Is that your mom traduction Turc
475 traduction parallèle
Is that your mom?
Annen mi?
Is that your mom?
O, annen mi?
- Is that your mom?
- Bu annen mi?
Is that your mom?
Oradaki annen mi?
Is that your mom?
Şuradaki annen mi?
You know, being so generous? If I had whatever it is that your mom has and if I just said everything that was on my mind I would thank both of your parents for raising a son who's such a good lover.
Eğer annende olan hastalık bende de olsaydı ve aklıma gelen her şeyi söyleseydim, bu kadar iyi bir sevgili olan bir evlat yetiştirdikleri için teşekkür ederdim onlara.
Is that your mom and dad?
Bunlar annenle baban mı?
is that your mom?
Bu senin annen mi?
- Is that your Mom? - Mom!
- Bu senin annen mi?
is that your mom?
Bu annen mi?
- Is that your mom?
- Annen mi? - Kız kardeşim.
So is that your mom?
Bu senin Annen mi?
Why is your mom sleeping that way?
Annenin nesi var?
Your mom is that kind of lady.
O böyle bir kadın.
What are you gonna do, Mom? Stick your head in the ground and make believe that everything is exactly the way it was?
Kafanı kuma sokup, her şeyin hep eskisi gibi olduğuna mı kendini aldatacaksın?
You may tell her that. You're only wasting your time and my mom is wasting her money.
O bakımdan, ne siz zamanınızı, ne de annem parasını boş yere kaybetmesin!
That's the only way your dad can know them... so what I'll do is copy them for you... and then I'll tack them on your bedroom wall... and that way, your mom can read them to you every night.
Yoksa onları ben de bilemezdim. Şimdi onları bir kağıda yazıp duvarına asarız. Böylece annen her gece sana okuyabilir.
" My dear sons, it is your mom that is writing to you, in your fair golden country, from our weeping country.
Sevgili evlatlarım bu, gözyaşlarıyla bezeli vadimizden "Güzel Altın Ülke" nize annenizden bir mektup.
- That your mom is sick.
- annenin hasta olduğunu.
Your mom is the reason that I might not be around forever, but, no, honey, I was thinking, you know, maybe you might like to play a little ball on our team this Sunday.
Hep yanınızda bulunmayacak olmamın tek sebebi annen. Tatlım, düşündüm de bu pazar bizim takımda belki oynamak istersin.
That man says your mom is not feeling well.
Annen iyi hissetmiyormuş.
is that what your mom and I sounded like?
- Kapa çeneni! Sana kaç defa söylemem gerekiyor?
The awkwardness you feel, walking down the street and some leering fool is making fun of your sexuality the turmoil you feel, extra bad when that time of the month comes around the anger you feel that your mom and dad won't let you grow up and be yourself, be a woman.
Sakarlaştığını hissetmen, sokakta yürürken... ağzı sulanan bir aptalın cinselliğinle dalga geçmesi... özellikle ayın muayyen günlerinde artan içinde hissettiğin o karmaşa... annen ve babanın büyümene ve... bir kadın olmana izin vermeyişlerine karşı duyduğun öfke.
Your mom and dad is that a happy situation?
Annenizle babanız birlikte mutlu muydu?
Your brother is kind of missing that thing that having a mom gives you.
Kardeşinde de annelerin verdiği parıltı yok.
Did your mom and her boyfriend have a fight this morning? Is that what happened?
Annen ve erkek arkadaşı bu sabah kavga mı ettiler?
Is that because your mom died around Christmas?
Annen yılbaşında öldüğü için mi böylesin?
Well, you could always move into my house... and tell your mom that Marge is your wife.
Benim evime taşınıp annene Marge'ın karın olduğunu söylersin.
Bill tells me, mom, that you're staying in your old room... And the nursery is going to be in Dana and Melissa's room.
Bill bana senin eski odada kaldığını ve Dana ve Melissa'nın odasının çocuk odası olacağını söyledi.
Boy, your mom is going to be jazzed we fixed that sink.
Aman, annen musluğu tamir ettiğimiz için sevinecek.
That one is for your mom.
Bu annen için.
Lex's mom is cool because she lets us spend the night... and if it wasn't for your mom, Trip... we wouldn't have smoked that fine Panama Red last night.
Lex'in annesi iyi biri çünkü burda kalmamıza izin verdi tamam mı? ve senin annen olmasaydı, Trip... dün geceki harika Panama Red otunu içemezdik.
Is that how you characterized your marriage, Mom?
Evliliğinizi böyle mi tanımlıyorsun, anne?
She's your mom and the reality is that, you know, she came here today to talk to you and to be with you.
O senin annen. Ve gerçek şu ki seninle konuşmak ve seninle olmak için buraya gelmiş.
Mom, what I'm trying to say to you is that... you always need to be the center of attention, in a restaurant, in your marriage.
Tüm gözlerin üzerinde olsun istiyorsun. Restoranda, evliliğinde daima yıldız olmak zorundasın.
- Mom. Mom... you do realize that parade is only in your head?
Bu geçidin kafanda olduğunun fakındasın, değil mi?
Now that your mom is gone, I'm in charge!
Artık annen gittiğine göre, patron benim.
That's not your mom calling! Yes it is, you guys!
— Bu senin annen falan değil!
And that's where your mom is.
Annen de böyle bir yerde.
Look, Mom. I very much doubt that your pharmacist is just trying to poison you.
Dinle anne eczacının seni zehirlediğinden şüpheliyim.
This is an extra-special gift for your mom that I know she'll need.
Bu annene çok özel bir armağan İhtiyacı olduğunu biliyorum.
"Spending the day with your mom is nice." That's my first vow.
"Annenle geçirilmiş bir gün, iyi bir gündür" Bu, benim ilk yeminim.
It's not your fault that mom is lost.
Annemin kaybolmuş olması senin suçun değil.
Is it true that Paul Finch nailed your mom?
Paul Finch " in anneni düdüklediği doğru mu?
I heard your mother tell your mom's sister that your bra size is 36C.
Annen Hemman'ın kardeşine söylemiş. Sütyen ölçün 36C, demiş.
I used to ask Mom what your job was that you were away all the time.
Devamlı uzakta olduğun için anneme hep ne iş yaptığını sorardım.
People are going to say a lot of things about your mom and dad, and some of them are going to be true, but what I want you to remember is that they fought like heroes for you.
İnsanlar annen ve baban hakkında birçok şey söyleyecekler ve bazıları doğru olucak ama hatırlamanı istediğim şey senin için kahramanca savaştılar.
I mean, I know his mom is your friend, and I shouldn't have even gotten mixed up in this whole thing if I wasn't prepared to remember that what I do will affect you, and to me it's just a Bowie concert,
Annesinin arkadaşın olduğunu biliyorum. Bunun seni nasıl etkileyeceğini düşünmeden bu işe hiç kalkışmamalıydım.
Look, anyways, my point is... you know, since you don't have your mom around anymore... you need a girl in your life to look after you, and that's gonna be me.
Bak, herneyse, demek istediğim... biliyorsun, annen buralardan gittiğinden beri... seninle ilgilenecek birine ihtiyacın var, ve o kişi ben oluyorum.
Everything that your mom tried to do... was really great and everything... but I just think that it was a little bit too down-home... and baby, what you need is a hip, progressive image.
Ama fazla alt kültür evi olduğunu düşündüm. İhtiyacın olan biraz ilerici bir imajdı.
- Is it true that your mom's dead?
- Annenin öldüğü doğru mu? - Evet.
is that your mom again 81
is that you 2352
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that you 2352
is that it 2484
is that so 1463
is that right 2297
is that your dog 17
is that your sister 22
is that okay with you 61
is that 1576
is that all you can say 40
is that all there is 18
is that understood 245
is that your car 43
is that all you got 152
is that all you care about 23
is that a threat 163
is that your daughter 28
is that what you want 740
is that a 177
is that what this is 151
is that understood 245
is that your car 43
is that all you got 152
is that all you care about 23
is that a threat 163
is that your daughter 28
is that what you want 740
is that a 177
is that what this is 151