I knew him traduction Turc
3,457 traduction parallèle
Since I was seven, I knew him.
Onu 7 yaşımdan beri tanırdım.
But I liked him before I knew him.
Fakat ben onu tanımadan Önce sevdim.
I thought I knew him.
Onu tanıdığımı sanıyordum.
When I knew him, it was young-man musk.
Onu tanıdığım zamanlarda bu genç adam kokusuydu.
I knew him 30 years.
Onu 30 yıldır tanıyordum.
So I knew him from then. He was just one of the guys.
O zamanlardan tanışıyorduk.
Foss, I knew him in the covers of science-fiction books.
Foss'u bilim kurgu kitaplarının kapaklarından tanırdım.
Before I knew it, I had told him that you had given me the airplane ticket.
Tae Yong öğrendiğinde o kadar çok kızdı ki o anda uçak biletini vermemi sizin istediğinizi söyledim.
As soon as I saw him, I knew he was Hwa-sun's ex-husband
Gördüğüm gibi Hwa Sun'un eski kocası olduğunu anladım.
We knew snake was hiding in the alley, so Raph and I made him think we would be in the van.
Yılan'ın burada saklanacağını biliyorduk böylece Raph ve ben, mibinüsün içerisinde olduğumuzu düşünmesini sağladık.
They'll think you knew about the affair and killed him on purpose, but if I tell them that I lied about the rape...
İlişkiden haberin olduğunu ve onu bilerek öldürdüğünü düşünecekler. Ama tecavüz konusunda yalan söylediğimi açıklarsam...
I knew you had feelings for Jack when I tricked him into believing I was you.
Onu sen olduğuma inandırdığımda Jack'e karşı hislerin olduğunu biliyordum.
I called him a month ago... The grandson I barely knew...
Onu bir ay önce aradım yani neredeyse hiç tanımadığım torunumu.
I kinda like him, but I didn't say anything, because I knew you'd make a big deal about it.
Ondan hoşlanıyor gibiyim ama sana bir şey söylemedim. Çünkü yaygara yapacağını biliyordum.
And I didn't worry once for him that day because I knew he had sense.
O gün hiç telaşlanmamıştım. Çünkü sağduyulu olduğunu biliyordum.
How'd you know him? Just someone I knew before... How'd you know him?
Nereden tanıyorsun onu?
If I knew you'd do this, I should have confessed to Tae San when I met him earlier.
Bunu yapacağını bilseydim onu daha önce tanıdığımdan, itiraf ederdim.
I knew I shouldn't get involved with him, but I couldn't help myself.
Onu bu işe dahil etmemem gerektiğini biliyorum ama kendimi tutamadım. Ona bağlanmıştım.
So I knew Paul Prenter and I hired him. Paul Prenter was an important part of Freddie's life.
Paul Prenter Freddie'nin hayatının önemli bir parçasıydı.
I knew it was him.
Katil olduğunu bildim.
Problem is, I didn't know why I knew it was him.
- Sorun ise katil olduğunun sebebini bilemedim.
He drank too much, and I always knew where to find him.
Çok fazla içerdi. Ve her zaman onu nerede bulacağımı bilirdim.
I taught him everything I knew.
Bildiği her şeyi ben öğrettim.
I knew that Bongo would have a good home there and Burns would never find him.
Biliyorum ki Bongo burada iyi bir eve sahip ve Burns onu burada asla bulamaz.
If you knew him as well as I do, you would've included that in your "five hard facts about Snot."
Eğer onu benim kadar bilsen, Bunu Snot hakkındaki 5 önemli bilgiye koyardın
He was very happy when he knew I was pregnant. can we ask him why he died?
Sana hamile olduğumu öğrenince çok sevinmişti. Bir daha gelirse neden öldüğünü sorabilir miyiz?
Since the person we are meeting today is someone mom knew well, so even if he is not my father, I will be able to recognize him.
Bugün buluşacağımız kişi, annemi çok iyi tanıdığından babam olmasa bile, babamın kim olduğunu öğrenebiliriz.
If I my dad knew for sure, then we would go meet him right now.
Eğer babam kesin eminse, onunla hemen buluşabiliriz.
No wonder, I knew he was no luck right when I saw him.. No wonder, I knew he was no luck right when I saw him..
Çıkmalarının 30. gün kutlaması.
But I knew with him the exact moment when I knew I had.
Ama ona aşık olduğum tam anı anlamıştım.
I told him I knew a guy, therefore I come to you.
Ona birini tanıdığımı söyledim, sana gelmedim.
I knew there was something different about him.
Onda bir farklılık olduğunu biliyordum.
- I knew there was something wrong with him.
İnanamıyorum - Evet
I knew this was a hard thing because I found the neighbourhood people protected him, and they wouldn't exactly tell me where he lived.
Meşakatli olacağının ayrımındaydım keza mahalledekiler onu koruyorlardı. Nerede yaşadığı söylemiyorlardı.
I was fresh and new, like a breath of spring, and I knew I brought him joy.
Bahar esintisi gibi ferah ve yeniydim. Ona keyif verdiğimi biliyordum.
And if his typewriter was going, I knew enough not to intrude into him.
Daktilo sesi geliyorsa onu rahatsız etmezdim.
I knew I had come between him and his work.
Onunla işi arasına girdiğimi fark etmiştim.
And I knew him well.
Halbuki beni iyi tanırdı.
And even if I knew, do you expect me to tell you who has killed him?
Bilseydim bile, size kim olduğunu söyler miydim sanki?
Plus, I pretty much knew it was him all along, so if anyone's cool, it's me!
Hem zaten o olduğunu başından beri biliyordum, yani süper biri varsa, o da benim!
So I went to intercept my father, because I knew if he saw what my brother was doing, he was gonna kill him.
Babamı durdurmaya gittim çünkü kardeşimin ne yaptığını görürse onu öldürürdü.
I knew I needed his sperm but I did not need him.
Onun spermine ihtiyacım olduğunu biliyordum. Fakat ona ihtiyacım yoktu.
I begged him to, because I knew that I wouldn't be here forever to help take care of him.
Yalvardım, defalarca, ebediyen burada kalamayacağımı, ona bakamayacağımı anlattım.
I knew she would play him like a banjo at an Ozark hoedown.
Onunla bir bir Ozark müzik gösterisindeki banjo gibi oynadığının farkındaydım.
I kind of knew him.
Az çok tanıyordum onu.
I always knew that he's got it in him.
Ama biliyorum ki bu onun doğasında var.
And I knew that, so I cut him loose before he did it to me.
Bunun farkındaydım ve o yapmadan ben onu bıraktım.
Then, when Carradine knew that I wanted him, he came he came running.
Carradine onu istediğimi öğrendiğinde... koşarak geldi.
It was as if everything about him was different, which of course it wasn't, and I knew that in my head.
Sanki onunla ilgili her şey değişmişti. Ama tabii ki değişmemişti, mantıken bunu biliyordum.
I went to check on him and the next thing I knew, he was out the window.
Onu kontrole gittim ve sonraki bildiğim tek şey pencereden atladığıydı.
Babe, I knew that was it. Yes, I heard him.
Biliyorum canım duydum
i knew him well 16
i knew it 3235
i knew you'd like it 33
i knew it was coming 17
i knew it was too good to be true 27
i knew you could do it 105
i knew you'd come 123
i knew it all along 22
i knew you had it in you 28
i knew you would 138
i knew it 3235
i knew you'd like it 33
i knew it was coming 17
i knew it was too good to be true 27
i knew you could do it 105
i knew you'd come 123
i knew it all along 22
i knew you had it in you 28
i knew you would 138