It still is traduction Turc
4,780 traduction parallèle
But rather by helping the ignorant by appointing to power those who have studied, analysed and thought everything through, only to find out how difficult it still is to make the right decisions.
Cahil kesime yardım etmenin aksine, o okuyup analiz ettiğimiz sadece doğru kararları almanın hala daha ne kadar zor olduğunu anlamak doğrultusunda her şeyi düşünerek.
Well, I'll leave it here in case it still is.
Ben ne olur ne olmaz diye burada bırakayım yine de.
And it still is.
Hâlâ da öyle.
Intel is still coming in, but it looks like the storm caused the crash.
İstihbarat alıyoruz hala ama görünüşe göre kazaya fırtına yol açmış.
The Diving Bell and the Butterfly, and your mind will still be as active as it is now.
- Aklın da şimdiki kadar aktif olacak.
Is it still active?
- Hâlâ aktif mi?
What I'm trying to say is... it's still not too late for you.
Demek istiyorum ki... senin için hâlâ geç değil.
- But still, it is a rather nice idea.
- Ama hiç yoktan iyidir.
I still don't understand what it is we did.
Hala anlamıyorum. Biz sana ne yaptık?
You know, I actually thought about it and I have decided to stay if my position is still open.
Hey, Janice düşündüm ve kalmaya karar.. .. verdim eğer pozisyonum hala açıksa.
That sniffer you've found, is it still up and running?
Bulduğun dinleyici, hâlâ orada çalışıyor mu?
Is it still live?
Hâlâ var mı?
We still don't know what it is you want.
Hala daha ne istediğini söylemedin.
Release it, although I doubt the bad guy is still wandering around in his clown getup.
Hala palyaço makyajıyla dolaştığına şüpheliyim ama basına dağıtın.
- I still got it.
- Bende hala iş var.
I still got it.
hala iş var.
Is it still night?
Gece mi hala?
It was and still is today the most exciting, the most wonderful excavation we have ever done, the most incredible thing we have ever done.
Yaptığımız, bugün bile yapılmış en mükemmel kazıdır. Yaptığımız en inanılmaz şeydir.
And the worst of it is, she still loves you more than me.
En kötüsü de seni benden çok seviyor olması.
The light still moves at its constant speed, but it cannot escape.
Işık hala kendi sabit hızında hareket etmeye devam edecek ancak kaçamayacaktır.
It is still the land of Lord Byron, in that respect.
Bu hususta orası hâlâ Lord Byron'un toprağı.
Look, it is one thing to make up stories about how you spent your summer, but to lie to a guy and say that you're 21, when you're still in high school...
Yaz tatilinde yaptıkların hakkında hikaye uydurman bir şey değil ama adamın birine 21 yaşındayım demen üstelik hala lisedeyken...
But it's still the best thing there is.
Ama yine de sevgi en güzel duygudur.
It is a mistake if I still love that girl and your daughter too.
Eğer kızını severken hala o kızı da seviyor olsaydım o zaman hata olurdu.
And he still is, and we can't touch him for it.
Hâlâ var ve bu konuda kendisine bir şey yapamıyoruz.
And though admittedly such a thing never happened, it is still conceivable that someone might possibly have escaped from their singing ;
Ve hatta daha önce hiç olmamasına rağmen... bir ihtimalle birisinin şarkılarından kaçabilmesi, akla uygun gelebilir.
It is the 21st of December, the world has not ended, and we are all still here,
Bugün 21 Aralık, dünyanın sonu gelmedi ve hepimiz hala buradayız.
It was and still is my greatest shame.
Bu o zaman ve hala yaşadığım en büyük utançtır.
Is it still ringing?
Hala çalıyor mu? - Marshall!
Yes, it is still fresh.
Evet, hala taze.
It is still not too late.
Hâlâ çok geç değil.
- You know, we'll buy you a drink anyway, because chivalry is still alive, believe it or not.
Biliyor musun her halükarda size içki ısmarlayacağız. Çünkü ister inan ister inanma ama centilmenlik daha ölmedi.
It is still morning, isn't it?
Hâlâ sabah değil mi?
Is it still in his pocket?
Hâlâ cebinde mi?
You still got it, kid.
Sende hala iş var çocuk.
It feels as if that noose is still around my neck.
Sanki o ilmik hala boynumda gibi hissediyorum.
Is it still down there?
Hâlâ havuzda mı?
Bad news is, we still have no idea what it is.
Kötü haber hiçbir fikri ne hala var olduğunu.
And it definitely doesn't work if she's dead, and the news cycle is still focused on the JLF.
Ve kadın ölürse bu kesinlikle işe yaramayacaktı ve haberler hâlâ CÖC'e odaklanacaktı.
Our tech team is gonna make it look like your cell phone is still in your office.
Teknoloji ekibimiz telefonunuzun hâlâ ofisinizdeymiş gibi gösteriyor.
It's still alive. But if you're talking with someone and all you can think is,
Bu hala yaşıyor demektir ama birisi ile konuşurken tek düşünebildiğin...
Believe it or not, Dr. Woods, there are plenty of people in this world who still believe that there is more to us than can be explained by science.
İnanın veya inanmayın, Dr. Woods, dünyada bilimin açıklayamadığı şeylere inanan bir sürü insan var hâlâ.
I'm trying to figure out why you decided to tell a starving, bloodthirsty, vampire-feeding ripper that his Nemesis is still walking around alive and well while I am stuck in this cell and can't do anything about it.
Aç, kana susamış, vampir-yiyen bir deşiciye ben burada bağlı bir şekilde hiçbir şey yapamazken baş düşmanımın hâlâ gayet iyi bir şekilde ortalıkta dolandığını söylemeyi seçtin onu çözmeye çalışıyorum.
Money is filthy, and I seriously can't believe you still use it.
Para kirlidir, bir de hala para kullandığına inanamıyorum.
Forensics is still on it, but outlook is grim.
Forensics üzerinde hala çalışıyor ama yüzü biraz asık.
He just got into the junior symphony. Our concern right now is making sure he can still use it at all.
Şu anki endişemiz elini hâlâ kullanıp kullanamaması.
A reverse mortgage is a financially sound way for Maw Maw to get money out of her house now, so she can live it up while she's still alive.
Tersine mortgage, finansal olarak Maw Maw'ın hem evden para kazanıp,... hem de ömrünün kalanında burada yaşayabilmesinin tek yolu.
Still, it is survival of the fittest.
Ama hâlâ en güçlümüz hayatta kalıyor.
I'm still not... exactly sure... what it is you want from me.
Hâlâ tam olarak emin değilim. Benden tam olarak ne istiyorsun?
The thing about reality... is it's still there waiting for you the next morning.
Realiteyle ilgili bu şey yarın sabah da seni bekliyor olacak.
Of course, there are still bad people in this world who commit heinous crimes... and it is unfortunate that one of these sickos ended up under our roof.
Tabii ki, dünyada hala iğrenç suçlar işleyen, kötü insanlar var, ve malesef bunlardan bir tanesi bizim çatımız altında bulundu.
it still hurts 44
it still works 35
still is 61
is it 9219
israel 117
is something wrong 1059
is here 159
islam 16
isis 48
island 46
it still works 35
still is 61
is it 9219
israel 117
is something wrong 1059
is here 159
islam 16
isis 48
island 46
isabel 421
isaac 589
issue 86
issues 74
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isn't it 16586
isles 199
isabelle 287
isaac 589
issue 86
issues 74
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isn't it 16586
isles 199
isabelle 287
isaiah 54
isak 44
issued 23
isaacs 61
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
is she beautiful 26
isn't it romantic 18
isn't she beautiful 90
isak 44
issued 23
isaacs 61
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
is she beautiful 26
isn't it romantic 18
isn't she beautiful 90