English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / I bet you can

I bet you can traduction Turc

927 traduction parallèle
- I bet you can't speak French.
— Bahse girerim Fransızca bilmiyorsundur.
I bet you can't get the brass ring out of the bull's nose.
Bahse girerim, boğanın burnundaki halkayı alamazsın.
I bet you can't guess...
Bahse girerim tahmin edemezsin...
- I bet you can keep a secret, can't you?
- Bahse varım ki, sır tutabilirsin. Değil mi?
I bet you can't play "Possum Up A Gum Tree".
"Sarig ağacındaki kuşları" çalamayacağınızdan eminim.
I bet you can't wait to die, so you can rest forever.
Meraktan çatlamazsan da ölürsün eminim.
I bet you can't even spell it.
Bahse girerim isimlerinin bile duymamışsındır.
- I bet you can't. - Well, let's see you try.
- Görelim, dene.
I bet you can't guess who's the new marshal.
Tahmin edin yeni şerif kim.
I bet you can't do everything I can.
Bahse varım benim yaptığım her şeyi yapamazsın.
I bet you can't guess what I was in for.
Eminim neden geldiğimi tahmin edemezsiniz.
I'll bet you can.
Kesinlikle yapabilirsin.
I'll bet you a buffalo hide he can't heave it into that post back of ya.
Bir bufalo derisine seninle iddiaya girerim ki sırtının üzerinden arkadaki direğe atamaz.
I'll bet you can't guess who this is!
( SESİNİ HIRLATARAK ) Bahse girerim benim kim olduğumu tahmin edememişsindir.!
Well, you can just bet I'm jealous.
Kıskancım tabii ya.
I bet 5 English pounds that I can climb mountain higher than you.
5 İngiliz Pounduna iddia girerim dağda sizden yukarı tırmanırım.
You know, Ryan, I bet you and I can make a deal that'll be extremely beneficial to the both of us.
Biliyorsun Ryan, seninle ikimiz için de çok faydalı olacak bir antlaşma yapabiliriz.
- You bet I can.
— Emin ol içerim.
I'll bet a buck to a nickel you can't get the ball past the other team.
Kazanamayacağınıza bire yirmi bahse girerim.
I'd bet you all the expenses of the experiment you can't do it.
Bu deneyin tüm harcamaları üzerine bahse girerim ki bunu başaramazsın.
You bet you can't, you're playing a polka, and I taught you a conga.
Elbette bulamazsınız. Siz polka çalıyorsunuz bense size'conga'öğretmiştim.
You can bet if I had those bonds, I'd watch them like...
O tahviller bende olsa var ya, her gün...
I'll bet you can't guess whom I met accidentally on the train.
Trende tesadüfen kimle karşılaştığımı tahmin edemeyeceğinize eminim.
I bet you a pair of tickets I can tell you how much you've taken in 3675 dollars
Kasada ne kadar para biriktiğine dair 2 biletine bahse girerim. 3675 Dolar.
I bet you're fed up to the gills.
Eminim bu durum canına tak etmiştir.
Bet you I can hit that ding-dong straight off.
Bahse var mısın? O çanı vurabilirim.
- If it can be done, I'd bet on you.
- Senin yapacağına bahse girerim.
I bet I can still fool you.
Sonunda seni kandıracağım.
well, I had a bet with a friend of mine. I wonder if you can help me.
Bir arkadaşımla bahse girdim, belki siz yardımcı olabilirsiniz.
If there'd been gold, you can bet I'd have seen it.
Eğer altın olsaydı, eminim ben görürdüm.
I know what it's like myself, but, well, you shouldn't ought to bet if you can't afford to lose.
Bu durumu ben de epey iyi bilirim ama gücünüz yetmiyorsa bahis oynamamanız gerekir!
When I nod my head, you try to cry out, and I'll bet you can't do it.
Başımı sallayınca, bağırmaya çalışın.
Mrs Sturges, I bet I can count on you to put in a good word for me.
Bayan Sturges, sanırım hakkımda olumlu şeyler söyleyeceğinize güvenebilirim.
I'll answer it. You can bet your hat water's important to me... as it is to everybody else in the state.
Ülkemdeki herkes için olduğu gibi benim için de suyun önemi var.
You know, I bet I can guess what's on your mind.
Biliyor musun, bahse girerim aklındakinin ne olduğunu tahmin edeblirim.
Will you bet 1,000 bucks that if I name a doll, you can take the same doll to Havana with you tomorrow?
Bahse var mısın? Sana bir kadın söyleyeceğim, yarın onu Havana'ya götürebileceğine dair 1000 dolara bahse girer misin?
I'll bet you a couple of hundred dollars... I can trap you, Baroness.
200 $'a bahse girerim ki... sizi tuzağa düşürebilirim Barones.
And I'll bet every one of'em paid you to locate the land, to say nothing of what you can squeeze out of'em in this whiskey mill.
Ve yine bahse girerimki yerleşimciler sana ödeme yaptılar, karşılığında dişlerini sıkıp senin ne yaptığını söylemeyecekler. Hemde bu viski değirmeninde.
YOU CAN BET ON THAT. I'LL SWEAR IT. I SWEAR BEFORE GOD THAT NO WORD
Yemin ediyorum : dün burada olanları hiç konuşmayacağıma yemin ederim.
I should also be very happy to bet that you can't do it.
Ayrıca bunu başaramayacağınıza bahse girmeye de memnun olurum.
- You can bet I know about that.
- Elbette biliyorum.
But I can tell you this... I'll bet you I can spot a fake as far as I can see one.
Ama numara yapıp yapmadığını söyleyebilirim.
Because I know that if you so much as place one more bet, you can't stop, but I can.
Çünkü biliyorum ki, bir kez oynayıonca, kendini tutamıyorsun, bense tutabiliyorum.
- You bet I can.
- Bahse girer miydin?
You bet your sweet life I won't.
Tatlı canınız için dua edin de bir sorun yaşamayalım.
I bet I can make you say yes.
Bahse girerim, sana "evet" dedirtebilirim.
I'll bet you $ 2 you can't hit it ten times in a row.
2 $'ına bahse girerim, bununla peşpeşe on defa saydıramazsın.
Sure enough to bet you can't prove I'm anybody else.
Başka biri olduğumu ispatlayamayacağına eminim.
You can bet on that. When I answer those charges on TV tomorrow night...
Palm Beach'de önemli insanların olduğu büyük bir iş.
You bet your ass I can.
Tabii ki beklerim.
So you see, Stell, when I tell you that you're a vibrant, beautiful, exciting woman, you can believe me, you can bet it's the truth.
Şunu demek istiyorum ki, sana heyecan verici, güzel bir kadınsın dediğim zaman bana inanabilirsin, gerçeği söylediğimden emin olabilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]