Seems that way traduction Turc
503 traduction parallèle
It only seems that way.
Sadece öyle görünüyor.
It seems that way because we're close and heading in.
Sadece öyle görünüyor çünkü yönümüz ona doğrultulmuş ve yaklaşıyoruz.
- Sure seems that way don't it.
Öyle görünüyor, değil mi?
Seems that way.
Öyle görünüyor.
Seems that way, don't it?
Öyle görünüyor, değil mi?
It just seems that way.
Bir şeyim yok.
It just seems that way when you look at it.
Bakınca kasıtlıymış gibi görünüyor.
Certainly seems that way.
Öyle görünüyor.
It seems that way, doesn't it?
Öyle gözüküyor, değil mi?
Well, it always seems that way the first time... but you'll see, it's actually rather simple.
Evet, ilk defasında hep öyle gelir ; ama göreceksiniz aslında oldukça basittir.
I knew that's what you thought, but he only seems that way.
Hayır, öyle düşündüğünü biliyordum ama onun sadece görünüşü böyle.
- Seems that way, doesn't it?
- Öyle görünüyor, değil mi?
- Yeah, it sure seems that way.
Sanırım evet.
- It seems that way...
! - Öyle görünüyor.
Sure seems that way when you're losing.
Kaybederken elbette ki öyle görünür.
But... From the way I see it... it seems to me that President Joo is waiting.
Fakat bence Başkan Joo bekliyor gibi.
No. That way seems too easy.
Hayır, böylesi çok kolay olurdu.
Your mere assertion that I give him overlarge sums of spending money in no way seems to justify the severe treatment to which he's obviously been subjected.
Yalnızca ona çok fazla harçlık verdiğimi iddia ederek... ona yaptığınız sert muameleyi... haklı çıkarmanız mümkün değil.
I hadn't thought of it that way before. Nobody seems to think that way.
- Basit yaşamak konusunda söylediklerinden sonra bu kadar üzücü olmasa gülünç olurdu zaten.
Tough, but that's the way it seems to be.
Zor bir şey, ama öyle olması gerekiyor.
I ain't no general, but it seems to me that's one way to win.
Ben general değilim, ama kazanmanın tek yolu bu gibi geliyor bana.
We were discussing that. It seems there's no way of telling.
Biz de bunu konuşuyorduk ama tahmin etmesi imkansız.
That still seems a long way from the ground to me.
Bana yine de yerden çok yüksek geliyor.
I didn't know you felt that way about it but seems like a lot of fuss and grief over little furniture and stuff.
Bu şekilde hissettiğini bilmiyordum, ama o küçük mobilyalarda ve eşyalarda çok fazla kavga ve acı varmış.
By the way, have you noticed that thin air seems to be the type of air... most conducive to disappearances?
Sırası gelmişken, göz önünden kaçırmamanız gereken, seyreltik havanın, görünmezliğe yardım eden bir çeşit hava olduğu.
The uniform seems to have been designed so that we can't tell which way this one's going.
Üniforma bunun hangi yöne gittiğini anlayamamamız için tasarımlanmış görünüyor.
And then, do it later on but that seems like such a hack's way of getting married, so we're going to drive up-state, or over to Jersey, or wherever it is that you do it, and do it.
Gerisini de sonra yapacaktık. Ama bu çok sıradan göründü, o yüzden... Jersey'e veya bu işler nerede yapılıyorsa oraya gidip... yapacağız.
At the very moment when the grasp of the enemy is at its throat, then it seems that the only way to survive is to use the means of the enemy, to rest survival upon what is expedient, to look the other way.
Düşmanının elinin boğazını sıktığı an geldiğinde hayatta kalmanın tek yolu, düşmanın yöntemlerini kullanmak..... ve bundan menfaat sağlamak için........ başka şeyleri önemsememezmiş gibi görünüyor.
Sorry, it seems he is lost... Ah, that's all right, he is going to find the way...
Aaa geldiği yolu şaşırmış.
It seems to be that, perhaps out of an excess of caution, my colleagues keep asking you indirect questions to which you can only reply in a roundabout way.
Hissediyorum ki meslekdaşlarım aşırı dikkat göstererek dolaylı sorular sorup duruyorlar siz de onları ancak dolaylı yanıtlayabiliyorsunuz.
I don't know, it seems to me that if they ain't got you one way, they've got you another.
Kadınlar insanı ya öyle ya böyle yeniyor gibime geliyor.
Then it seems crazy to go all that way when you could go together.
Bu kadar uzun yolu niye birlikte gitmeyesiniz?
I've been thinking about the day and the way it has gone and it seems to me that now I need to make a few personal statements for a variety of reasons.
Bugün neler olduğunu düşündüm ve çeşitli nedenlerle bazı kişisel görüşlerimi belirtmek istiyorum.
It seems it's turned out that way.
Görünüşte öyle oldu.
That is the only way I can live in a world where everybody seems asleep and we are the only ones awake.
Herkesin uykuda gözüktüğü ve sadece bizim aydınlanmış olduğumuz bu dünyada, sadece bu şekilde yaşayabilirim.
That seems to be the way you do things.
Öyle görünüyor ki, siz işleri böyle yapıyorsunuz.
So if she seems a bit still and quiet that's just the way she is...
O zaman, eğer durgun ve sessiz görünürse normal, bu onun tarzı...
Not everyone seems to feel that way.
Herkes öyle düşünmüyor ama.
Well, that sure ain't the way it seems!
Hiç öyle görünmüyor ama.
With the way things are happening out there, it seems that figures are still the only things that don't lie.
Etrafta olan bitene bakacak olursak rakamlar yalan söylemeyen tek şey gibi.
I mean, it seems to me that I should thank a person in his way.
Yani, birisinin bana kendi yöntemiyle teşekkür etmesi gerçekten çok hoşuma giderdi.
That way it seems there's more of them.
Her gördüğün bir polis olabilir diyorsun.
Seems as long as I know my way around that prison, I'll never be lonely.
Görünüşe göre o cezaevini bildiğim sürece hiç yalnız kalmayacağım.
It seems to me that this is the way to the village.
Burası bana köye giden yol gibi geldi.
Also the way he was shot seems to indicate that he had agreed, if necessary, to be eliminated by them.
# Ayrıca, vurulma şekli gösteriyor ki, # # gerektiğinde onlar tarafından... # #... öldürülmeyi göze almıştı. #
Seems to me that no one is going to fuck with us the way things are now.
Sanırım hiç kimse canımızı sıkamaz artık.
It only seems that way to you!
Biraz sabır gerekiyor, Josef.
Yes, it seems reasonable, put that way.
Evet, öyle açıklayınca akla yatkın görünüyor.
That's the way it seems to be here... but your going back is what's so important
Burada olmanı isterdim... ama geri dönmen çok önemli ise
Well, you know, honey, I don't know much about these things, but it seems to me that when they take a buzz saw to your credit card in public, it's just their way of saying, "Get lost, deadbeat."
Canım, bildiğin gibi bu işlerden ben pek anlamam ama bence bankalar toplum içinde kredi kartı isteğine bakarlarsa, "kaybol bedavacı" derler.
When he talks he seems to be saying... let's go, let's go that way, but it's just a tic.
şöyle gidelim der gibi sanki. Ama bu sadece bir tik.
that way 1811
wayne 745
ways 66
wayland 30
waylon 24
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
wayne 745
ways 66
wayland 30
waylon 24
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
way down 31
way too long 22
way mirror 27
way trip 38
way back 82
wayward pines 19
way tie 16
way out 21
way better 36
way down 31
way too long 22
way mirror 27
way trip 38
way back 82
wayward pines 19
way tie 16
way out 21
way i see it 33
way street 165
seems 38
seems so 47
seems like 35
seems to be 24
seems like it 42
seems nice 16
seems to me 35
seems fair 18
way street 165
seems 38
seems so 47
seems like 35
seems to be 24
seems like it 42
seems nice 16
seems to me 35
seems fair 18