Phone calls traduction Turc
3,356 traduction parallèle
No one answering your phone calls, no one saving anyone.
Eğer kimse senin telefonlarına bakmazsa o zaman insanları kurtaran kimse olmaz.
So, the manager says Prodeman hasn't had any incoming or outgoing phone calls or any visitors.
Müdürün dediğine göre Prodeman ne birilerini aramış ne onu arayan olmuş ne de ziyaretçisi gelmiş.
Bureau's been keeping tabs on her phone calls and e-mails for the last eight years.
FBI 8 yıldır onun telefonlarını ve e-maillerini kontrol ediyor.
And he's still making phone calls.
Ve hâlen görüşmeler yapıyor.
Sit behind your desk, making phone calls.
Masanda oturdun, telefon açtın.
Your prints are all over Alicia's apartment and you made several phone calls to her.
Parmak izlerin Alicia'nın evinin her yerinde... -... ve onu birkaç kez aramışsın.
Only a few phone calls, no e-mails in the last couple months.
Son birkaç ayda sadece birkaç tane telefon görüşmesi var, e-posta hiç yok.
You don't even return my phone calls.
Aramalarıma bile cevap vermiyorsun.
Do you remember those phone calls with all that sighing and crying?
Tüm şu inlemeli, ağlamalı telefonları hatırlıyor musun?
The police department's already making phone calls.
Polis departmanı aramaya başladı bile.
And I kept saying no through about 30 phone calls and I-I don't know how many text messages.
Ve hayır demeye devam ettim, yaklaşık 30 telefon görüşmesinde ve sayısını hatırlamadığım telefon mesajlarında.
Look at Jason... he won't return my phone calls, and we dated for how long?
Jason'a bak... Uzun süre çıktık ama aramalarıma cevap vermeyecek.
You know phone calls?
Telefon aramalarını biliyorsun değil mi?
If a senator and congressmen get twenty five phone calls On any issue On any given day
If the senators and the congressmen twenty five phone calls
No, but apparently Viho's been given all the boys a hard time ever since the trial... phone calls, threats.
Hayır ama görünüşe göre mahkemeden beri Viho çocukları rahatsız etmiş, telefon tacizleri, tehditler.
She was saying that people were offering to help, and that's great, and phone calls will be returned.
Demek istediği insanlar yardım teklif ediyor, ve bu harika ve telefonlara dönüş yapılacak.
Making sure Chloe doesn't do anything sneaky to try to stop you from making those phone calls.
Chloe'nin gizlice bir işler çevirip o telefon görüşmelerinin yapmanı engellememesini sağlamaya çalışıyorum.
And, Manny and Gloria, thank you for making all those phone calls.
Manny ve Gloria. Yaptığınız tüm telefon görüşmeleri için teşekkür ediyorum.
It wasn't me that hasn't returned the phone calls.
Telefonlara cevap vermeyen ben değilim.
"Somebody that can make phone calls for at least more than 15 minutes."
En azından telefonla on beş dakikadan fazla konuşabileceği birisi.
Now, why would someone monitor an assistant state attorney's phone calls?
Biri niye eyalet savcı yardımcısının telefonlarını dinlesin?
Like a phone you pay to make phone calls on.
Telefonla aramak için para attıklarından.
So please think about any phone calls you or he might have gotten or any suspicious fan mail.
O yüzden lütfen, sana ya da kocana gelen bir telefon ya da şüpheli bir fan mektubu var mıydı hatırlamaya çalış?
When we were there for my appointment, he took two phone calls within, like, five minutes of us being there.
Randevum için oradayken, iki telefon görüşmesi yaptı 5 dakikalık, biz orada, içerideyken.
Mmm, yeah, those were 83 mighty unpleasant phone calls.
83 zavallı cevapsız arama.
Gotta... got a bunch of phone calls I gotta make, stuff like that. But...
Yapmam gereken bir sürü telefon görüşmesi var, öyle şeyler.
You know, we were wondering about a series of phone calls that she might have gotten while she was here.
Aslında biz, buradayken almış olabileceği bir dizi aramayı merak ediyorduk.
Well, there sure are a lot of phone calls to Mandy, considering y'all are just friends.
Sadece arkadaş olduğunuzu göz önüne alırsak Mandy'e bayağı telefon etmişsin.
Castle, I have 12 missed phone calls from Chip the sportscaster because he thinks that I'm single, but that doesn't mean that I'm gonna let him mount me in his speedos just to prove it.
Castle, spor sunucusu Chip'den on iki cevapsız çağrım var çünkü beni boşta sanıyor ama bu demek değil ki bunu kanıtlamak için altında mayosuyla benim üzerime çıkmasına izin vereceğim.
The guy was getting strange phone calls.
Adam garip telefonlar alıyormuş.
Gideon made 28 phone calls last night,
Gideon dün gece 28 tane arama yapmış.
He's must've gotten Bones's voice from a bunch of cell phone calls, and just mashed them together.
Bones'un sesini bir kaç telefon görüşmesinden almış olmalı ve bunları harmanlayıp kullandı.
We have to go through all your phone calls, e-mails...
Senin tüm telefonlarını, e-postalarını incelemeliyiz...
No phone calls, text messages, nothing.
Telefon araması, mesajlaşma, hiçbir şey yok.
The project title is GLOBALCLARITY and it intercepts 1.7 billion phone calls, emails, and texts every day.
Projenin adı "Küresel Berraklık" ve her gün 1.7 trilyon telefon görüşmesi e-posta ve mesajı kontrol ediyor.
I don't know if it was clear from my e-mails and phone calls, but I've been wooing you.
Bilemiyorum e-posta ve aramalarımdan kur yaptığım anlaşılıyor mu.
As soon as she doesn't get me to pick up a few phone calls she'll freak out.
Birkaç telefonunu açmasam hemen kafayı yer.
He wouldn't return phone calls.
Aramalara dönmedi.
The calls don't come from Kessel's phone.
Aramalar Kessel'ın telefonundan gelmemiş.
used Mia's phone to make some calls.
Mia'nın telefonuyla birkaç yeri aradı.
We assumed that he used Mia's phone to call the garage, but she could have made those calls herself.
Mia'nın telefonuyla tamirhaneyi aradığını sanmıştık. Ama belki de Mia aramıştı.
Phone... it's like an open faucet. Oozes out, slowly, drop by drop, paving the way, with text, with calls.
Telefon kapatılmamış musluk gibidir içinden yavaş yavaş, damla damla mesaj yoluyla, aramalarla...
Joann received several calls from a disposable phone somewhere in the Appalachians.
Joann'a, Appalachian'da bir yerden tek kullanımlık bir telefondan birkaç kez arama yapılmış.
Sasha made crank calls and her phone was jammed into her throat.
Sasha telefon sapıklığı yaptı ve telefonu boğazına sıkışmıştı.
But mobile phone records show that he exchanged 5 calls with the same number in the period after the shooting.
Telefon kayıtlarına göre suikasttan sonra 5 kere aynı numarayla konuşmuş.
We've noticed quite a few calls from yr phone to the odd one.
Telefonundan biriyle garip muhabbetler yaptığını duydum.
All the outbound calls off of Kaleo's cell phone are to his brother Darryl... with the exception of this one.
Kaleo'nun tüm yurt dışı aramaları kardeşi Darryl'a. Biri hariç. - Pekala, bu kim?
In the meantime I ran Ethan Grohl's phone records and noticed dozens of calls to and from a 212 number within 36 hours of his death.
Bu sırada da Ethan Grohl'un telefon kayıtlarını araştırdım. Ölmeden 36 saat öncesi içerisinde 212'li bir numara ile düzinelerce kez konuşmuş.
The pastor's cell phone has calls to Anna going back 15 years.
Pederle Anna 15 yıl önce bile telefonda görüşüyorlarmış.
While I'm on the phone with him, his foreman calls and says the same guys just clocked in at another site.
Onunla telefonda konuşurken, ustası aradı ve aynı adamların başka bir alana gittiklerini söyledi.
So, uh, were you able to track down the phone records to see if she made any calls that night?
Peki o gece arama yapıp yapmadığını görmek için telefon kayıtlarının izini sürebildin mi?
calls 127
calls for speculation 38
phone 520
phones 82
phone ringing 593
phone sex 18
phone number 59
phone home 34
phone rings 688
phone numbers 40
calls for speculation 38
phone 520
phones 82
phone ringing 593
phone sex 18
phone number 59
phone home 34
phone rings 688
phone numbers 40