I never told you traduction Turc
2,392 traduction parallèle
If I had no financial problems, I never told you.
Maddi sıkıntım olmasaydı, asla anlatmazdım!
I don't know why I never told you about... about it before, but with the baby, you being pregnant was a real miracle in a lot of ways.
Sana bunu neden söylemedim bilmiyorum. Ama bu bebekten önce senin hamile olman bir çok yönden gerçek bir mucizeydi. - Kapa çeneni.
I never told you I was expecting anything.
Hiçbir beklentim yoktu.
You know, I never told you this, Lawrence, but i used to be a bare-knuckle prize fighter when I was a young man in the ports of Boston,
Biliyorsun, bunu sana hiç söylemedim. Ben gençliğimde çıplak yumruk ödül dövüşlerine katılıyordum. Boston limanında, San Francisco'da New York'ta.
You asked me once about why I went in the shop, but I never told you.
Bir keresinde dükkanına neden geldiğimi sormuştun. Hiç anlatmadım.
There's something I never told you about myself because it was a matter of national security.
Kendimle ilgili anlatmadığım birşey var çünkü bu ulusal güvenlik meselesi.
I never told you, but I was always real jealous of you.
Daha önce sana bunu hiç söylemedim ama seni hep kıskanmışımdır.
I-I never told you I found the photo in my locker.
Sana fotoğrafları, dolabımda bulduğumu söylemedim.
I never told you this part, but all Changs are born with tails.
Sana bundan hiç bahsetmedim, ama tüm Changler kuyruklu doğar.
I know you told me not to, but you could never tell me to not help you, George. Never.
Yapma dediğini biliyorum ama sana yardım etmememi söyleyemezsin, George.
That's why I've always told you, Rhett, never have children.
Bu yüzden sana daima, çocuk sahibi olmamanı söyledim Rhett.
That's one of those cars you told me I'd never be able to lift up all by myself. I'm gonna go lift it.
Tek başıma kaldıramayacağımı söylediğin arabalardan.
I told him nothing. You see, that's what men like Cenred will never understand.
İşte bu, Cenred gibilerinin hiç anlayamayacağı bir şey.
I bet they never told you it's just a false front
İddaya girerim buranın turistler için Yapılmış sahte bir yer ve
P'Van, I've never told you that I'm your girlfriend.
P'Van, kız arkadaşın olduğumu asla söylemedim.
So I told him to never confess to you again until the day he dies.
Bu yüzden ona gidip ölene kadar aşkını itiraf etmemesini istedim.
Haven't I told you that we'll never see each other after we leave Sungkyunkwan?
Sungkyunkwan'dan ayrıldıktan sonra asla görüşmeyeceğimizi söylemedim mi?
Barry, if I told you right now that you would never ever ever get your hand down my pants, would you still talk to me?
Barry eğer sana şu anda asla ve asla elini pantolonumun içine sokamayacağını söylesem benimle yine de konuşur muydun?
I never told anyone this. - You never said I love you?
Bunu, hiç kimseye söylememiştim.
No. I already told you he never spoke about.
Hayır.Sana zaten demiştim o konu hakkında tek kelime etmedi diye.
I told you, you should've never come here.
Size buraya gelmemeniz gerektiğini söylemiştim.
You never told me this. Sue, I don't need to tell you because nothing happened.
Bir şey olmadığı için sana söylemedim.
- You never told me, and I was there!
- Bana bir şey söylemediniz, bende oradaydım!
I told you I will never forget what you did to me.
Bana yaptığını asla unutmayacağım demiştim.
Well, I found out that you were in the seminary with him, and you never told me that you wanted to be a priest.
Aynı papaz okuluna gittiğinizi öğrendim. Papaz olmak istediğinden hiç bahsetmedin!
What I've never told you is that I agree with you.
Ama asla seninle hem fikir olduğumu söylemedim.
I'm gonna tell you something that I've never told anyone else, but I think you're ready to hear it.
Kimseye söylemediğim bir şey paylaşacağım seninle duymak için hazır olduğunu bilmek istiyorum.
I told him : "You may never come back to my room."
Kendisine "Bir daha benim odama gelmeyeceksiniz!" dedim.
I told you, I've never heard of her.
Size söyledim, adını hiç duymadım.
I told you, you fat fuck son of a bitch, never touch me like that again.
Bana bir daha böyle dokunmamanı söylemiştim yağlı orospu çocuğu.
I done told you, I ain't never had the first thought in my head.
Dedim ya, benim aklıma tek bir fikir bile gelmez.
There's something important I've never told you...
Sana söyleyemediğim önemli bir şey var...
I told you, but you never listen!
Söyledim işte ama siz hiç dinlemiyorsunuz!
I've never told you about that world, Patrick.
Sana bu dünyayı hiç anlatmamıştım, Patrick.
I told you, I never shaved my beard.
Size söyledim ya, sakalımı hiç kesmedim.
I've never told you?
- Bahsetmemiş miydim?
I should've never told you about that.
Sana bunu hiç söylememeliydim
I told you never to come in my room again, you little freak.
Bir daha odama girmemeni söylemiştim, seni küçük ucube.
Ordinarily I'd never tell a soul, but you've just told me your deepest darkest, so here goes...
Normalde bunu kimseye söylemezdim ama sen benimle en karanlık sırlarını paylaştığın için söyleyeceğim.
I told you, we never should've had the extra kid.
Fazladan çocuk yapmamalıyız demiştim.
I guess. It's just Santana told me never to speak alone with you because you would try to steal all of my gold.
Santana seninle asla yalnız konuşmamamı çünkü bütün havamı çalacağını söyledi.
I thought I told you never to come back here again.
Sana buraya bir daha gelmemeni söylediğimi sanıyordum.
In a good marriage, you never say, "I told you so."
İyi bir evlilikte, insan asla "ben demiştim" demez.
She must've told you about me, and I never stopped thinking about you.
Sana benden bahsetmiştir. Seni düşünmeyi hiç bir zaman bırakmadım.
But a wise man once told me "if you stay in one place long enough, you'll never go anywhere" which is why my daughter and I are very pleased to announce that Thorpe Enterprises is packing up and moving east to New York City.
Ama, bir keresinde zeki adamın biri bana şöyle demişti,... "Eğer bir yerde fazla kalırsan hiçbir yere gidemezsin." Bu yüzden kızım ve ben Thorpe Girişim'in toplanıp doğuya, New York şehrine taşındığını mutlulukla sizlere duyuruyoruz.
I told you never to interrupt me when I'm working.
Sana, beni çalışırken asla rahatsız etmemeni söylemiştim.
Can I tell you something I've never told anyone else?
Sana kimseye söylemediğim bir şey söyleyebilir miyim?
I knew you had other crews, but you never told us you had a first crew.
Başka mürettabatlarının da olduğunu biliyordum ama hiç ilk mürettebatından bahsetmemiştin.
I told you we should have never done Those freebie st. Maximilian's t-shirtsor her.
Şu beleş St. Maximilian's tişörtlerini yapmamamız gerektiğini söylemiştim sana.
They never even saw it coming. And you'll never believe who I told them I was.
Ne olduğunu bile anlayamadılar ve onlara kim olduğumu söylediğime asla inanamayacaksın.
You know, when I told the guys to freeze you out for a couple days, I never meant to put you in danger.
... çocuklara bir kaç gün sana bir şey söylememelerini söylediğim zaman seni tehlikeye atmak niyetinde değildim.
i never told you this 36
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never meant to hurt you 82
i never stopped loving you 42
i never doubted you 28
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142
i never loved you 31
i never lie 31
i never want to see you again 115
i never meant to hurt you 82
i never stopped loving you 42
i never doubted you 28
i never left 34
i never saw it 34
i never did 142