It never ends traduction Turc
286 traduction parallèle
Perhaps it never ends until I do.
Belki de ben bitirmedikçe bitmez.
It never ends.
Bu koşuşturma asla bitmez.
I hope it never ends.
Umarım hiç bitmez.
... It never ends.
Bu işin sonu yok.
It never ends!
Sonu hiç gelmeyecek!
I hope it never ends
Umarım bu asla sona ermez
We see each other once a week and it never ends well.
Haftada bir görüşüyoruz ve sonu iyi bitmiyor hiç.
It never ends, does it?
Asla bitmez, değil mi?
Clean up after the dog, talk to your son--it never ends.
Köpekle ilgilen, oğlanla konuş. Ne zaman bitecek bunlar?
It never ends.
Hiç ardınız kesilmez sizin.
- It never ends.
Bu asla bitmez.
It never ends.
Asla bitmeyecek.
I hope it never ends.
Umarım asla bitmez.
It never ends.
Hep aynı şey.
It never ends, this present stuff.
Bu hediye olayı, bir türlü bitmiyor.
It never ends!
Asla bitmiyor!
It never ends, does it?
Asla sonu yok değil mi?
This is embarrassing. It never ends with your father.
Tanrım, umarım bunu liseden beri söylemeyi beklemiyorsundur.
It never ends!
Bunun hiç sonu gelmez.
You have to look up one to understand another. It never ends.
Sürekli sözlüğe bakmak gerekiyor.
It never ends.
Hiç bitmiyor.
Well, yes. Without a wife it never ends.
- Doğru, bir karın yoksa hiç bitmez.
then it never ends?
Öyleyse bu hiç bir zaman bitmeyecek.
It never ends!
Bu hiç bitmeyecek mi!
It never ends.
Hiç bitmeyecek.
I put so much importance on it... that it never ends up happening... as you know.
O kadar çok anlam yükledim ki sonuçta hiç olmuyor... senin de bildiğin gibi.
I hope it never ends.
Keşke hiç bitmese.
- It never ends, does it?
Sonu gelmiyor, değil mi?
I was auditioning for the role of Dr. Tad Winslow... on the hit soap It Never Ends.
Popüler pembe dizi Asla Bitmez'de Dr. Tad Winslow rolü için seçmelere katılmıştım.
[Male Announcer] Like the cleaning of a house, It Never Ends.
Bir evi temizlemek gibi, Asla Bitmez.
I've noticed that whenever you go out, it never really ends with just a talk, you know?
Ne zaman dışarı çıksan, asla sadece konuşmakla kalmadığını fark ettim. Her neyse.
You see something, but you never know how it ends.
Gördüğün gibi, nasıl biteceği belli olmaz.
The foolishness never ends, does it?
Aptallaşmayın!
To most people, however, it is a plague that never ends, a symbol that we've lost control.
Çoğuna göre, belki de, o bir bela asla bitmeyecek, bir sembol kontrolü kaybettik.
It never, never ends.
Asla, asla bitmiyor.
And it never occurred to anyone here that I read "bridge ends here" just fine and floored it anyway?
Acaba "Köprü bitişi" yazısını gördüğümü... yine de devam etmiş olacağım ihtimalini aklına getiren kimse yok mu?
Never ends, does it?
Asla bitmiyor değil mi?
It just never ends with you.
Bu iş burada bitmeyecek.
It's a pain that never ends.
Sona ermeyen bir acı.
Yeah, never ends, does it?
Evet, asla bitmiyorlar, değil mi?
I mean, that we can ignore all natural laws about the corporeal body that-that we witness these spirits clad in-in their own shabby outfits with the same old haircuts and hairstyles never aging, never... never in search of more comfortable surroundings, it actually ends up saying more about the living than it does about the dead.
Cismani beden hakkındaki bütün doğa kanunlarını görmezden geliriz. Ruhların eski püskü giysiler ve eskisi gibi saçlarıyla, hiç yaşlanmamış bir şekilde ortaya çıkmalarına tanıklık ederiz. Daha rahat bir çevre aramazlar ve ölmeden önce yarım kalan işleri bitirmek için geri dönerler.
It seems I'll never see how it ends.
Nasıl bittiğini asla göremeyeceğim.
And love never ends, does it?
Ve aşk hiç bitmez, biter mi?
It's like a nightmare that never ends.
Hiç bitmeyen bir kâbus gibi.
I know my mom's having a rough time taking care of me and making ends meet but it never gets any better.
annem zor zamanlar geciriyor bize bakiyor bende ona yardimci olmaliyim ancak bunu nasil yaparim bilmiyorum.
It never happens That's how it ends
Hiç gerçekleşmedi.
It never ever ends.
Şimdiye dek bitmedi, asla bitmez.
It's never the same after that, and that's how the movie ends.
Aşağı yukarı böyle bitiyor. Herkes yalnız.
Like a whirlpool, it never ends. A little lower.
Biraz daha aşağı.
Cycle never ends, does it?
Kısırdöngü bitmek bilmiyor değil mi?
And the story ends, Pip, with me suggesting that one should never pull out the wee wee and check it for scabs whilst at the table.
Ve hikaye sonra erer. Pip, bu arada yemekte pipini çıkarıp yara kabuklarını kontrol etmemeni öneririm.