English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Say it now

Say it now traduction Turc

2,487 traduction parallèle
Can I say it now?
Şimdi söyleyebilir miyim?
I never would've said anything, but I'll say it now.
Sana asla bir şey söylemedim,... ama şimdi söyleyeceğim.
We'd - - how do you say it now?
Biz... Nasıl derler? ... ayrı düştük.
I need to say it now, so don't interrupt me or else I'll stop and then I'll never tell you.
Şimdi söylemem gerek, o yüzden sözümü kesme yoksa bir daha asla söylemem.
If you have something to say, something that you've kept to yourself, you have to say it now.
Kendine saklayıp da söylemediğin bir şey varsa hemen söylemen gerek.
But if I say it now, it'll be because you told me to, and I'll look like an ass.
Ama şimdi söylersem, benden söylememi istediğinden dolayı olacak ve bir eşek gibi görüneceğim.
Look me in the face and say it now.
Şimdi gözlerime bakıp söyle.
Oh, come, now, "Ra-chelle," it doesn't humble me too much to say I simply need your tutelage.
Hadi, "Ra-chelle," bu konuda fazla bir fikrim yok. Senin yardımına ihtiyacım var.
Now, say it.
Şimdi, söyle repliği.
But I put hot sauce on it, and they say "hold on now. This is Mrs. B's hot sauce."
Tam üzerine sosu dökecektim ki, Bana "Durun, bu Bay B'nin sosu."
What's it say now?
Şimdi ne yazıyor? !
- Now, I know what you're going to say, it's a pretty small object
- English? - Ne söyleyeceğinizi biliyorum. Oldukça küçük bir nesne.
Now, can you just trust me when I say I'm handling it?
Şimdi, bu işi hallediyorum dediğimde bana güvenebilir misin?
- The thing you've been wanting to say... but afraid of how it'll make me feel. Now you can say it. - What?
Söyleyebilirsin.
Now, I think it's time for us to set the record straight.
Bence artık sayıyı eşitlemenin zamanı geldi.
I'll say, "oh, I am so sorry that your life is in danger... " But it's just really not convenient for my brother right now. "
"Hayatın tehlikeye girdiği için çok üzgünüm ; ancak bu bile kardeşimi ikna etmeye yetmedi." derim.
Well if it does what you say it does, it could be pretty useful right about now, you need to bring it in.
Eğer söylediğin doğruysa şu anda çok işimize yarar. Onu buraya getirmelisin.
Most kids hate it when summer ends, but I have to say, right now, school is starting to look pretty good.
Çocukların çoğu yazın bitmesinden nefret eder, ama söylemeliyim ki... şu an gözüme okul mükemmel görünüyor.
You be careful now They say it's all the rage
Artık dikkatli olmalısın.
I know I've been just kind of sitting back watching this thing unfold, but I got something to say now and you ain't gonna like it.
Genelde arkada oturan ve çözülmesini bekleyenin ben olduğumu biliyorum, ama bir şey söyleyeceğim sen de bunu sevmeyeceksin.
I'm not saying it won't sound fake now, but I have to say it.
Beni yanlış anlamanı istemem, ama bunu söylemek zorundayım.
What can she say now that's gonna make it better?
İşleri daha iyi hale getirebilecek ne söyleyebilir ki?
Now, that's not to say that it's not wrong or weird because, believe me, it is.
Bu yanlış ve garip olduğu anlamına gelmez. çünkü inan bana, aslında öyle.
I'd say it's been about half a dozen times now.
Kaç kere gördüm bilmiyorum.
Now suppose you take it back. - Suppose you say you're sorry.
Sözünü geri al ve benden özür dile.
But I say now that it's over it's time to forgive and to live in peace.
Ama demek istediğim artık bitti ve şimdi bağışlama ve barış içinde yaşama zamanı.
Now, girls, if it were up to me, I'd say avoid math and science.
Şimdi kızlar, bana kalırsa, matematik ve fizikten kaçınalım.
Well, let's just say your pilot's back at the terminal, having coffee with a few dead presidents, so... now it's just you, me... oh, and two unfortunate lobsters.
Artık sadece sen ve ben varız.. İki tane de talihsiz ıstakoz.
Now, here, when I say it's a spiritual--spirituality, not necessarily religious faith.
Şimdi burada ruhsal derken.... bir dini inanç şart değil.
Can disregard these numbers and now you doing it.
Belki mde sayılara sen anlam veriyorsun aradığın şey bu.
Now if you boys don't remember anything else I say, remember this... it's not what you are, it's what people think you are.
Söylediğim hiçbir şeyi hatırlamazsanız bile en azından şunu unutmayın olay ne olduğunuz değil, insanların ne olduğunuzu düşündüğüdür.
I can't believe it, now they say you never won a title for Botafogo.
İnanamıyorum. Şimdi de Botafogo'da hiç şampiyon olamadığından bahsediyorlar.
Mr. Ambassador, when we first spoke of using your planet's core as the power source to dial the nine chevron address, it was a scientific mystery. Now it has become a necessity.
Sayın Büyükelçi,... dokuzuncu sembolü çevirmek için gezegeninizin çekirdeğini kullanma fikri ilk konuşulduğunda bu sadece bilimsel bir meraka dayanıyordu,... ama artık bu bir ihtiyaç meselesi.
So now's when I say wake the bastard up, and you tell me it's dangerous.
Onu uyandıralım dersem bana bunun tehlikeli olduğunu söylersiniz sanırım.
If I may say, sir, it seemed that you were in quite a hurry to pack up the place just now.
İzninizle. Az önce burayı toplamak konusunda aceleniz vardı sanki.
You say it... Now.
Şimdi söyle.
And it would be great if you would say something kind back to me right now.
Eğer şu anda kibar bir şey söylemek istersen bu harika olabilir.
I thought I was, but now that I say it out loud, it does sound a little silly.
Öyleyim, ama şimdi sesli söyleyince, biraz salakça geldi.
She just can't say it right now.
Şu anda söyleyemeyebilir.
Look, I just need half... I guess it's easier to look at it now and say that I was perhaps under a lot of pressure to get this story. I'm sorry, Nat.'Bye.
- Üzgünüm, Nat.
Now, if you're not up to it, you just say the word, and we'll put you back in lockup.
Şimdi tüm bunları kabul etmiyorsan, baştan söyle de seni tutulduğun yere geri götürelim.
♪ Now sing it with me now, say it with me loud ♪
# Hadi benimle söyle, haykır benimle #
I even know that right now you're probably planning to turn me down and you're just wondering how to say it.
Hatta şu anda muhtemelen beni nasıl geri çevireceğini planlıyor, ve bunu nasıl söyleyeceğini düşünüyorsun.
Now say it with me.
Şimdi benimle tekrar et.
And I must say, I don't know if it's the booze talking, but I'm feeling very, very attractive right now.
Ve söylemeliyim, Bu sarhoş konuşmasımı bilmiyorum ama şu an çok, çok çekici hissediyorum.
You gotta do what I say now, because it's my turn!
Şimdi söylediğimi yapmalısın. Çünkü şimdi bende sıra.
Now it pains me to say this but President Carringtons's Policy's have left us weaker.
Bunu söylemek canımı yakıyor ama Başkan Carrington'un politikası bizi zayıf bırakıyor.
Well, we would, but Sammy revealed to us some information about a potential attack that the cell was planning for two days from now, and it's supposed to involve major casualties within the city.
Alırdık ama Sammy iki gün sonra yapmayı planladıkları ve şehirde önemli sayıda hayat kaybına neden olacak bir saldırı olduğu bilgisini bize ulaştırdı. Saldırının tarihini biliyordu.
You know, I gotta say, Chris, all my life I wanted to see you locked in a basement, but now that it's happened, all I want to do is get you out.
İtiraf etmeliyim ki Chris tüm hayatım boyunca seni bodrumda kilitli görmeyi istedim ama şimdide seni dışarı çıkarmak istiyorum.
He let me say it twice now.
İkinci kere söyledim ve bir şey demedi.
It ; igt ; Now you're fucking, I say! It ; / igt ;
- Şimdi ne diyorsam kesinlikle sadece onu yapın!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]