English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ I ] / It isn't right

It isn't right traduction Turc

1,221 traduction parallèle
"Fun" isn't really the right word, is it?
"Eğlence" tam olarak doğru kelime sayılmaz, değil mi?
It's so right that you and I have come together, isn't it, Dr. Marvin?
Bu çok iyi, sen ve ben bir araya geldik, değil mi Dr. Marvin?
IT ISN'T RIGHT.
Sen, sen yap.
All right, if it isn't, it just means it isn't.
Ve eğer yoksa, bu demek ki sadece yoktur.
Now, if you are holding on to some temporal equivalent of that directive, then isn't it possible that you have an occasion here to make an exception, to help me choose, because it's the right thing to do?
Şimdi, eğer o direktifin bir çeşit geçici denkliğine sığınıyorsan, öyleyse buradaki durumu göz önüne alıp, bir istisna yaparak, bana seçmemde yardımcı olabilir misin? Çünkü bu, yapılması en doğru olan şey değil mi?
It isn't right.
Doğru değil.
All right, let's get to the White House now where I think veteran correspondent Frank Sesno can tell us a little bit about self-censorship. That internal guidance system's always going on, isn't it? - Is there any formal censorship there?
O da Chomsky gibi esas gündem belirleyici olarak basının örtbas edici etkisinden bahseder.
Well, it isn't fair to the other children, but all right.
Şey... diğer çocuklara karşı adaletsizlik olacak ama tamam.
We have no right to hold such crucial information from her. But it isn't going to be easy telling her.
Böylesine önemli bir bilgiyi ondan saklamaya hakkımız yok ama söylemek kolay olmayacak.
That's right, isn't it? And I'd hate to be wrong after living with a cop for six years.
Altı yıI bir polisle yaşadıktan sonra yanıldığımı anladım.
Isn't it true that when you realized your future senior partner was gay and had AIDS, it drove fear right through your heterosexual heart?
Gelecekteki ortağınızın bir gey ve AIDS'li olduğunu öğrendiğinizde eşcinsel olmayan yüreğinize korku düştü?
I realize that you're not a - a person in the the strictest sense of the word, but... No, maybe you're right about that too, you know, maybe what's what's wrong isn't it's not us!
Katı bir biçimde düşündüğümde, senin bir kişilik bile olmadığını görüyorum ama belki bu konuda da haklısın, belki de yanlış olan biz değiliz!
This isn't easy for me, so I'll just get right to it.
Bu benim için kolay değil, o yüzden direk konuya gireceğim.
What I've done isn't policy, and it may not be legal, but it's right.
Komutan, yaptığım şeyin kurallara tam olarak uygun olmadığını biliyorum. Hatta yasal da olmayabilir, fakat doğru.
It's going to be all right, isn't it?
It's going to be all right, isn't it?
- That's all right with you, isn't it?
- Senin için sorun olmaz değil mi?
It just isn't right.
Bu doğru değil.
- It's a little embarrassing, isn't it? - It's all right.
Utanç verici, değil mi?
It isn't like you had a whole lot to plan for this week, right?
Bu hafta için önemli planların yoktu, değil mi?
- And besides, isn't it more exciting when you don't have permission? All right.
- Ayrıca izinsiz denesen daha heyecanlı olmaz mıydı?
- That's my responsibility, isn't it? - All right. So?
- Konuşabilir miyim?
Kevin, isn't it? - Yes, that's right.
Kevin, değil mi?
That's all right with you, isn't it?
Sana uyar öyle değil mi?
And right now they're saying Ivy's fairytale lifestyle isn't everything it seems.
Çünkü Sarmaşık'ın peri masalı yaşam tarzının pek de göründüğü gibi olmadığını söylüyorlar
And yet not only did you distribute it, you reproduced it using... school equipment and supplies. Isn't that right?
Ve sadece bununla da yakalanmadın, okul araç gereçlerini..... bunun baskısı için de kullandın.
- But it isn't right. I can't.
- Ama bu doğru değil. Yapamam.
It is all right, isn't it?
- Sorun yok, değil mi?
It needs an organic host in order to maintain molecular cohesion or else you'll die, isn't that right?
Moleküler bağıntıyı korumak için organik bir kabuk gerekir yoksa ölür.
Couple of more days will be his decease's one year anniversary, isn't it? Right.
Birkaç gün sonra ölümünün birinci yılı olacak değil mi?
- Isn't it too late? - No, time is just right.
- Çok geç olmaz mı?
Love isn't everything, is it? Babuji is right, Simran
Sevgi her şey değildir, değil mi?
It isn't the right thing to do.
Bu doğru bir şey olmaz.
- That's right, isn't it?
Tamam mı? Tamam.
That's about right, isn't it?
Hemen hemen öyle, değil mi?
It's gonna be all right, isn't it?
Her şey iyi olacak, değil mi?
Hey, you're right. And the nudie bar isn't in the woods and it doesn't have Shannon Tweed and Randolph in the hot tub.
Üstsüz bar ormanın içinde değildi ve jakuzinin içinde de Shannon ve Randolph yoktu.
- Yeah, that's right, it isn't!
- Evet, haklısın, ilgilendirmez.
That's all right, isn't it Andy?
Öyle değil mi Andy?
It's all right, isn't it, Nat?
Herşey yolunda, değil mi Nat?
- It's all right. - No, it isn't all right.
- Bu kesinlikle kabul edilemez.
And if she isn't careful, she's gonna slide right back into it.
Eğer dikkatli olmazsa, yine aynı batağa geri döner.
It's all right, isn't it?
Oldukça güzel, değil mi?
- It's to do with the eye, isn't it? - That's right.
- Gözlerle ilgili, değil mi?
But that's all right, isn't it?
Ama bu doğru değil mi?
The point is, you've got to share and care and care... and share and just behave. That's right, isn't it, Beryl?
asıl konu seninde buna önem vermen önem vermen ve bunu paylaşman ve işte aynen bu şekilde davranman, Beryl?
To stay alive. That's right, isn't it?
yaşamak için öyle değil mi?
That's what he says, all right, isn't it?
O, bunu söylüyor doğru değil mi?
- Right now it just isn't possible.
- Şu anda mümkün değil.
Isn't that right, Father Bubbles? "It is, indeed."
Haksız mıyım Peder Bubbles?
I assume the man needs a tube because he can't eat, isn't it right? Yes!
Yani adam yemek yiyemiyorsa onu beslemenin yararı ne öyle mi?
Only the liver isn't right in this recipe. So I'll fry it for myself.
Bu tarifte sadece karaciğerin olmaması lazım Onu da kendime kızartacağım

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]