I never did traduction Turc
3,824 traduction parallèle
I never did this.
Bunu yapmadım say.
Honestly, I never did.
Doğru söylüyorum, hiç yapmadım.
You know, I never did thank you for your generous service to our great nation.
Güzel ülkemize yaptığın hizmetlerden dolayı sana teşekkür edememiştim.
Sir, I never did hotel management.
Efendim, ben hiç otel müdürlüğü yapmadım.
I never did care for him much.
Kendisini pek sevdiğimi söyleyemem.
But I never did, you know, so...
Ama hiç aramadım işte.
I never did understand vacations.
Tatil olayını anlamadım hiç.
Wu, I never did.
- Söyledin işte. Wu, inan söylemedim.
" I never did.
Asla yemedim.
You know, I never did catch your name.
Biliyor musunuz? Adınızı söylediğinizi hatırlamıyorum.
Trish left this here to rub it in my face that she got up there and I never did!
Trish, onun oraya çıkıp benim çıkamadığımı yüzüme vurmak için bunu buraya bıraktı!
I feel like she always wanted to spend time with me and I never did.
Hep benimle zaman geçirmek istemiş ama ben hiç orada değilmişim gibi geliyor bana.
I never did find out what.
Ne olduğunu asla bulamadım.
I never did anything with Donna, who worked there before you did, and then there was Irene, that intern...
Donna ile bişey yapmadım, senden önce çalışan kiş, i sonra Irene vardı.. şu stajer
I also promised that I would never spit on a hanky and then rub it on your face, and I did that, too.
Ben de söz verdi Ben bir mendil tükürmek asla ve sonra yüzünüze sürün, ve ben de yaptım.
I never got a chance to... I just want to say thanks for what you did for me yesterday.
Dün benim için yaptıklarına teşekkür etme fırsatım olmadı.
You know, I never should have done what I did to you, but I never should have let things go on for as long as they did either.
Sana yaptığım şeye hiç kalkışmamalıydım. Ancak olanların bu kadar uzun sürmesine de asla müsaade etmemeliydim.
I would remind you that I knew this young girl's mother, which you never did.
Bu küçük hanımefendinin annesini tanıdığımı hatırlatırım size. Oysa siz tanımıyordunuz.
I mean, okay, yeah, maybe he did, but I never encouraged it.
- Yoktu. Yani tamam belki vardı ama asla ümitlendirmedim.
And if I did and I was going to kill Archie, you would never know it.
Ki gerçekten de Archie'yi öldürmek istesem, ruhunuz bile duymazdı.
No, I never did.
- Hayır, hiç izlemedim.
You got me on the money thing- - okay, I did it- - but I would never hurt Chad.
Para konusunda beni yakaladınız, tamam mı? Yaptım, evet. Fakat, asla Chad'e zarar vermem.
Never did I believe they would lead us across the seas.
Bizi denizden geçireceklerine hiç inanmamıştım.
I stood over him just like you're standing over your brother, replaying all the conversations I planned on having with him but never did.
Yanında dikildim aynı kardeşinin yanında senin dikildiğin gibi... Onunla konuşmayı planlayıp ama asla yapmadığım konuşmaları tekrarlayıp durdum.
I never knew why they did it though, you know?
Nasıl böyle bir şey oldu hiç anlamamıştım.
But I bet when they let you out on bail, you come right to tell your missus you'd never get a slap, did they?
Ama iddaaya girerim seni tahliye ettiklerinde hemen koşup karına sana bir kere bile vuramadılar demişsindir değil mi?
I can't tell you how many times all I wanted to do is what Deb did - walk out of here at lunch and never come back.
Kaç kez Deb'in yaptığını yapmak istediğimi anlatamam size. Bir öğle yemeğinde gidip bir daha dönmemek.
I could never make my daddy proud the way J.R. did.
J.R. kadar babamı gururlandıramamıştım.
"So I'm hoping it'll suffice for me to say that " I was never worthy of you... "that I loved you the moment I saw you... and that I love you today more than I ever did."
Yalnız şu kadarını söyleyeyim hiçbir zaman sana lâyık olamadım ilk gördüğüm anda sana aşık olmuştum bugün seni eskisinden daha da çok seviyorum.
When I said that I'd never been to SHU, did that make me sound like an asshole?
SHU'ya hiç gitmedim dediğimde bir pislik gibi mi göründüm?
I never did.
Öyle bir şey yapmadım.
Yeah, I... I saw you on the news and I realized that I never thanked you for everything that you did, so.
Evet, seni haberlerde gördüm yaptıkların için sana hiç teşekkür etmediğimi fark ettim.
When I asked you to stay to Jeremy, I never thought... what did you expect, Elena?
Senden Jeremy ile kalmanı istediğimde ben hiç... Ne beklemiştin ki Elena?
I waited every day for you to contact me, and you never did!
Hergün bana ulaşmanız için bekledim ama hiç ulaşmadınız.
Sorry, Thor, I don't believe anyone's destiny is automatically chosen for them. Besides, these age-old legends never mentioned the Avengers, did they?
Üzgünüm, Thor, ben herhangi birinin kaderinin onların yerine otomatik olarak seçildiğine inanmıyorum.
I knew that Warwick was angry but never did I imagine he would raise his own army against me!
Warwick'in kızgın olduğunu biliyordum ama bana karşı bir ordu oluşturacağını düşünmemiştim!
You and I never said that, Issy, we did not like her.
Sen ve ben asla öyle demedik, Issy. Elizabeth'i sevmiyorduk.
I guess there's a part of me that worries you're never gonna feel as strongly about me as you did about her.
Sanırım bir parçam. ona karşı beslediğin güçlü duyguları bana karşı hiç beslemeyeceğinden korkuyor.
He left shortly after you did. I never saw him again.
Senin peşinden gitti ve bir daha hiç görmedim.
I would never... - So who did?
- Kim aldı peki?
I'll never forgive Pamela for what she did to me...
Bana yaptıklarından ötürü Pamela'yı asla affetmeyeceğim...
No one steals my kids, except me, from that theme park jail that I never told you about, except I guess I just did.
Kimse çocuklarımı çalamaz. Ben ve sana hiç anlatmadığım o eğlence parkı temalı hapishane hariç. Ki az önce anlattım sanırım.
I just... never quite forgave him for staying in as long as he did.
Sadece içeri bu kadar uzun kaldığı için onu affedemedim.
I never said this was a date, you did. - Ouch. - Albatross.
Bunun bir randevu olduğunu ben söylemedim, sen söyledin.
Did you know that is the only kind of counseling I have never had?
Bunun, benim gitmediğim tek danışman olduğunu biliyor musun?
'Cause if somebody walked in here and saw us, they'd be, like, "Look at those two totally normal roommates. I bet they never sucked face." But we did.
Birisi buraya gelse ve bizi görse şöyle derdi "Şu son derece normal ev arkadaşlarına bak kesin daha önceden birbirlerini vakumlamamışlardır."
And once I did... I was never going to let her go.
Ve bir kere bulduğumda onu bir daha asla bırakmayacaktım.
What I did, you could never do yourself.
Benim yaptığım şeyi asla yapamazsın.
You'll never believe what I just did.
Biraz önce ne yaptığıma inanamayacaksın.
Never in a million years did I think that girl was with him.
Bu kızın, o adamla birlikte olduğu hayatta aklıma gelmezdi.
Never heard her talk about any friends, though, did I?
Her hangi bir arkadaşı hakkında da konuşmadı gerçi.
i never did that 21
i never did anything 16
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never doubted you 28
i never stopped loving you 42
i never meant to hurt you 82
i never left 34
i never did anything 16
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never told you 44
i never doubted you 28
i never stopped loving you 42
i never meant to hurt you 82
i never left 34
i never saw it 34
i never said that 415
i never said 67
i never thought 60
i never do 50
i never thought about it that way 17
i never knew that 44
i never asked 56
i never saw him 36
i never told you this 36
i never said that 415
i never said 67
i never thought 60
i never do 50
i never thought about it that way 17
i never knew that 44
i never asked 56
i never saw him 36
i never told you this 36