It stings traduction Turc
286 traduction parallèle
It's got six legs, and it stings you with its tail.
Altı bacağı var ve kuyruğuyla insanı sokuyo.
- It stings like anything.
- Herşey gibi kokuyor.
It stings and hurts.
- Bu şey batıyor ve acıtıyor.
It stings!
Kokuşmuş!
It stings!
Acıtıyor!
If it stings me, I'll die.
Eger sokarsa ölürüm.
It stings.
Üff, sızlıyor.
It stings!
Bu sokanlardan!
IF IT STINGS ME, I'LL DIE.
Eğer sokarsa, ölürüm..
WHEN IT STINGS ME, I START SWELLING UP AND THEN I CAN'T BREATHE.
Sokunca şişiyor ve nefes alamıyorum.
A digger wasp is a solitary wasp, not like the wasps that bother us in the autumn, and it stings grasshoppers or other prey and takes them back to its burrow.
Kazıcı eşekarıları tek başlarına dolaşır baharda bizi rahatsız eden eşekarılarına benzemez ve çekirgeleri ya da başka avları sokarak onları yuvalarına taşır.
- Sorry if it stings!
- Kötü kokarsa kusura bakmayın!
Ha-ha-ha. Pull my coat if it stings.
Beni iyi dinle.
It stings.
Canım çok yanıyor.
- It stings.
- Acıyor.
It stings.
Acıtıyor. Çabuk!
And it stings with a fearful pain.
Ve korkunç derecede bir acı verir. Değil mi?
- It stings a little.
- Bu iğneler çok küçük.
It stings the eyes.
İnsanın gözleri kamaşıyordu.
It stings a little, but it really works, see?
Biraz yakar ama işe yaradığını göreceksin?
I'm sorry. It stings! Hey, do you think we could pull over?
Üzgünüm ama batıyor Hey, sence vaz geçebilir miyiz?
- It stings!
- Acıyor!
It stings you, so hold me
O şey seni lekeliyor bu yüzden beni bırakma
Yes, but it stings like it was yesterday.
Evet, ama dün olmuş gibi canım yanıyor!
It stings, I've got some soap in my eye.
Gözüme sabun kaçtı.
It stings, Mama.
- Çok acıyor anne!
It stings so bad.
- Annen sana yardım edecek.
It stings me like a fissure in my ass, but you're right.
Kıçıma batsa da, haklısın.
It stings!
Çok fena!
Ouch, it stings.
Acıyor.
It stings. It's expensive.
İnsanın canını acıtıyor.
- It stings!
- Batıyor!
It stings, huh?
Acıyor mu?
It stings.
Acı bu.
Oooh, that water stings. I kinda poured it on, didn't I?
Bir takım yetersiz flört girişimi ve maceranın ardından bir gece kulübe, bir grup geldi.
It stings.
Bir mantarı açmaktan acizsiniz!
DDT stings and it itches...
# DDT acıtır ve kaşındırır
It's rare if anybody dies from bee stings!
Ama arı sokmasından öleni pek duymadım!
It appears there's enough poison in just four stings to kill the average person.
Sadece dört iğnede normal bir kişiyi öldürecek kadar zehir bulunduğu ortaya çıktı.
With powerful nipping claws and poisoned stings on their tails, scorpions are well-armed and ferocious, actively seeking out their prey wherever it may be hiding.
Güçlü kıskaçları ve kuyruklarındaki zehirli iğnelerle iyi silahlanmış ve yırtıcı olan akrepler aktif olarak avlarını saklandıkları yerde ararlar.
Stings a little, don't it?
Biraz acıttı, değil mi?
Stings like a bitch, don't it?
Bir orospu gibi acı çektiriyor, değil mi?
Quit whining. - It stings.
Haydi, kes artık sızlanmayı.
It also stings like a bitch.
Ayrıca çok feci acıtıyor.
Jesus Christ, it stings!
Tanrım! Yanıyor!
It only stings a little.
Sadece küçük bir dikenmiş.
Stings, doesn't it?
Acıtıyor öyle değil mi?
It just stings a little.
- Eminim. Sadece küçük bir sıyrık.
If you've been treating these children for bee stings, you've misdiagnosed them. I'm right in the middle of it.
- Şu anda oldukça meşgulüm.
- It stings!
Ciddiyim, böğürtlen suyu gözüme kaçtı!
- It still stings.
Hâlâ acıyor.
stings 19
it still hurts 44
it stopped raining 19
it starts at 27
it started 46
it stopped 129
it stops 23
it stands for 29
it still works 35
it starts 19
it still hurts 44
it stopped raining 19
it starts at 27
it started 46
it stopped 129
it stops 23
it stands for 29
it still works 35
it starts 19