Phone vibrating traduction Turc

Oh, Niles, it must be your cellular phone vibrating.

Niles, cep telefonunun titreşimi olmalı.

I hear my, my phone vibrating.

Telefonumun titreşimini duydum.

( CELL PHONE VIBRATING ) Oh. Hold on.

( Telefon titreşiyor ) Dur biraz.

I was using a vibrator, so I couldn't hear the phone vibrating.

Vibratör kullanıyordum, telefonun titreşimini duymadım.

( cell phone vibrating ) Who's texting me?

Kim yazdı ki şimdi?

It's your cell phone vibrating, not an earthquake.

Deprem falan yok, titreşim cep telefonundan geliyor.

( cell phone vibrating ) It's possible we're about to find out.

( cep telefonu titriyor ) Sanırım nedenini öğrenmek üzereyiz.

My phone vibrating.

Titreyen şey telefonum.

[Cell phone vibrating] Oh, you know how most producers are...

Yapımcıların çoğunun nasıl olduğunu bilirsin.

[Phone vibrating] Yeah, tell that to our shortcut.

- Bunu kestirme yolumuza söyle.

[PHONE VIBRATING]

( TELEFON TİTREŞİMLİ )

( phone vibrating ) Why?

Neden?

- ( phone vibrating ) - I'll be right back, honey.

Birazdan dönerim, canım.

[Cell phone vibrating ] [ Southern accent] This is Dan Silversmith with Carolina Mutual.

Carolina Mutual çalışanı Dan Silversmith'ın telefonu.

[Cell phone vibrating, beeps] Oops, sorry.

Aman, özür dilerim. İş.

You go angry, you're going to remind women - of their first husbands. - ( phone vibrating )

Kızarsan, kadınlara ilk kocalarını hatırlatmış olursun.

- ( CELL PHONE VIBRATING )

- Bana mı bu?

[Cell phone vibrating] But Gabby should not be accepting compliments about her body from Matt.

Ama Gabby'de Matt'in vücudu hakkında yaptığı iltifatı kabul etmemeli.

If anything can turn off those relentless bat instincts of yours, it's this. [CELL PHONE vibrating]

Şu senin dur durak bilmeyen yarasa içgüdülerini kapatacak bir şey varsa o da budur.

( CELL PHONE VIBRATING )

[Cep telefonu titreşimli]

[Phone vibrating]

Hayır

Of course it matters. ( cell phone vibrating )

Tabii ki önemli.

[phone vibrating] ♪ The highway exit change at random ♪ ♪ And the road divides.

# Otoban çıkışı rasgele değişir ve yol ikiye ayrılır #

( phone vibrating ) That's not annoying at all.

Bu hiç de rahatsız edici değil.

( CELL PHONE VIBRATING ) - ( CELL PHONE BEEPS ) - Hi.

Merhaba.

I think your cell phone's vibrating.

Sanırım telefonun çalıyor.

She's probably sitting there with a vibrating cell phone, pager... some kind of silent receiver.

Büyük ihtimal orada titreşimli bir telefon, çağrı cihazı... - veya bir çeşit alıcıyla oturuyordur.

I pretended my phone was vibrating, that it was a call from you.

Telefonum titreşimde çalmış, sen arıyormuşsun gibi yaptım.

AHEM. THERE'S SOMETHING VIBRATING IN YOUR POCKET, AND I REALLY HOPE IT'S YOUR PHONE.

Cebinde titreyen bir şey var, ve umarım ki O cep telefonundur.

( CELL PHONE BUZZING ) You're vibrating.

Titriyorsun.

Your phone is vibrating.

Telefonun titriyor.

Your phone keeps vibrating.

Telefonun titriyor.

- Your phone, it's vibrating. - Oh oh oh.

- Telefonun, titriyor.

It was vibrating and it was ringing like a cell phone.

Titriyor ve bir telefon gibi ses yapıyordu.

Right outside the Cascades, my phone started vibrating.

Cascades'i geçtiğim sırada telefonum titremeye başladı.

( imitates vibrating phone ) You know, that one I got.

Aynısından bende de var.

[Phone vibrating] Okay.

Tamam.

Wouldn't that drive you crazy if every time I added something to our schedule your phone started vibrating and making noise?

- Ben programımıza bir şey eklediğimde senin telefonun her seferinde ses yapıp titrese falan, çılgına dönmez miydin?

[Phone vibrating]

Bence biz Brajes'dik.

[Cell phone vibrating]

- Efendim?

Oh, your phone's vibrating.

Aa, telefonun titriyor.

- The phone, it's vibrating.

- Ne? Telefon, titreşiyor.

[Cell phone vibrating]

- Dex.

- ( Phone vibrating )

- Peki.

My phone's vibrating.

Telefonum titriyor.

[Cell phone vibrating]

- Kim arıyor?

( PHONE DIALING ) ( CELL PHONE VIBRATING ) SANDRINE : ( ON VOICEMAIL ) Leave a message.

Lütfen mesaj bırakın.

- Your phone is vibrating.

- Telefonun titriyor.

Daughter, a phone is vibrating.

Kızı, bir telefon titreşiyor.

[Cell phone vibrating ] [ Clears throat]

- Ajan Briggs.

( cell phone vibrating ) Oh!

- Oh!