I am so relieved traduction Turc
70 traduction parallèle
- I am so relieved that you think so, too.
- Senin de böyle düşünmen rahatlattı.
- I am so relieved!
- Çok rahatladım.
I can't thank you enough, Lieutenant. I am so relieved about Lydia, I...
Lydia konusunda çok rahatladım, ben...
I am so relieved to hear you say that!
Bunu senden duymak beni öyle rahatlattı ki!
I am so relieved.
Çok rahatladım.
Oh, that would be so great. I am so relieved!
Bu küçük merakımızı bir kenara bırakıp, dans edelim ve birbirimizden hoşlanmamayı sürdürelim, tamam mı?
I am so relieved to find you
Sizi bulduğuma çok sevindim.
I am so relieved. It was tearing me up inside... that poor man was taking all the blame.
O zavallı adamın suçlanması içimi kemiriyordu.
Thank God, I am so relieved.
Tanrıya şükür, çok rahatladım.
Actually, I forgot something in... I am so relieved that your mother decided... not to cook the rehearsal dinner.
Sanırım bir şey unuttum. Annenin prova yemeğini pişirmemesine çok sevindim.
I am so relieved!
Çok rahatladım!
I am so relieved! We are killing ourselves here.
Kendimizi öldürüyorduk.
I am so relieved. I was such a wreck all day at work.
İşte bütün gün dağılmış haldeydim.
I am so relieved that you've returned to me safe and sound.
Bana sağ salim dönmüş olman içimi rahatlattı.
Oh I am so relieved.
Oh be rahatladım vallahi.
To tell you the truth, I am so relieved not to be pretending to be blind anymore.
İşin doğrusu, kör gibi davranmadığım için çok rahatım.
And no matter what happens now, I am so relieved.
Ve şu anda ne olduğunun önemi yok, o kadar rahatladım ki.
I am so relieved you two are here.
Burada olmanız beni çok rahatlattı.
Oh, I am so relieved.
Oh, çok rahatladım.
I am so relieved you weren't seriously injured.
Ciddi bir yaranız olmadığına çok sevindim.
I am so relieved that you're meeting boys again.
Erkeklerle yeniden görüşmeye başladığın için çok rahatladım.
Oh, well, I am so relieved.
Çok iyi. Ne kadar ferahladığımı anlatamam.
Bree, I am so relieved.
Bree çok rahatladım.
Well, I didn't want to say this before, but I am so relieved.
Bunu daha önce söylemek istemedim, ama çok rahatladım.
I am so relieved.
Oh be rahatladım.
Oh, God, I am so relieved.
Tanrım, çok rahatladım.
Oh, I am so relieved because the truth is I am as far from married as a human being can possibly be.
O kadar rahatladım ki! Çünkü işin doğrusu, evlilikten bir insanın olabileceği en üst derecede uzağım.
I am so relieved you're both safe.
İkinizin de güvende olması içimi rahatlattı.
I am so relieved to hear you say that.
Bunu söylemen beni rahatlattı.
I am so relieved.
Ay çok rahatladım.
You know what? I am so relieved.
Biliyor musun, içim çok rahatladı.
Holy shit, I am so relieved.
Hadi ya! Çok rahatladım.
That is why I am so relieved that in the scales of cosmic justice, God's grace weighs so much in the scale.
Kozmik adalet terazisi beni öyle rahatlatıyorki, Tanrı'nın ölçeği lütfunun ağırlığındadır.
I am so relieved one of us is young enough to know what that means.
En azından birimizin bunun ne manaya geldiğini anlayacak kadar genç olması beni çok rahatlattı.
Can I just tell you, I am so relieved that the girls were out of town last night.
Sadece şunu söyleyebilirim,... dün gece kızlar şehir dışında oldukları için içim çok rahat.
- I am so relieved.
- Çok rahatladım.
You're not offended that I want to throw you a wedding party after missing the wedding? I am so relieved.
Düğünü kaçırdıktan sonra kutlama partisi düzenlemek istedim ve alınmadın, içim rahatladı doğrusu.
- OH, I AM SO RELIEVED.
Çok rahatladım.
Oh, I am so relieved.
- İnanılmaz rahatladım.
I am so relieved. I'm really relieved.
— Çok rahatladım, gerçekten çok rahatladım.
Oh, my God, I am so relieved.
Aman Tanrım, Çok rahatladım.
I am so relieved... to hear of your survival.
Yaşadığını duyunca öyle bir rahatladım ki.
I just wanna say, OK, how relieved I am that, you know, it's nothing serious'cause... My uncle Jedlow, he had a really bad, um, nut experience, and I was just nervous for you, so...
Ciddi bir şey çıkmadığı için ne kadar rahatladığımı söylemek istiyorum, çünkü amcam Jedlow çok kötü bir haya deneyimi yaşadı ve senin için çok endişelendim.
I am so relieved.
Çok rahatladım
And I am so... relieved. She's right where I left her.
Onu bıraktığım yerde.
I am... so happy and I'm so relieved.
Çok sevindim ve rahatladım.
I cannot tell you how relieved I am to see her recovering so.
İyileşiyor olduğunu görünce nasıl rahatladığımı anlatamam.
I am so relieved.
Her yerde seni aradım. Çok üzgünüm ama her şey düzelecek.
I am so relieved, my darling.
Bunu duyduğuma çok sevindim hayatım.
I am relieved the police solved it so expeditiously.
Polis bu işi böyle çabuk çözdüğü için çok rahatladım.
Well, I know I speak for the board when I tell you how relieved I am that you're being so reasonable.
- Evet, kurul adına konuştuğumu biliyorum sen makul davrandın nasıl söylesem ben rahatladım.
i am 12154
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am done 94
i am a doctor 102
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am calm 93
i am a nurse 16
i am flattered 27
i am fine 205
i am so hungry 36
i am done 94
i am a doctor 102
i am ready 157
i am so proud of you 189
i am calm 93
i am trying 78
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am hungry 77
i am so sorry 2194
i am your father 86
i am sure 177
i am very busy 19
i am tired 83
i am so glad 20
i am begging you 120
i am happy 170
i am hungry 77
i am so sorry 2194
i am your father 86
i am sure 177