In your name traduction Turc
2,885 traduction parallèle
Don't put "lick" in your name.
İsmine "lick" ekleme.
These things in your name.
Bunların hepsi senin adına..
Hey, the account set up in your name, it's been overdraft for some reason. Thoughts? What?
Benim, hesabım kapatılmış
It's registered in your name.
Senin adına kayıtlı.
Our investigators turned up a wire transfer from Kanner-McKay for $ 10.2 million into an offshore account... in your name.
Araşmacılarımız Kanner-McKay'den deniz aşırı bir hesaba 10,2 milyon dolarlık bir para transferi tespit ettiler. Senin hesabına.
Oh, yeah, and, um, car's registered in your name.
Evet ve araba sizin üzerinize.
Is the receipt in your name or Seu Ricardo's?
Fiş Ricardo adına mı kesilsin yoksa sizin adınıza mı?
Standing on that mound, right in the middle of the stadium, listening to the crowd chant your name.
Stadyumun tam ortasında o sahanın içinde bulunmak, seyircinin sana tezahüratta bulunması.
Drop your weapons in the name of the King.
Kral adına silahlarınızı bırakın.
In the name of King Joffrey, drop your weapons.
Kral Joffrey adına silahlarınızı bırakın.
If you were at the crime scene, if you were at the raid at Quentin Whitsett's house, or you engaged detective Meeks in a conversation about this case, then you need to write that down and sign your name.
Suç mahallinde bulunduysanız Quentin Whitsett'in evine baskın yapıldığında oradaysanız veya detektif Meeks ile bu dava hakkında konuştuysanız o zaman bunu yazıp altına imzanızı atın.
If your name wasn't Lannister, you'd be scrubbing out pots in the cook's tent.
Soyadın Lannister olmasaydı aşçı çadırında tabaklarımızı ovalardın. Git!
I understand your grief, My Lord- - better than most I understand it- - but in the name of my son, the King in the North, stand down.
Acınızı anlıyorum lordum... Birçok kişiden iyi ben anlıyorum. Ama Kuzeydeki kral oğlumun adına lütfen geri çekilin.
Before your attorney gets here, you should know that the D.A. is prepared to offer you a greatly reduced sentence in exchange for the name of the person who drugged those women.
Avukatınız buraya gelmeden önce şunu bilmelisiniz. Savcı size o kadınlara ilaç veren kişinin adı karşılığında çok küçük bir ceza önerecek.
But keep in your way, God's name, I have done.
Ama işinize bakın Tanrı aşkına, benden bu kadar.
Hey. We'll even throw your name in there.
Senin de adını söyleyebiliriz.
Write down what you want most and stick it in the slot with your name and the date.
En çok olmasını istediğiniz şeyi yazın sonra da adınızı ve bu günün tarihini üzerine ekleyip kutuya atın.
Kenobi, tell your young friend Skywalker, if he does not surrender, the slaves will be terminated in his name.
Kenobi,.. ... genç dostun Skywalker'a söyle, teslim olmazsa, köleler onun namına öldürülecekler.
In the desert you can't remember your name'cause they're ain't no one for to cause you no pain
# Çölde # # Kendi adını bile hatırlayamazsın # # Çünkü acını dindirecek hiçbir şey yoktur #
Still, just the fact that he's mentioning your name in public.
Yine de, herkesin önünde senin adını zikrediyor.
You did give your name to the press later that day, and you said yourself he knew we'd be in the park.
O gün ilerleyen saatlerde ismini basına verdin ve parkta olacağımızı bildiğini söyledin.
I don't remember seeing your name in the design credits.
İsmini dizayn edenler listesinde gördüğümü hatırlamıyorum
At what point in your career did you realize that your name, Dick, had become a euphemism for cock?
Kariyerinizin hangi noktasında, adınız Dick'in "yarak" kelimesi için kullanılan bir edebikelam olduğunu fark ettiniz?
I was just going to say the exact same thing, except I was going to put your name in the Joe spot.
Ben de tam aynı şeyi söyleyecektim, .. Joe yerine senin ismini koymayı saymazsak.
We got your name from the sign-in sheet, and we were wondering if you can remember who was using that computer right before you.
Giriş kağıtlarından adını bulduk. Ve merak ediyoruz senden hemen önce bilgisayarı kullanan kimdi hatırlıyor musun?
You etched your name in my soul You made my pulse lose control
~ Adini kalbime yazdin. Kalp atislarimi mutlulukla hizlandirdin. ~
It's registered in your son's name.
Oğlunuzun adına kayıtlı.
A company you keep in your son's name for tax purposes, right?
Vergi işlemlerinden dolayı oğlunun adına kayıtlı tuttuğun şirketin değil mi?
The day your guest comes in feed in his name along with the date.
Arama geldiğinde adını ve tarihini yaz.
Or see countless more fall in the name of your cause.
Yoksa kavgan uğruna sayısız insan ölür.
Ashur? My hand and house, in payment for blood spilled in your husband's name.
- Kocanın adına dökülen kanlar karşılığında beni ve hanemi ona verecek.
There's money in an offshore account in the Caymans under your name.
Cayman Adalarında senin adın altındaki bir hesapta para var.
Which means that we'll be sending restitution checks to all the other victims from a special fund established in your grandmother's name.
Bu da, diğer tüm mağdurlara tazminat çeklerini anneannenin adına kurulan özel bir fondan göndereceğiz demek.
But moving on... your name's already in the program and they're expecting you.
Hareketlen. İsmin hala programda. Onlar seni bekliyor.
Now I got a cell in there with your name on it!
Nezarethanede yerini çoktan ayırdım bile!
I saw your name in Nancy Greenly's file, and I was hoping you might tell me about what happened.
Nancy Greenly'nin dosyasında adını gördüm bana olanları anlatabileceğini umuyordum.
Our Father in heaven, hallowed be your name, your kingdom come, your will be done on earth as it is in heaven.
Cennetteki babamızın kutsal adıyla hükmün geldiğinde, cennette olduğu gibi yeryüzünü de yöneteceksin.
Our Father, who art in heaven, hallowed be your name.
Ey göklerdeki babamız, Kutsal olsun senin adın.
You crossed General O'Hara in some row over his redcaps, never mind threatening him with arrest, so now you've a black spot against your name as regards access to intelligence.
Askeri polisin önünde General O'Hara'ya saldırdın ve tutuklamakla tehdit ettin. Artık fişlendin ve istihbarat bilgilerine erişmen mümkün değil.
Every kid in this neighborhood will remember your name for the next 100 years, you hear me?
Bu mahalleden olan bütün çocuklar önümüzdeki yüz yıl boyunca senin ismini hatırlayacak, duyuyor musun beni?
Anyhow, he called me and told me to put everything in her name, your name... the will, the land, the house.
Beni arayıp her şeyi onun üzerine yapmamı söyledi. Vasiyet, arsa, ev.
In fact, it is so far in your rearview, you don't even remember the name Debbie Pelt.
Aslında olayı o kadar geride bıraktınız ki Debbie Pelt ismini bile hatırlamıyorsunuz.
They say you should hide your boyfriend's name in the henna design...
Elindeki kınaya sevgilinin adını gizlemeliymişsin.
He didn't really want to be in charge anyway. You, what's your name?
Nasıl olsa başta olmak istemiyordu.
I need you to tell me your name, surname, date and place of birth, your father's name and your residence. In two different ways.
Bana, adını, soyadını, doğum yılı ve yerini babanın adını ve ikametgâhını iki farklı şekilde söylemen gerekiyor.
- Name your son after Hitler!
Oğluna Hitler'in adını koyamazsın.
But name your son after Hitler you better warn the Rosenthals.
Ama, oğluna Hitler'in adını koymakta inat edeceksen Rosenthal'leri uyarmanı öneririm.
But then we ran your full name, Walter Douglas Hicks, and wouldn't you know it, there's a Walter Douglas living in New Mexico.
Ama Walter Douglas Hicks olarak tam adınla aratınca inanmazsın ama New Mexico'da yaşayan bir Walter Douglas Hicks bulduk.
We're opening the position up across the country, and I'd like you to have your name in the mix.
Biz açıyoruz ülke genelindekonumu kadar, ve ben sahip olmak istiyorum karışımı adınız.
Then in the name of the Authority, I take possession of your assets.
Bu durumda Otorite'nin emriyle mal varlığınıza el koyarım.
Look, I am sorry your name got dragged into this, Raylan, but with everything that is going on in this county,
- Senin adın da... -... karıştığı için özür dilerim, Raylan. - Eminim.
in your mouth 17
in your dreams 215
in your 51
in your hands 23
in your heart 60
in your own time 47
in your house 29
in your face 181
in your own words 44
in your absence 21
in your dreams 215
in your 51
in your hands 23
in your heart 60
in your own time 47
in your house 29
in your face 181
in your own words 44
in your absence 21