English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Nothing further

Nothing further traduction Turc

425 traduction parallèle
Nothing further is known.
Başka bir şey bilinmiyor.
Well, there's nothing further we can do until John returns with his report.
John raporu ile geri dönene kadar ilaveten bizim yapabileceğimiz bir şey yok.
She will learn nothing further to inform.
Rapor edecek daha fazla şey öğrenmemeli.
So we have nothing further to discuss.
Bu yüzden tartışacak bir şey yok.
Well, if there is nothing further I can do for you...
Şey, sizin için yapabileceğim başka bir şey yoksa - Yok.
We seem to have nothing further to discuss.
Konuşacak bir şey kalmadı.
We've learned nothing further about the missing quart of strawberries.
Kaybolan çeyrek galon çilek konusu aydınlatılamadı.
I have nothing further to write than what you would have written.
Sen yazarsan, ekleyecek bir şeyim olmaz.
The defense has nothing further.
Savunmanın ekleyecek bir şeyi yok.
I have nothing further.
Başka sorum yok.
I am sorry, gentlemen. I have nothing further to say.
Üzgünüm beyler, ekleyecek bir şeyim yok.
Are you sure there's nothing further in connection with this matter... that Your Highnesses feel that His Majesty, the Emperor, should know?
Majesteleri imparatorun bu konuda bilmesi gereken... başka bir şey olmadığından emin misiniz?
There's nothing further here for a warrior.
Artık burada bir savaşçıya iş kalmadı.
We ask nothing further of you, but, there is always a but, as I'm sure you are aware?
Sizden daha fazla bir şey istemeyeceğiz, ama... her zaman bir ama vardır, ve eminim, siz de bunun bilincindesinizdir,
Yes, sir. It sure is. Well, since you have nothing further to say, Mr O'Flaherty, sit down.
Pekala, Bay O'Flaherty, başka ilave edecek bir şeyiniz yoksa, oturun.
If you wish, I will stop the car and let you out with nothing further being said.
Dilerseniz şu an aracı durdurur ve hiçbir şey demeden gitmenize izin veririm.
There's nothing further to discuss.
Konuşacak bir şey yok.
Nothing further to report.
İlave edecek bir şey yok.
Then we have nothing further to discuss.
Öyleyse daha fazla görüşmenin manası yok.
I am sorry I was detained. I trust there was nothing further you required?
Umarım başka bir gereksinimiz yoktur?
And I will have nothing further to do with you.
Sizinle de bir ilişkim kalmayacak.
I have nothing further to say to you.
Söyleyecek başka sözüm yok.
I have nothing further with you. I understand!
- Seninle bir ilgim kalmadı.
I have nothing further to add, my lord... except to draw your attention to the specialist's report on the defendants.
Sanıklar hakkındaki bilirkişi raporuna dikkatinizi çekmek dışında eklemek istediğim bir şey yok sayın hâkim.
As to the whereabouts of Rising Star... nothing further is known.
Doğan Yıldız'ın nerede olduğu hakkında ise daha fazla bir bilgi edinilemedi.
Then we have nothing further to discuss.
O halde, konuşacak başka hiçbir şeyimiz yok.
Monsieur Gringoire, I have nothing further to say to you.
- Nerede buluşacaklar? - Domuzbaşı Meyhanesi'nde, saat 7'de.
Nothing further, Your Honour.
Başka birey yok.
Most regrettable, and it is of the utmost importance that nothing further should leak out.
En üzücüsü bu. Son derece önemli, hiç bir şey dışarı sızdırılmamalı.
So if there is nothing further you require tonight, then sir I will be...
Efendim bu gece başka bir isteğiniz yoksa, ben- -
And now, if you have nothing further to add,
Ve şimdi, eğer daha fazla ekleyecek bir şeyiniz yoksa,
- Nothing further, Your Honour.
- Başka sorum yok, Sayın Yargıç.
Nothing further.
Hepsi bu kadar.
To degrade men and women to the level of beasts, and then turn them loose without even a - without even a chance to make good... is neither good justice, good morals or even good business... because there's nothing left for these fellows to do but commit further crimes in order to live.
İnsanları, canavarların seviyesine düşürmek, onlara tekrardan düzelmeleri için bir fırsat vermemek ne adalettir, ne de doğru bir davranıştır çünkü bu kişilere, ileride yaşamak için, suç işlemekten başka birşey bırakmaz.
I know nothing could be further from your wish.
Hiçbir şey bu dileğinden daha büyük olamaz.
If I didn't know you so well... and know that nothing could be further from your mind... a fellow would almost swear you were giving him a hint.
Seni bu kadar iyi tanımıyor olsam ve aklının bu işlerden olabildiğince uzak olduğunu bilmesem bir insan ona ufaktan bir şeyler çıtlattığına yemin edebilirdi.
nothing can touch him further.
Ne içerdeki düşmanlar vurabilir onu, ne düşman ordular, ne de başka hiçbirşey.
Further down at the end of the beach, there was nothing... but a few broken-down shacks.
Sahilin ileri ucunda birkaç dökük kulübeden başka hiçbir şey yoktu.
Sire, nothing could be further from my mind!
Majesteleri, böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmedi!
Nothing has been further from my mind with the possible exception of you.
Aklımın köşesinden bile geçmedi, tabii sen de.
Nothing's further from my mind.
Seni tanıyorum! Şu anda en son düşündüğüm şey bu.
Not steel, nor poison malice domestic, foreign levy, nothing can touch him further.
Ne kılıç, ne zehir ne iç ayaklanma, ne dış tehlike artık zarar veremez ona.
I think there is a further possibility that those represent nothing.
Ama daha büyük ihtimalle hiçbir anlam ifade etmiyorlar.
I have nothing more. Does anyone have any further questions?
Anlatacağım başka bir şey yok.
Nothing could have been further from my mind.
Aklımın ucundan geçmedi.
Nothing's further from the truth.
Hiçbir şey gerçekten bu kadar uzak değil.
Nothing could be further from the truth.
Ancak bu kadar yanılabilirdin Koç.
There's nothing we can do for these poor boys, except save them from further pain.
Zavallılar için yapabileceğimiz başka bir şey yoktu, Sadece onları daha fazla acıdan kurtarmalıydık.
Nothing could be further from the truth.
Bu sadece gerçek.
But the Antichrist was victorious once more and nothing seemed to be able to hinder him further.
Ama Sahte İsa bir kez daha zafer kazanmıştı ve hiçbir şey onu engelleyecek gibi görünmüyordu.
Nothing could be further from my mind, Madame.
Böyle bir şey aklımdan bile geçmedi Madam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]