My problem is traduction Turc
1,776 traduction parallèle
My problem is that I'm in love with you.
Sorunum ; ben sana aşığım Neha.
- You know what my problem is, Dad?
- Sorun ne biliyor musun, baba?
My problem is that he's gonna save someone to death.
Benim sorunum, onun birini kurtarırken öldürmesi.
My problem is that it's a bad idea to mix business and pleasure.
Problemim, işle zevkin birbirine karıştırılmasının kötü bir fikir olduğu.
My problem is that I can't run my business the way I want to.
Mesele, işlerimi kendi istediğim gibi yürütemiyor olmam.
You know what my problem is?
Sorunum ne biliyor musun? .
My problem is I was raised to believe you should have to earn things.
Benim sorunum kazandığın şeyleri hak etmen gerektiğine inanmam.
Honey, this is my problem. It's-
Tatlım, bu benim sorunum.
Look, This is my problem.
Bak, bu benim problemim.
Personally, I think the problem with my lyrics is your music.
Bence sözlerimin sorunu senin müziğin.
It's my door, so all is fine.
- Aaa! ? - Kapı benim kapı olduğundan bir problem yok.
The only problem is... I forgot to bring my plaster casting gear with me.
Tek bir sorun var ; plastik test tüpünü yanımda getirmeyi unutmuşum.
If this is no problem for someone to pay for my hotel room.
- Otel parasını ödeyen kişi için zorun olmazsa tabii.
One little problem - - The threat is as phony as my uncle's hairpiece.
Problem şu ki bu tehdit amcamın saçı kadar sahte.
The problem, Aldo, is that you've had my favorite degas on loan for three years, and now you want my Matisse.
Problem, Aldo senin benim en sevdiğim Edgar Degas * tablolarını üç yıllığına kiraya vermiş olman ve şimdi Henri Matisse tablolarımı istiyorsun.
I'm talking to my son, is that a problem?
Oğlumla konuşuyorum, sorun mu var?
It's just not my problem, is it?
Bu benim sorunum değil, tamam mı?
That is not my problem.
Bu benim sorunum değil.
Well, problem is solved even without calling my dad..
Vay be. Babamı bile aramama gerek kalmadı.
And this is my problem how?
- İyi de bu neden benim problemim oluyor? Değil zaten.
My style is not the problem.
Sorun benim idareciliğimde değil.
You know what your problem is, my friend?
Senin sorunun ne biliyor musun arkadaşım?
Which is my problem to deal with, not yours.
Bu benim aşmam gereken bir problem, sizin değil.
Kohn is my problem.
Kohn benim sorunum.
The problem is, If you meet my friends, then we're in a relationship,
Sorun, eğer arkadaşlarımla tanışırsan, o zaman bir ilişki yaşıyor oluruz.
The problem is that you need to stay away from my wife.
Sorun, karımdan uzak durman gerekmesi.
The problem is I can't find anything on the first three years of my life.
Promlem şu ki hayatımın ilk üç senesiyle ilgili hiçbir şey bulamıyorum.
The problem is milicent, my girlfriend, Who's gonna be here any second.
Sorun Millicent, kız arkadaşım,... ki her an burada olabilir.
The problem is when I gave Jaq my itinerary
Sorun şu ki ;
My problem with the job market is that I'm used to thinking on my back, not my feet.
İş pazarıyla ilgili sorunum, ayaklarımın üzerinde düşünmek yerine yatarak düşünmeye alışmış olmam.
No, this is me and my brothers problem -
Hayır bu benim ve kardeşimin sorunu!
My existence itself is the problem.
Varlığım başlı başına sorun.
The trouble I've caused the church and the fellowship is my problem.
Kilise ve kulüp hakkındaki sorunlar benim problemim.
This is my problem, let me settle it myself!
Bu benim sorunum, birak ben kendim yapayim!
Now, why is it my problem?
Neden benim de problemim oluyormuş?
- What is my problem?
- Benim sorunum mu ne?
This gets redundant after a while but my basic diagnosis of your fundamental problem is...
Bu tür şeyler bir süre sonra unutulur ama ilk teşhisime göre senin esas sorunun...
His return to the track is highly anticipated, and therein lies my problem.
Yarışlara dönmesi büyük sükse yaratır. Benim sorunum da burada.
What do you mean, what is my problem?
Ne demek sorunun ne?
Is there a problem with my paper?
Sınavımda bir sorun mu var?
Well, you found a more efficient method for finding true zero than Isaac Newton and that, my friend, is not so much of a problem as it is a major ass-kicking.
Gerçek sıfırı bulmak için Newton'dan daha iyi bir yol buldun. Bu da süper bir şey olduğu için pek sorundan sayılmaz.
I'm sure any any dissatisfaction I have is my own problem.
Her türlü her türlü tatminsizliğin benim sorunum olduğunu biliyorum.
This is all my... problem.
Bu benim... sorunum.
Is that my problem?
Demek benim sorunum.
Is that my problem? Thank you.
Benim sorunum?
This is my problem.
Sorun, benim sorunum.
Do you know what is the biggest problem of my life? - No.
Hayatımdaki en büyük sorun nedir, biliyor musun?
Maybe the problem is that you broke my heart into a million pieces, and so my cock doesn't want to be around you any more, okay?
Belki de asıl sorun, kalbimi milyonlarca parçaya ayırmandır ve bu yüzden şeyim artık seni hayatımda istemiyordur?
My problem with men is the Bullard Curse.
Benim erkeklerle sorunum Bullard Laneti'nden kaynaklanıyor.
I appreciate what you're trying to do, Carl, but this is my problem.
Yapmaya çalıştığın şeye minnettarım, Carl, ama bu sorun benim sorunum.
Come on. See, this is my problem.
Görüyormusunuz, bu benim problemim.
my problem 62
problem is 299
is it 9219
israel 117
islam 16
is something wrong 1059
is here 159
isis 48
island 46
isabel 421
problem is 299
is it 9219
israel 117
islam 16
is something wrong 1059
is here 159
isis 48
island 46
isabel 421
isaac 589
issue 86
issues 74
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isn't it 16586
isles 199
isabelle 287
isaiah 54
issue 86
issues 74
istanbul 39
isobel 100
isabella 232
isn't it 16586
isles 199
isabelle 287
isaiah 54
isak 44
issued 23
isaacs 61
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
isn't it romantic 18
is she beautiful 26
is it really you 103
isn't she beautiful 90
issued 23
isaacs 61
isn't it lovely 28
isn't 159
isn't she lovely 35
isn't it romantic 18
is she beautiful 26
is it really you 103
isn't she beautiful 90