Is this the man traduction Turc
4,241 traduction parallèle
Is this the man they're gonna execute?
İnfaz edecekleri adam bu mu?
Captain Fritz, is this the man you believe killed President Kennedy?
Baş komiser Fritz, Başkan Kennedy'i öldürenin bu olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Is this the man who was asking for Julia Conrad the other day?
Geçen gün Julia Conrad'ı soran adam bu muydu?
This is the face of a happy man.
Bu mutlu bir adamın yüzü.
This mystery man is wanted for the brutal murder of former Olympic Boxing Champion Mark Mason.
Bu gizemli adam eski Olimpiyat Boks Şampiyonu Mark Mason'nın hunharca işlenmiş cinayeti için aranıyor.
If you make the Glades your home, you know who this man is.
Glades'i yuvanız yapmışsanız bu adamın kim olduğunu da bilirsiniz.
And the next time we see Naomi or Metatron or whoever is to blame for this, we will get some justice, but for right now, we got to fight this, man.
Naomi, Metatron'u ya da bundan sorumlu kimse tekrar gördüğümüzde intikam alacağız ama şu an bununla savaşmalıyız dostum.
This here is the chess man.
İşte karşında Satranç adam.
This is the way it's gotta be, man.
Böyle olması gerek.
The man that we're looking for is an African-American male in his late 30s to early 40s, and he's from this area.
Aradığımız adam Afro-Amerikan, 30'larının sonu 40'larının başında ve bu bölgeden.
The desk sergeant laughed me out of the precinct said, "This man is untouchable."
Ne oldu peki?
If this is some fancy man she had on the go, it'll have been a spur of the moment thing.
Kadının yanındaki eğer aşığı idiyse bu ani bir dürtüyle işlenmiş bir suç olmalı.
This is the worst gig ever, man.
Burası ne fenaymış, ya.
Any man attending this meeting tomorrow is in breach of the document and will be dismissed.
Yarınki toplantıya katılacak biri olursa imzaladığı belgeyi ihlâl etmiş sayılıp kovulacak!
So... this one is based on Viola Johnson's description of the man who poisoned her son.
Şimdi bu da oğlunu zehirleyen adamın Viola Johnson'un tarifine dayanarak çizilen resmi.
Pressure pushing down on me pressing down on you no man ask for under pressure that burns a building down splits a family in two puts people on streets it's the terror of knowing what this world is about watching some good friends screaming
* Baskı, yavaş yavaş çöküyor üstüme * * Seni de eziyor, kimse istemediği halde * * Baskı altında, yanıp kül olur binalar *
Martin, if this man is really one of the 36, then you must save him.
Martin eğer bu adam gerçekten de o 36 kişiden biriyse onu kurtarmak zorundasın.
Can you give me even one reason why you're the right man for this job?
Bu iş için neden doğru kişi olduğunuza dair tek bir sebep verebilir misiniz?
Our job is not to speculate on the level of this man's misfortune.
Bizim işimiz bu adamın şansızlığının seviyesini spekülasyon yapmak değil.
- At least with the death of this man, it is over.
Neyse, bu adamın ölmesiyle sona ermiştir.
The man that we're honoring this evening is a visionary in every sense of the word.
Bu akşam onurlandırdığımız kişi, kelimenin tam anlamıyla öngörülü bir deha.
This is not the man that I fell in love with, not the man who fathered you.
Aşık olduğum adam bu değil. Baban olan adam böyle değil.
Man, this is like a fish just being let back in the water.
Dostum, bu iş suda balığın sırt üstü yüzmesi gibi.
Dr. Berneman, Tara is the only victim who's seen this man and survived.
Dr. Berneman, Tara, bu adamı gören ve yaşayan tek kurban.
This is why I admire the man.
Ben o adama bu yüzden hayranım.
Well, it's lucky their old man is the sheriff of this parish.
Neyse ki babaları buranın şerifi.
This is the man you are.
Sen böyle bir adamsın.
Well, if this man is on the take, I need to be seen to be on top of things - I'll sack him on the spot.
Peki, eğer bu adam kendi menfaatine göre hareket ediyorsa, bütün herşeyin tepesinde olmam gerekir - ki olay anında onu çuvala sokayım.
[Inhales] Is that your "this is the dumbest man in the world" look or the "hey, this plan could work" look?
Bunlar, "dünyadaki en aptal adamsın" bakışları mı yoksa "bu plan işe yarar" bakışları mı?
Of those interviewed, we are told this is the work of but... one man.
Sorguladıklarımızın söylediğine göre bunu yapan tek bir kişiymiş. Bir adam.
The man you hunt, the man that brought your sister here, is not this man.
Peşinde olduğun adam, yani kardeşini buraya getiren adam bu adam değil.
Mr Urwin is perhaps the last remaining night-soil man of this parish.
Bay Urwin, belki de bu bölgenin son insan dışkısı toplayan kişisi.
This man - the client - this man is the target, the purpose.
Bu adam. Bu müşteri. Bu adam hedef, amaç.
There is no man in this world has ever known the happiness you have brought me, Bella.
Bu dünyada bana verdiğin mutluluğu bilebilecek bir adam yoktur, Bella.
If this man is not found, my goods recovered and sold..... then my family is for the workhouse. We will find him.
- Onu bulacağız.
This is the man I look up to like a big brother and his wife.
Bu ağabeyim gibi gördüğüm adam ve eşi.
This man is the Bigfoot community's worst enemy.
Bu adam Koca Ayak topluluğunun en büyük düşmanıdır.
My friends, the fate of this man is in your hands.
Dostlarım bu adamın kaderin sizin ellerinizde.
The sheer irony that a man who stole the White House is gonna be thrown out of office for this.
Beyaz Saray'ı çalan bir adamın, bunun için ofisten kovulacak olması tamamen ironik.
This is the man who's on to me.
Benim peşimde olan adam bu.
This man is the President.
Bu adam da Başkan.
This man is one of the bravest men I've ever met.
Bu adam var ya bu adam, tanıdığım en cesur adam.
This is not the X-ray of a man that should be discharged.
Röntgen sonucu böyle olan biri taburcu edilemez.
At this time, it appears the man currently in custody is not Rudolph Martin.
Bu arada Göz altındaki şu adam Rudolph Martin gibi durmuyor.
The man who sold the laptop in the first place... the man who is to blame for all of this. That man's name is... Harold Finch.
Dizüstü bilgisayarı satan kişi bütün bunların sorumlusu olan kişi o adamın adı Harold Finch.
The truth is, this man has dedicated his life to putting his life on the line.
Gerçek şu ki, bu adam işi için hayatını riske atmaya kendini adamış.
This man sitting on the floor is too weak :
Burada yerde oturan adam çok zayıf.
IF the police can find out where this man is being held,
Eğer polis adamın nerede tutulduğunu öğrenirse.
He'steamroll the entire continent. Man : This is what cause the blackout?
- Kesintiye bu mu sebep oldu?
Your honor, 10 minutes ago, I heard a news report that a man sounding like Lloyd Gibbs was arrested for murder tragically similar to the one my client is on trial for at this very moment.
Sayın hakim, 10 dakika önce haberlerde Lloyd Gibbs'e benzeyen bir adamın cinayetten tutuklandığını duydum. Trajik bir şekilde, aynı benim müvekkilimin yargılandığı davaya benziyor.
This is the same man.
Aynı adam bu.
is this seat taken 84
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this really happening 45
is this your car 67
is this your son 27
is this your husband 19
is this your house 39
is this 710
is this your room 18
is this your first time 32
is this your daughter 42
is this really happening 45
is this your car 67
is this your son 27
is this your husband 19
is this for me 51
is this yours 216
is this necessary 39
is this a 51
is this an intervention 19
is this a joke 312
is this some kind of joke 68
is this you 122
is this for real 79
is this the 46
is this yours 216
is this necessary 39
is this a 51
is this an intervention 19
is this a joke 312
is this some kind of joke 68
is this you 122
is this for real 79
is this the 46