdi onu tamamen sabit tut. Bakalım mermi nereye gitmiş.
Hold on, we can still do this.
Dur biraz bunu hâlâ yapabiliriz.
So with 60 people on that balcony, it still would have managed to hold.
Yani balkondaki 60 kişiyi,.. ... hâlâ taşıyabilir durumdaymış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]