Just one word traduction Turc
296 traduction parallèle
Just one word from you, and she does what she likes, doesn't she, boss?
Senin bir sözünle, istediğini yapıyor, öyle değil mi, patron?
Just one word from me and that dog will tear you to pieces.
Bir emrimle, köpeğim seni parça parça eder.
Just one word in edgewise.
Bir tek söz söyletmedin.
Let me explain, director, don't go away, just one word
Açıklamama izin verin direktör, gitmeyin, sadece tek bir kelime.
Sir... dear sir... just one word, please
Bayım... Sevgili bayım. - Sadece ufak bir sohbet, lütfen.
- Could I say a word? Just one word.
- Bir şey söyleyebilir miyim?
You know that just one word from me is law here in Gion...
Gion'da ağzımdan çıkan her sözcüğün bir emir olduğunu biliyorsun.
Maybe just one word? Kaputt?
Belki sadece bir kelime?
Just one word.
Ha, bir şey daha.
- Just one word and you'll get the same.
- Tek kelime et, aynı şey başına gelsin.
Can I give you just one word one word of advice?
Sana kısa bir tavsiyede bulunabilir miyim?
- Just one word, sir.
Evet var efendim?
Just one word.
Sadece tek bir şey.
Just one word, one word from you.
Tek bir kelime bekliyorum senden.
It should be just one word
Sadece bir kelime olması gerek.
Say just one word and for you, I'll save both my life and yours!
Tek bir söz söyle ve senin için, hem kendi hayatımı hem seninkini koruyayım!
Just one word from her lips And the deaf can hear
Dudaklarından tek bir kelime ve duymaya başlar, kulakları sağırların.
just one word - a hint, that's all.
Tek bir sözcük, bir işaret, hepsi bu.
Just one word.
Bir kelime yeterdi.
She'd be alive today if you had said just one word, and that other jerk... would be running around with his head under his arm.
Tek kelime etmiş olsaydın şu an hayatta olurdu. Şu diğerine gelince artık kelle koltukta olacak.
I don't find it easy to talk at a time like this, but I got to say something about that guy up there, and I can sum it all up in just one word... courage, dedication, daring, pride, pluck, spirit, grit, mettle
Böyle bir anda konuşmak hiç kolay değil ama yukarıdaki adam hakkında bir şey söylemeliyim ve her şeyi tek kelimeyle özetleyebilirim... Cesaret kararlılık, cüret, onur, moral, metanet, şevk ve...
I'm gonna say just one word.
Sadece tek bir kelime.
I heard more than just one word.
Birden fazla kelime duydum.
Just one word, Diana, and I'll run you so far from the fleet... the only thing you'll command is a garbage scow.
Sadece tek kelime Diana, seni filodan çok uzaklara göndereceğim.... Emir verebileceğin tek şey bir atık gemisi olacak.
He just say one word to me, I throw him right back to the fish.
Bana tek kelime ederse onu hemen denize geri atarım.
Yes, "Rosebud." Just that one word.
Sıkı adam. Evet, "Rosebud." Sadece bu sözcük.
Just one single word.
Bir şeyler de.
One last warning. I've just had word from Berlin.
Berlin'den yeni bir haber aldım.
Probably just one of your emanations Doctor... Rubbish and the word is called hallucinations.
Saçma, hem ona sanı değil, sanrı denir.
I'm just going to sum the whole thing up in one word.
Herşeyi tek bir kelimeyle özetleyeceğim.
Give me just one kind word
Sadece birşey için söz ver.
Just say one word :
Tek kelime söyleyeceksin :
The moment he arrived here, he sent me a message just with one word... "Come."
Buraya vardığında bana bir mesaj göndermişti,... tek kelimelik bir mesaj ;
Oh, there's just one final word.
Oh, son bir şey daha var.
Just say one word.
Tek bir kelime.
It's just not true, not one single word of it!
Bu doğru değil, tek bir kelimesi bile!
One word, that's all I'm asking. Please, just one word.
Ne olur, bir kelimecik söyleyin.
I just want to say one word to you.
Sana sadece tek bir kelime söyleyeceğim.
- Now just one final word.
- Sana son lafım.
Let somebody start a rumor, just one ugly word.
Birisi söylenti başlatsın. İftira davası açarız.
There was just one thing, one small word that enabled myself and my buddies... to stay alive those many years.
Benim ve dostlarımın onca yıl hayatta kalmasını sağlayan tek bir şey tek bir kelime vardı.
I'd just love to surprise Nicky one night... by just casually leaning over and picking something up... and never mention a word about it.
Bir gece, köprü kurup... yerden bir şey alarak ve bunun lafını bile etmeyerek... Nicky'yi şaşırtmayı çok isterdim.
Pruss just sent word he's gonna try one.
Pruss, yüksek inişi deneyeceğini söyledi.
Just one more word now, just one more word!
Bir kelime daha. Bir kelime daha etme!
There's just one more word : "Tony."
- Daha fazla okuma. Bir kelime daha var : "Tony."
Just the first line- - The one word "juwes." Isn't that enough?
- Sadece ilk satırı kapatsak? - Hayır. - Sadece ilk kelimeyi kapatsak?
If I'm overstepping my position, you just have to say one word, and I shall resign my post as President of the Duma.
Haddimi aşıyorsam, tek bir sözünüz Duma Başkanlığı görevimden istifa etmeme yeter.
But if I hear one more word out of you... just one more, then you won't go at all.
Ama senden bir kelime daha duyarsam... sadece bir kelime, hiçbir yere gidemezsin.
It's just one cop's word against another.
Bir polise karşı diğerinin sözü.
Because all that time I just waited for one word from that woman about why my father hates me so much.
Çünkü bütün bu zaman boyunca o kadının bana babamın benden neden bu kadar nefret ettiği hakkında bir tek kelime etmesini bekledim.
Now, if one of our questions is out of line, sir, just say the word and we'll withdraw it.
Uygunsuz bir sorumuz olursa söyleyin efendim, hemen geri alalım.
just one more 132
just one 795
just one last thing 27
just one more thing 124
just one kiss 20
just one more time 65
just one day 24
just one time 35
just one night 42
just one thing 169
just one 795
just one last thing 27
just one more thing 124
just one kiss 20
just one more time 65
just one day 24
just one time 35
just one night 42
just one thing 169
just one sec 53
just one minute 99
just one drink 31
just one question 94
just one more minute 27
just one moment 102
just one second 248
just one problem 23
just one of those things 19
just one more question 50
just one minute 99
just one drink 31
just one question 94
just one more minute 27
just one moment 102
just one second 248
just one problem 23
just one of those things 19
just one more question 50
one word 167
word 592
words 313
wordy 22
words to live by 22
word travels fast 36
word up 25
words like 23
word of honor 22
word to the wise 46
word 592
words 313
wordy 22
words to live by 22
word travels fast 36
word up 25
words like 23
word of honor 22
word to the wise 46