Real love traduction Turc
1,081 traduction parallèle
Real love.
Gerçek aşk.
like a real love song!
Gerçek bir aşk şarkısı gibi.
I often wonder about real love.
Bazen gerçek aşkı merak ediyorum.
If it's real love, you can't do it the first time.
Aşkın gerçekse ilkinde bunu yapamazsın.
Yes, baby, real love.
Evet yavrum, gerçek aşk.
Sometimes, when there's real love and true acknowledgement of a mistake, there can be forgiveness, too.
Bazen, eğer arada gerçek bir aşk varsa ve kişi yaptığı hatanın farkındaysa, bağışlanma olasılığı da vardır.
Well, I can tell this is gonna be a real love affair.
Sana bunun bir aşk ilişkisi olacağını söyleyemem.
It's not real love.
Bu gerçek aşk değil.
Do you know what real love is, Kristel?
Gerçek aşk nedir, bilir misin Kristel?
It's not real love.
Gerçek aşk değil.
You're in no position to lecture me on what real love is.
Bana gerçek aşk hakkında ders verecek konumda değilsin.
Buildings burn, people die, but real love is forever.
Binalar yanar, insanlar ölür ama gerçek sevgi sonsuza kadar sürer...
That love scene seemed so real.
O aşk sahnese çok gerçekci göründü.
You say you love horses but you're afraid to get on a real one.
Atları sevdiğini söylüyorsun ama gerçek bir ata binmeye korkuyorsun.
I feel it, I feel it real good... - Tell me again, love... - Oh!
Gerçekten, gerçekten çok iyi hissettim... — Söyle bana, aşk var mıydı?
I love it when we go real fast.
- Hızlı gitmek hoşuma gidiyor.
Oh, guilty but with a real good excuse. You're gonna love it, really.
Suçlu, ama gerçekten iyi bir mazeretle.
Daryl, your parents love you, and they're your real parents and they've been looking for you for months.
Daryl, ailen seni seviyor ve onlar senin gerçek ailen ve aylardır seni arıyorlar.
Love you too, and it's real.
Ben de seni seviyorum. Ve bu gerçek.
Real is love. You're a wonderful crowd here, you know that.
Harika bir grupsunuz, bunu bilmelisiniz.
Well, I don't have any real nanny experience, but I love kids, and I did a lot of babysitting for people back home in Mandrake Falls...
Dadılık tecrübem yok ama çocukları severim ve Mandrake Falls'da bir sürü ailenin çocuğuna bakıcılık yaptım.
People love to see a real war hero on parade.
Sayende insanlar gerçek bir savaş görebilecek.
Make love, only real.
Gerçekten, seveceğiz.
I love your husband, but he's a real dork.
Kocanı çok seviyorum, ama o tam bir domuz.
Oh, gee, Al, I'd love to, but you know it wouldn't be a real vacation if we had to take... Ud-bay.
Al, çok isterim ama Ud-bay'ı peşimizden sürüklersek gerçek bir tatil olmaz.
Doesn't love always begin with the illusion more real than the woman?
Aşk da hep, gerçek bir kadından önce, onun hayaliyle başlamaz mı?
Tell her, her love was the only real happiness that I have ever known.
Bana olan aşkının hayatta tattığım tek gerçek mutluluk olduğunu söyleyin.
They'll have the real value, the value of love.
Çok önemli bir değer onların olacak, sevgi.
I would love some real eats.
Biraz gerçek yemek istiyorum.
Well, I just want you to know that I love Myra with all my heart, and I'm gonna take real good care of her.
Sadece şunu bilmeni istiyorum ki Myra'yı tüm kalbimle seviyorum, ve ona çok iyi bakacağım.
What if we made love real hard for 35 minutes and drop off into a deep coma-like sleep?
35 dakika çok iyi sevişip sonra da komaya girmiş gibi uyumaya ne dersin?
Yappy's Dog Treats, your dog will love that real liver and tuna taste...... with just a hint of cheese.
ve birazcık kaşar.
I like peppers, but I love anchovies cause there real fishy.
Biber severim, ama ançüez daha güzel, daha balıksı.
And, dear Fester, which is the real you- - the loathsome, underhanded monster you've become or the loathsome, underhanded monster we came to love?
ve sevgili Fester, hangisi gerçek sensin- - iğrenç, hileli canavara yakışır veya iğrenç, hileli canavar sevgiyle mi geldi?
So the idea, not mine, but a real intelligent friend of mine's, of relieving ourselves with... we made love with... how do I say this? With pumpkins.
Ben değil ama çok zeki arkadaşlarımdan biri şu parlak fikriyle ortaya çıktı ve kendimizi doyuma ulaştırmak için... nasıI diyeyim, balkabaklarıyla yaptık!
There's a spiritual need just as real as hunger... just as real as the need for love.
Açlık ve aşka olan ihtiyaç kadar gerçek ruhani bir ihtiyaç da var.
I WANNA KEEP IT REAL CLOSE TO ME... SO I REMEMBER WHO GAVE IT TO ME... AND WHO I LOVE AND WHO I THINK IS THE BEST DADDY IN THE WHOLE WORLD.
Onu kendime yakın tutmak istedim... kimin verdiğini hatırlamak için... ve dünyanın en sevgili, en düşünceli en iyi babası sensin.
Well, you just march yourself right back to Wisconsin and get me a real pie, mister, or you don't love our baby!
Hemen Wisconsin'e dönecek ve bana geçek bir turta getireceksin bayım, yoksa çocuğumuzu sevmiyorsun demektir!
You're a real cute bird. Love, Ringo. PS :
gerçekten çok tatlı bir kuş gibisin. sevgiler, Ringo dipnot : geç yanıtladığım için beni affet "
Not some memory of someone who once loved him. But a real living person who does love him.
Bir zamanlar onu seven birinin anısı değil de... onu hâlâ seven kanlı canlı biri olması.
The only thing I know that's real is that I love you.
Sadece bir şey gerçek ki o da seni sevdiğim.
To write, to fall in love, and to experience real passion.
Yazmak, aşık olmak ve gerçek tutkuyu yaşamak.
# This time love is for real #
# Bu sefer ki gerçek aşk #
Some people say that to love your country is old-fashioned... uncool, real melvin.
Bazı insanlar ülkenizi sevmenin eski kafalılık..... ve hoş birşey olmadığını söylerler.
True, she's a real homebody, but you can't help who you fall in love with.
Tamamen evcimen biri, ama kime asik olacagi konusunda yardim edemiyorsun iste.
- This is real. This is love.
- Gerçek aşk.
But my love for you is real.
Ama sana olan sevgim gerçekti.
The real reason why I love you is because, when I was in jail you sent me all them nice poems.
Seni sevmemin gerçek nedeni, ben hapisteyken o güzel şiirleri yollaman.
Your love for me wasn't real in any case.
Zaten senin bana olan sevgin gerçek değildi ki.
I could love a man if he's not a real artist... but I couldn't love an artist if he's not a real man.
Gerçek bir sanatçı olmayan bir adamı sevebilirim... ama gerçek bir adam olmayan bir sanatçıyı sevemem.
But now I know that sometimes, if love proves real... two people who are meant to be together, nothing can keep them apart.
Ama şimdi biliyorum ki bazen aşk, iki kişinin beraber olması gerektiğini kanıtlar, o zaman da hiçbir şey onları ayıramaz.
love 6635
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
lovecraft 23
lovely 1455
lover 352
loves 34
lovers 138
loved 84
love is in the air 29
lovey 87
loverboy 37
love is all you need 17
lovebirds 65
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28
lovebirds 65
love you 2060
love is blind 30
love me 205
love is 42
love you too 190
love you guys 28
love actually 22
love you more 28