Let him through traduction Turc
370 traduction parallèle
- Let him through.
- Bırakın geçsin.
That's all right, let him through.
Tamam, geçsin.
Let him through.
İçeri al.
Clear the way! Let him through!
Bırakın geçsin!
All right, let him through!
Pekala, bırakın geçsin!
Let him through!
Bırakın geçsin!
Let him through.
Bırak geçsin.
- They let him through.
- Yarmasına izin verdiler.
Let him through, Eddie.
Bırak geçsin, Eddie.
Let him through.
Bırakın geçsin.
He has to let him through!
Geçmesine izin vermeli!
Let him through.
Bırakın geçsin! Bırakın geçsin!
Let him through, he's crazy.
Bırak geçsin, manyağın teki.
Let him through Let him through Get back.
Bırakın geçsinler!
- Let him through.
Geçmesine izin verin.
Stand back, let him through.
Geri çekilin, bırakın geçsinler.
Don't let him through. Help me!
Bana ulaşmasına izin vermeyin!
All right, let him through.
Tamam, bırakın geçsin.
We can't let him through, no matter what.
Ne olursa olsun, kaçmasına izin veremeyiz.
Let him through!
Bırak girsin!
Okay, let him through.
Tamam, bağla.
Let him through! Let him through!
Lanet herifler!
Let him through, please.
Yolu tıkamayalım, Lütfen.
Kelly, Tanner's coming out. Let him through.
Kerry, Tanner dışarı çıkıyor, bırak geçsin.
Let him through.
Geçmesine izin verin.
- Sorry, let him through here.
- Pardon, bırakın gelsin.
Let him through here.
Bırakın gelsin.
Don't let him through!
Geçmesine izin vermeyin!
Raven got those, and then you let him slip through your fat fingers.
İşi Raven'a yaptırdın, sonrada şişko ellerinden kaçmasına izin verdin.
If you've got to go through with this, you can at least let him alone, can't ya?
Bu iğrenç saçmalığa devam edecekseniz... - en azından onu rahat bırakın, olmaz mı?
and let him have some plaster or some loam or some rough-cast about him to signify wall ; and let him hold his fingers thus and through that cranny shall Pyramus and Thisby whisper.
Üstüne biraz sıva, biraz boya, biraz da toz toprak sıvadık mı herkes duvar olduğuna inanır. Pyramus'la Thisbe'nin fısıldaşacağı çatlak niyetine de....... parmaklarını şöyle yapar, olur biter.
Let him get through the barrier?
Karantina sınırını geçsin mi?
Once he comes through this door, don't let him turn around.
Kapıdan içeri girdiğinde, gitmesine izin verme.
Then, let the murderer be borne through sands... and rocks and wilds... till thirst and hunger, and scorching suns... kill him piecemeal!
Bırakın katil, açlık, susuzluk ve kızgın güneşler... onu yavaş yavaş öldürene dek... tarlalarda, kayalıklarda ve ormanlarda... sürüklenip dursun.
You mean you're gonna let him go through with that show and whatever happens afterwards, all alone?
Yani bu programa çıkmasına izin verecek ve ondan sonra onu yalnız mı bırakacaksınız?
L can let him know that I'm going to stick through it with him to the very end, no matter how bad.
Ona sonuna kadar yanında olacağımı söyleyebilirim. Ne kadar kötü olursa olsun.
Don't let him slip through your fingers again.
Onu tekrar elinden kaçırma.
- Let him go. I'm going through.
İleri gidiyorum.
- Let him through.
1346.
Come on, let him get through!
Geçmesine izin verin millet!
Why don't we just, uh... let him on through, don't ya know?
Aramızdan geçip gitmesine izin verelim mi?
And our cat, there, who is going through the misery of old age, we'd let him die all alone, without the slightest caress?
Ya zavallı kedim, yaşlı kedimi burada tek başına ölmeye mi terk edeceğim?
But I've got him now, and I'm not going to let him slip through my fingers again.
Ama onu artık yakaladım ve onun bir daha parmaklarımın arasından kayıp gitmesine izin vermeyeceğim.
- Let's get him through the door.
- Kapıdan geçirin.
Let's give him a little room to slide through.
Ona geçmesi için küçük bir yer bırakalım.
And you've let the one person I could have used to lure him here slip through your fingers.
Ve siz bir kişiyle bile başa çıkamadınız. Onu parmaklarınız arasından kaçırdınız.
Otherwise, let him fall into the trap, or go through our troubles with us.
Yoksa bırak tuzağa düşsün bizimle yuvarlanıp gitsin.
What Dave is trying to say, if you'd let him get a word through,
Dave'in söylemek istediği şey, eğer onun da konuşmasına izin verirsen,
He will not let him out of that corner, and Rocky Balboa is just trying to get through this first round.
Köşeden çıkmasına izin vermeyecek, ve Rocky Balboa bu ilk raundu tamamlamaya çalışıyor.
There's no way I'm gonna let him go through with this.
Bu şekilde gitmesine asla izin veremem hadi.
- Don't let him wear them through. "
- "Onları yıpratmasın."
let him go 1637
let him talk 70
let him in 156
let him sleep 41
let him speak 75
let him wait 26
let him have it 44
let him try 35
let him be 121
let him do it 52
let him talk 70
let him in 156
let him sleep 41
let him speak 75
let him wait 26
let him have it 44
let him try 35
let him be 121
let him do it 52
let him down 22
let him finish 62
let him rest 17
let him go now 17
let him know 22
let him stay 21
let him up 33
let him live 38
let him come 53
let him 173
let him finish 62
let him rest 17
let him go now 17
let him know 22
let him stay 21
let him up 33
let him live 38
let him come 53
let him 173