English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ N ] / Nothing much

Nothing much traduction Turc

1,708 traduction parallèle
- It's nothing much to talk about.
- Aman boş ver, konuşmaya değmez. - Neden değmiyormuş?
- Nothing much.
- Pek bir şey yok işte.
Nothing much.
Pek bir şey yapmıyorum.
Nothing much.
Çok bir şey değil.
Nothing much.
Bişey yok.
Nothing much has changed.
Fazla bir şey değişmedi.
I've got a photo which shows her cottage in the 1930s, with nothing much around it.
1930'lardan kalma, Robinson'ın etrafında pek bir şey olmayan köy evini gösteren bir fotoğrafım var.
It's nothing much.
Önemli bir şey değil.
- Oh, nothing much.
- Oh, çok bir şey.
The Feds ran his license, had me follow him for a week, but nothing much came of it.
Federaller 1 hafta boyunca onu takip etmemi istediler ama pek bir şey çıkmadı.
I-I know you like to think that I'm a lot more complicated than I seem, but please, trust me, nothing much going on up there, okay?
Göründüğümden çok daha karmaşık olduğumu düşünmek istiyorsun ama inan bana burada pek bir şey yok.
- Nothing much.
- Pek bir şey yok.
Oh... nothing... nothing much.
Hiçbirşey, fazla bir şey yok.
- Nothing much.
Pek fazla bir şey değil.
- Nothing much.
Yok bir şey.
- Nothing much.
- Pek bir şey yoktu.
- Nothing much.
- Pek bir şey değil.
- This and that, nothing much.
- Önemli bir şey değil. - Öyle mi?
- This and that, nothing much.
- Önemli bir şey değil.
Nothing much.
Epey zaman oldu.
Nothing much came of it.
Bundan pek bir şey çıkmadı.
- Oh, nothing much.
- Pek bir şey yok.
Nothing much in common... except they all grew up in the same orphanage... your orphanage.
Yetimhanede birlikte bulunmanız dışında hiç bir bağlantınız yok.
Nothing much.
Pek bir şey yok.
- Nothing much.
- Fazla bir şey değil.
- Nothing much.
- Bir şey yok.
Nothing excites him as much as conquering virgin territory.
Hiç bir şey onu bakir toprakları fethetmek kadar heyecanlandıramaz.
- Nothing much.
- Pek fazla bir şey olmadı.
Nothing much.
Korkutmak için bir, iki gün tutulur.
Nothing means so much.. As much as you, Raj.
Hiçbir şeyi bu kadar...
If you took care of Alex with that much energy, nothing would have happened.
Eğer Alex konusunda daha dikkatli olsaydın, hiç bir şey olmazdı.
Pretty much nothing.
Bunun gibi bir çok şey işte.
She didn't complain much about animal blood but... Nothing made her content like human blood.
Hayvan kanından fazla şikayet etmedi ama hiçbir şey onu insan kanı kadar mutlu etmedi.
Nothing too much to worry about.
Çok fazla endişelenecek birşey değil.
Nothing much to report here.
Burada haber verecek pek bir şey yok.
It's nothing you wouldn't have done in your much, much younger days.
Geçmişinde yaptığın şeylerin yanında bu hiçbir şey.
Nothing is too much... for my Nessa.
Hiç bir şey... benim Nessa'm için fazla değildir.
I've never seen so much nothing.
Hiç bu kadar fazla hiçbir şey görmemiştim.
Nothing... .. much.
- Çok bir şey değil.
Nothing's too much trouble.
Hiçbir şey sorun değil.
As with all rituals, nothing ever much changed, , until that Sunday when I looked around the table and said my silent goodbye to each and every Wheeler,
Tıpkı bütün ayinlerdeki gibi, pek bir şey değişmezdi ta ki o Pazar, masanın etrafına bakıp her bir Wheeler'la ayrı ayrı sessizce vedalaşana kadar.
- I have nothing to say to you, Kossil. - But I have much to say to you.
- Sana söyleyecek bir şeyim yok Kossil.
Nothing's safe anymore, Mae. so much.
Hayatta herşey tehlikeli, Mae.
Nothing comes off the money you're gonna get 30 years from now... when your dad dies from too much sex.
Bundan otuz yıI sonra, baban aşırı seksten öldüğünde... sana hiçbir şey kalmayacak diye mi?
You know as much as I do - nothing.
Sen de en fazla benim kadar biliyorsun - hiç bir şey!
- This much? Nothing.
Hiçbir şey.
So much pain for nothing.
Hiçbir şey için acı çekmek.
Nothing is too much trouble for you.
Her sorunu hallediyorsunuz.
Uh, nothing much.
Birkaç gün sonra matematik sınavı var ve galiba beden eğitimi dersinde beyzbol oynayacağız. Fazla işim yok.
Nothing much to report.
Gayet iyiyim.
Nothing much.
İyi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]