She's my girl traduction Turc
532 traduction parallèle
If My Lady would also care to look at the girl's file... It's not the first time she causes complaints.
Eğer kızın dosyasına bir göz atarsanız hanımefendi bunun yarattığı ilk sorun olmadığını görürsünüz.
First I'm gonna kiss my girl like she's never been kissed before.
İlk önce sevgilimi daha önce olmadığı gibi öpeceğim.
She tried to steal my little girl's skates!
Kızımın patenlerini çalmaya çalıştı!
She's your girl, and he ain't my man.
O, senin kız arkadaşın ve Bailey de benimle çıkmıyor.
Somehow they tuned the little girl sang straight in my mind. And I thought of the last thing she said to me, about waiting for her to grow up.
Nedense aklımda hep o küçük kızın şarkısı çalıyor ve büyümesini beklemem ile ilgili söylediği o son söz.
She writes, " What a thrill it was to hear my little girl say... Mother, it's such fun to have you read to us... now that you use Baby Breath.
Şöyle yazmış, "Kızımın, anne artık Bebek Nefesi kullandığın için... bize kitap okuman çok eğlenceli, demesi çok heyecan vericiydi."
Chip, this is my roommate, Lucy Shmeeler. She's a grand girl.
Chip, bu ev arkadaşım Lucy Shmeeler.Muazzam bir kızdır.
In all this my mother helps me and teaches me and I try to do as I I think she did when she was a girl.
Bütün bunlar için annem bana yardım ediyor. Ben de onun.. ... bir kızken yaptıklarını yapmaya çalışıyorum.
I'm happy enough if I catch her... with my girl, she's crooked low, and her neck sticks out
Onu benim kızla yakalasam bile # # mutlu olurum. # Ama hiç mesele değil... Çarpık yürüyüşlüdür ve boynu çıkıktır. #
She's a third-year girl that gripes my liver.
Sinirimi bozan bir üçüncü sene kızı.
It's just that my mother always told me... that if a girl could be at a party for 30 minutes... without getting a man to talk to her... she might just as well go on home and shoot herself.
Annemin bana her zaman söylediği bir söz vardır... eğer bir kız bir partide 30 dakika içinde... kendisiyle konuşan bir adam bulamadıysa... en iyisi evine gidip kendisini vurmalıdır.
She's my girl.
Kız arkadaşım.
She killed him... but she's my little girl... and I love her.
Onu öldürdü ama o benim minik kızım ve onu seviyorum.
It happens to be my girl, but she's American.
O benim kızım ama o bir Amerikalı.
She's my girl, Major.
O benim sevgilim, Binbaşı.
That's what my mother will say and I'll say : "Sure, she's a nice girl."
Annemin söyleyeceği şey, sana söylüyorum : "Kesinlikle, o çok hoş bir kız."
Actually, he thinks she's my girl.
Aslına bakarsanız, onu benim sevgilim sandı.
- She's not my girl.
- O benim kızım değil.
She's still my little girl Freda.
O hala benim küçük Freda'm.
She's my girl, and you keep away.
- O benim. Uzak dur.
I told Miss Cotton, look at my girl Marnie. She's too smart to go getting herself mixed up with men, none of them.
Bayan Cotton'a, kızımın erkeklere bulaşmaya ihtiyacı olmayacak kadar zeki olduğunu söyledim.
She's my girl!
Kızıma ne yaptın sen!
My girl keeps talking about some beauty queen and I think, she is young, you know, inexperienced, somebody might get the better of her, so I came to ask... to see... well, just to find out what it's all about.
Kızım yarışmadan bahsetti ama,... o çok genç, yani deneyimsiz, birisi ona göz kulak olsa iyi olur, ben de burada ne yaptığınızı görmek ve olan biteni anlamak için geldim.
- She's my girl.
- Bu benim kız.
She's my oldest girl.
En büyük kızım.
- I feel that way because she's my girl.
- Sevgilim diye böyle şeyler hissediyorum.
Could it be that she's the little girl of my old friend, the judge?
Sakın bu eski dostum yargıcın sevgili kızı olmasın?
She's exactly like the girl in my screenplay.
O tamamen senaryomdaki kız gibi.
This girl... she's my daughter.
O kız... benim kızım.
She's not my girl.
Benim değil.
And you know that blonde girl, Rainer, who works in my office with me? She's got... With the long blonde hair and the... great tomatoes.
Ve ofisimde çalışan Rainer adındaki sarışın, güzel göğüslü kızla yemek saatinde projeksiyon odasına kaçıp seviştim.
She's the girl of my dreams And her fair face beams
O benim hayallerimin kızı ve onun melek yüzü
She's having a boy-girl party, my first one.
Bir gençlik partisi veriyor, benim ilk davetim bu.
She's my little girl.
O benim küçük sevgilimdi.
Gonna see my girl She's a Cajun queen
* Benim kızı göreceğim, o bir Cajun kraliçesi *
I'm gonna take care of this girl like she's my very own.
Bu kıza kendi kızımmış gibi bakacağım.
I came to apologise for the incident just now, when I thought she was that girl in Johnson's room, you know, when I put my hand on the...
Az önceki olay için özür dilemeye geldim... hani Johnson'ın odasındaki kız sanıp... ellerimi şeylerine koymuştum...
My mom was raped when she was a girl and gave birth to me
Annem, daha genç bir kızken tecavüze uğramış ve böylece ben doğmuşum!
She's my girl, Rose.
Rose benim kız arkadaşım.
Well, Nurse Mary nibbled a trotter or two, but oh, Cap, she's such wonderful girl. She helps me with all my letters. She can do all the German spelling, and she's terribly good at punctuation.
Ölünüzü çıkartın!
I liked a girl in my class, but... the other guys liked her, too, and she didn't pay attention.
Sınıftaki bir kızdan hoşlanıyordum, ama... öteki çocuklar da ondan hoşlanıyordu ve kız hiç yüz vermiyordu.
When Fred's daughter was a little girl, she'd come to my house to visit her father and the nurses would push my oxygen tent over to the bedroom window so I could watch her and all of her little friends
Fredin kızı küçükken, babasını ziyaret etmek için evime gelirdi ve hemşireler beni pencerenin yanına götürürdü.
She's not really my girl.
Pek kız arkadaşım sayılmaz.
She's my pal. - l know, but she's a girl.
- Arkadaşım. - Biliyorum ama o bir kız.
She's not my girl.
O benim kız arkadaşı değil.
She's my maestro's girl.
Maestro'mun kız arkadaşıydı.
Well, she's a girl and she's my friend, so she's a girl friend.
O bir kız ve benim arkadaşım yani kız arkadaşım.
- She's my girl.
- O sevgilim.
She's been wrapped up safe and sound in her original box for 20 years now, just waiting for the day when I can pass her on to my little girl.
20 senedir, orijinal kutusunda güvenle saklıyorum onu. Orada, küçük kızıma verilene kadar bekleyecek.
She's a sweet girl who can be a little undisciplined at times, and I've tried to take her under my wing as best I can.
O, iyi bir kız ama bazen disiplinsiz davranıyor. Ve ben onu olabildiğince kanatlarımın altına almaya çalıştım.
That's my fucking daughter you're talking about, asshole! But she's a girl!
Benim kızımdan bahsediyorsun lan, serseri!
she's my girlfriend 101
she's my sister 210
she's my cousin 38
she's my friend 189
she's my niece 28
she's my mother 114
she's my best friend 111
she's my wife 185
she's my daughter 242
she's my mom 39
she's my sister 210
she's my cousin 38
she's my friend 189
she's my niece 28
she's my mother 114
she's my best friend 111
she's my wife 185
she's my daughter 242
she's my mom 39
she's my favorite 16
she's my soul mate 16
she's my baby 33
she's my boss 27
she's my ex 33
she's my family 16
she's my patient 35
she's my 39
she's my partner 33
she's my responsibility 16
she's my soul mate 16
she's my baby 33
she's my boss 27
she's my ex 33
she's my family 16
she's my patient 35
she's my 39
she's my partner 33
she's my responsibility 16
my girl 345
my girlfriend 215
my girls 41
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
my girlfriend 215
my girls 41
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27