English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ O ] / Oh wait

Oh wait traduction Turc

5,881 traduction parallèle
- Oh. - So wait... your ex-husband does realize you work for the CIA, right?
Bekle, yani eski kocan CIA için çalıştığını biliyor, öyle mi?
Oh, I can't wait to start dating.
Buluşmak için sabırsızlanıyorum.
Oh, oh. Wait.
- Dur.
Oh, I suppose my gift-giving can wait.
Hediye verme işini daha sonra da halledebilirim.
- Oh, I can't wait.
- Sabırsızlanıyorum.
Oh, wait, the other night too.
Bekle, bir de önceki gece.
Oh, wait.
Bir dakika.
Oh. Then we'll have to wait for another 2-3 years.
- Yani iki üç yıl daha beklemeliyiz.
"Oh kind one, wait."
"Seni iyi kalpli, bekle."
Oh, should I wait for you to turn your back?
- Yoksa arkanı dönmeni mi beklemeliyim?
Oh, wait, babe. Babe.
Bebeğim bekle.
Oh, no. No, wait, wait.
- Koca bir uçak!
Wait, Catherine Reilly, oh, my God.
Bekle, Catherine Reilly, Aman Allah'ım.
Oh, and I bet you just can't wait to tell Harvey that I'm the one who gave you the idea.
Kesin bu fikri verenin ben olduğumu Harvey'e söylemeye de can atıyorsundur.
Awesome... Oh, wait, right.
Harika, şey yani dur.
Oh. Wait.
Bekle.
Oh, wait, no, no, that was the one with the little... [yelling in Spanish]
Bu küçük bir tane oldu.
Oh, wait.
Ama bekleyin.
- Oh, wait.
- Dur.
Oh, wait.
Ah, bekle.
Oh, I can't wait to hear it.
Oh, duymak için sabırsızlanıyorum.
Oh, wait, that's not true.
Oh, bekle, doğru değil.
Oh, wait a minute.
Oh, bir dakika bekleyin.
So tell me, among the people who give you bribes, which bastards are in the black market organ business? Hurry. Wait a moment, Squad Leader Oh.
O yüzden sana rüşvet veren heriflerin organ ticareti yapan pisliklerin kim olduğunu söyle.
Oh, no, wait. Mabel!
Endişelenme, şekerim.
Oh, wait a second. Wait a second.
Bir saniye.
Oh, wait.
Bekle, dur.
- What? - Oh, wait. Wait, wait, wait.
- Bekle, bekle, bekle.
Oh, no, let's just wait here a moment.
- Olmaz, burada birazcık duralım.
Oh, wait... here.
Tam şurada.
Oh, wait.
Ama bir dakika. Doğru ya.
Oh, you just wait and see.
sadece bekle ve gör.
Oh, wait a minute.
Bir saniye.
Oh, wait a second!
Bir saniye!
Oh, wait!
Bir saniye!
Oh, wait, let me check my hair, okay?
Oh bekle, saçımı kontrol edeyim, tamam mı?
Oh, wait! She called me pasty.
Bana "soluk surat" dedi.
'Oh, now he's Mr Fucking Ethics.'Wait.
- Hah, şimdi Bay Etik oldu yavşak. - Dur bakalım.
Oh, wait.
Dur biraz. Yazdım zaten.
Uh, no, oh, no, wait.
Olamaz. Hayır. Durun.
Oh, wait.
Oo, bekle.
Oh, wait a second.
Dur bakayım.
Oh, wait a minute, w... What is it? It's, uh...
Dur biraz, adın neydi senin?
- Oh, wait. Did you say her name was Stacey?
Adı Stacey mi dedin?
Oh, wait, you want another picture?
Bekle, başka fotoğraf mı istiyorsun?
Oh, wait.
Bekle.
- Oh, wait, Rogelio!
- Oh, bekle, Rogelio!
Oh, I-I can wait if you want.
İstersen bekleyebilirim.
Oh, wait a minute.
Dur bir dakika.
I have a gun "? Oh, wait, I think I messed something up.
Sanırım bir karışıklık oldu.
Oh, I can't wait.
- Sabırsızlanıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]