Is that so terrible traduction Turc
106 traduction parallèle
Is that so terrible, to be marked as a chump?
Salak olarak damgalanmak o kadar korkunç bir şey mi?
Is that so terrible shock Joëlle anomaly causes Lamie?
Bu korkunç şok Joélle'de anomaliye mi sebep oldu yani?
Is that so terrible?
Bu o kadar kötü mü?
Is that so terrible?
O kadar kötü mü?
Is that so terrible?
Bu, o kadar korkunç mu? Faydalı olmak.
How are you? " Is that so terrible?
"Nasılsın?" Bu o kadar kötü mü?
Is that so terrible?
Bu kadar önemli mi?
Is that so terrible?
Bu kötü bir şey mi?
Is that so terrible?
Bu çok mu kötü?
I just want my boy to find love. Is that so terrible?
Sadece oğlumun aşkı bulmasını istedim, bu o kadar kötü mü?
Is that so terrible?
Bu o kadar korkunç mu?
But, my dear, what can it be that is so terrible?
Ama şekerim, bu kadar korkunç olan nedir?
There is something in this story so terrible and sweet at the same time that I haven't been able to forget it.
Bu hikâyede unutamadığım aynı anda çok güzel ve korkunç bir yan var.
Well, my lady, as terrible as this captivity is, at least we should be thankful that so far our honor has been spared.
Şey, Leydim, tutsaklık ne kadar kötü olursa olsun en azından onurumuz korunduğu için minnettar olmalıyız.
But you know, Misako, to know a man is not so terrible as that, it's just a fleeting moment.
Ama sende bilirsin Misako bir adamla ilişkiye girmek o kadar korkunç bir şey değil. Yalnızca kısacık bir an.
The LaGuardia Place that I was told to go to is in the Bronx, so I really feel terrible.
Gitmem gereken adres meğer Bronx'taymış. - Gerçekten, kendimi aptal gibi hissettim.
Terrible though his appearance is, so terrible, that nervous persons fly in horror from the sight of him, and that he is debarred from earning his livelihood in any way.
" Görüntüsü o kadar korkunç ki, kadınlar ve rahatsız insanlar onu gördüklerinde kaçıyor. Dolayısıyla, geçimini normal bir şekilde sağlayamıyor.
His appearance is so terrible, that women and nervous persons fly in terror at the sight of him.
Görüntüsü o kadar korkunç ki, kadınlar ve rahatsız insanlar onu gördüklerinde kaçıyor. "
That is what is so terrible about
İşin kötü tarafı da bu. Sevdiğin insanlardan... uzun yaşamak.
But why is that so terrible? "
Öyleyse...
But sometimes, something so bad happens... that a terrible sadness is carried with it and the soul can't rest.
Ama kimi zaman, çok kötü bir şey olduğunda ölü korkunç bir kederi beraberinde getirir ve ruhu huzura kavuşamazdı.
What will happen that is so terrible?
Bu kadar korkunç olan ne?
And so, at the end of this terrible day... what we do know is that over 200 Marines died without knowing why.
Bu korkunç günün sonunda 200 denizcimizin öldüğünü biliyoruz ama nedenini bilmiyoruz.
Add to that the fact that I know you both better than anybody else, and I've never seen either of you so much as hurt a fly, and I've concluded that what we have here... is a terrible misunderstanding.
Şu gerçeği de biliyorumki ikiniz de herkesten daha iyisiniz, .. sizin sineği bile incittiğinizi görmedim.. ve şunun kararına vardımki burada bizim... korkunç bir yanlış anlamamız var.
Is there something so terrible about that?
Neden çok fena bir şey mi?
Well, my lady, as terrible as this captivity is, at least we should be thankful that so far our honour has been spared.
Şey, Leydim, tutsaklık ne kadar kötü olursa olsun en azından onurumuz korunduğu için minnettar olmalıyız.
"However, it is the interim, the limbo between two worlds, that is so terrible."
"Bu çıkmaz, iki dünya arasındaki bekleme yeridir, çok korkunç olsa gerek."
That's terrible, so it is.
Tanrım, bu korkunç bir şey.
It is well that war is so terrible for we should grow too fond of it.
Savaş o kadar iyi bir şey mi ki bu kadar hoşumuza gitmeye başladı?
AND WHAT IS SO TERRIBLE WITH THAT?
Bunun nesi kötü? Hiçbir şeyi.
What is so terrible about this separation fence, is that it's consensual.
Bu ayırma çitlerinde korkunç olan şey... tam bir fikir birliğine dayalı olması.
So, you had a vision that something terrible has either happened, is happening, or will happen to a patient in Darkplace?
Yani, sen olmuş, olan yada... Darkplace'de ki bir hastaya olacak olan kötü şeyleri görüyorsun?
Is it so terrible for you to know that I'll always love you? That the night we had that one kiss, I'll hold in my memory forever.
Seni her zaman seveceğimi ve öpüştüğümüz o geceyi sonsuza dek hatırlayacağımı bilmek senin için çok mu korkunç?
And the good news is he's got terrible instincts. But he combines that with absolutely zero follow-through, so it all works out in the end.
- İşin iyi tarafı sezgilerinin çok kötü olması ama hiç devamını getirmediği için bir terslik çıkmıyor.
Just the two of us, is that so terrible? It's like that poem,
Hani eski bir şiir yardır.
That's not so terrible, is it?
Bu o kadar da kötü bir şey değil, yanılıyor muyum?
You will leave these shores, and you will reflect, I hope, on how you came to stray so far from all that is good, and how much longer you may survive this terrible life.
Bu ülkeyi terk ettikten sonra, umarım iyice düşünürsünüz iyilikten uzaklaşıp, nasıl böyle yolunuzu şaşırdığınızı ve bu korkunç hayata daha ne kadar dayanacağınızı.
Honey, you had a setback, and that is really terrible, but you are so smart and so talented.
Tatlım, bir aksilik yaşadın. Bu gerçekten zor ve korkunç. Ama sen çok akıllı ve yeteneklisin.
Oh, that is so terrible.
Çok korkunç bir şey.
That's not so terrible in this world, is it?
Bu dünyada o kadar da kötü bir şey değil, değil mi?
Is that so terrible?
Çok mu kötü?
That is terrible, because the fact is that the uncle of Was Jason becoming involved in anything so?
Bu korkunç. Bu durumda Jason'nun amcası da bu işlerin içinde yani?
So to take a case that I raised a moment ago, stem cell research, you donít know going in, that the idea that the soul enters the zygote at the moment of conception, is a terrible idea.
Az önce dile getirdiğim bir konuyu kök hücre araştırmalarını ele alalım. Tam gebelik anında zigotun içine bir ruh girdiği düşüncesinin ne zaman sahne alacağını bilmiyorsunuz ; korkunç bir fikir.
I can't help thinking that what i've done Is something so terrible, so inappropriaia- -
Ve ben yaptığım çok berbat, çok yersiz şeyi düşünmeden duramıyorum.
You're saying that your life is so terrible because you eat rat cheese and cat food and huff glue all day long?
Yani hayatının bayat peynir ve kedi maması yiyip bütün gün uhu çektiğin için berbat olduğunu mu düşünüyorsun?
I was such a terrible mother, which is why I'm so grateful that one of my daughters is here tonight.
Ben çok kötü bir anneydim İşte bu yüzden bu akşam kızlarımdan bir tanesi burada olduğu için çok müteşekkirim
He is a work so terrible that no-one has laid eyes on it since it was first created!
O kadar korkunç bir eser ki ilk yaratıldığından beri kimse gözlerini dikip bakamadı.
"There is no witness so dreadful, no accuser so terrible, as the conscience that dwells in the heart of every man."
"Hiçbir şey insan kalbindeki... vicdandan daha korkunç bir şahit veya... daha dehşet verici bir suçlayıcı olamaz."
So anyway the way corporate wants us to spin it is that maybe, in certain situations a four-hour erection isn't such a terrible thing.
Neyse... şirketin bizden dikkat etmemizi istediği şey... belki de bazı durumlarda... dört saatlik ereksiyonun o kadar kötü bir şey olmadığıdır
Is it then that Lesley Ferrier, the crooked solicitor's clerk contacts you and tells you of the news so terrible that your aunt has disinherited both you and your children... of neither of whom she is fond and left everything to Olga Seminoff.
Sonra, avukatın sahtekâr katibi Lesley Ferrier sizi aradı ve halanızın sizi ve hiç hoşlanmadığı çocuklarınızı mirasından çıkararak her şeyini Olga Seminoff'a bıraktığına ilişkin kötü haberi verdi.
He is the one that will hand out the punishments... so that we don't have to carry all this terrible hate around inside of us... ifwe don't want to.
Ceza dağıtacak olan odur o yüzden bu korkunç nefreti içimizde taşımak zorunda değiliz istemediğimiz sürece.
is that you 2352
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that understood 245
is that your car 43
is that your daughter 28
is that all you care about 23
is that a threat 163
is that all you got 152
is that what you want 740
is that a 177
is that all 744
is that clear 774
is that your car 43
is that your daughter 28
is that all you care about 23
is that a threat 163
is that all you got 152
is that what you want 740
is that a 177
is that all 744
is that clear 774