So how traduction Turc
45,030 traduction parallèle
So how did that work?
Peki nasıl oldu?
Yeah, so how's that going, the grocery shopping?
Peki bakkal alışverişi nasıl gidiyor?
So how did you find out about the money?
Peki paramı nasıl öğrendin?
So how do you stop it?
Peki, bunu nasıl durduracaksınız?
Well, you saved me, so how does that work?
Beni kurtardın, bu sayılmaz mı?
♪ It's a service you're using So, how about some couth? ♪
Hizmet alıyorsunuz Biraz terbiyeli olalım mı?
So, how's Ed doing? I don't know if it's hit him yet.
Eee, Ed nasıl oldu?
So, how you feeling, man?
Pekala, nasılsın adamım?
So explain to me how three different agencies had time to set up and take everyone down.
Şidmi bana üç farklı kurumun nasıl tam saati bilip tuzak kurduğunu ve nasıl herkesi aldığını açıkla.
Look, Martin- - so even if we do find her, find them, how's it gonna look?
Bak, Martin... Onu, onları bulsak bile bu nasıl görünecek?
All right, so you'll be safe there till tomorrow and then in the morning we can figure out how best to deal with your brothers.
Pekala, yarın sabaha kadar orada güvende olacaksın ve sabahları kardeşlerinizle en iyi nasıl başa çıkacağınızı bulabiliriz.
So, how much money you looking for?
Ne kadar para istiyorsun?
So, how you figure on paying this monies back?
Peki, paraları geri ödemeyi nasıl hayal ediyorsun?
So, how much will you give me for not killing your father? Nothing.
- Peki babanı öldürmediğim için bana ne kadar para vereceksin?
And don't worry how we know so much.?
Ayrıca bu kadar şeyi nasıl biliyorlar diye endişelenmeyin.
So, how did it resolve itself?
- Peki olay nasıl halledildi?
So, how was the party?
- Eğlenti nasıldı?
So you run along and tell your friends how you almost lost your heart.
O yüzden koşup kalbini neredeyse kaybetmek üzere olduğunu arkadaşlarına da söyle.
How do they know so much?
Bu kadar şeyi nasıl biliyorlar?
How can I leave this and go out so late at night?
Gecenin bu saatinde bunları bırakıp nasıl seninle çıkayım?
So, how do we do that?
Peki, bunu nasıl yapacağız?
Well, Dick, with all due respect, you told me you didn't care if I got more troops or I didn't, so I'm trying to work out how to get the job done.
Dick, kusura bakma ama, daha fazla asker alıp almamamı umursamadığını söyledin. - Ben de bu işi çözmeye çalışıyorum.
So my hope is, depending on how long your meeting goes with the president, we can have you back in Paris NLT 1400, then straight to the École Militaire for 1500.
Toplantınızın ne kadar süreceğine bağlı olarak Paris'e en geç 14.00'te dönüp 15.00'te École Militaire'e gidebiliriz.
It would've been nice if the conversation after had been about the failure of counterinsurgency, or why we seem so desperate to be at war all the time, or how maybe what we're doing is just making more enemies all in the name of keeping America safe.
Daha sonra kontrgerillanın başarısızlığı veya neden savaşa bu kadar meraklı olduğumuz veya Amerika'nın güvenliğini sağlamak adına yaptığımız şeylerin nasıl olup da daha fazla düşman kazandırdığı hakkında bir tartışma başlatsa iyi olurdu.
How'd I get so lucky?
Ben nasıl bu kadar şanslı olabildim?
How did you get into the room so quickly?
Odaya nasıl bu kadar çabuk geldin?
It's so pretty how it reflects on the water.
Suya yaptığı yakamoz çok güzel.
One time she made me salt a slug, just so she could remember how to laugh.
Bir keresinde bana sülüğe tuz döktürmüştü. Sadece gülmeyi biliyor.
So... how do you guys know each other?
Pekala siz çocuklar nereden tanışıyorsunuz?
And how to walk so a woman would know I'm gonna bed.
Ayrıca yürüyüşümle bir kadını nasıl yatağa atabileceğimi.
So, how was your first day?
- İlk gününüz nasıl geçti?
So, how was their second day?
- İkinci günleri nasıldı?
So, how did you two leave it?
- Nasıl ayrıldınız?
"How could I be so crazy..."
"Nasıl bu kadar deli olabildim..."
So, if they have control, then how do we stop'em?
Peki elektriği kontrol edebiliyorlarsa, onlara nasıl engel oluruz?
Then he can hear me say he needs to shut up so we can figure out how to fight the Ghost Riders.
O zaman kapasın çenesini bizde hayalet atlılarla nasıl savaşırız onu bulalım.
So this is how you want to do it?
Böyle yapmak istiyorsun demek?
She will, so we might as well do it the only way we know how.
İsteyecek, biz de bildiğimiz tek yolla yapacağız.
- Well, how can you be so sure?
- Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
So this is how you killed her.
Yani onu bunla öldürdün.
How could you be so heartless to Jane?
- Jane'e karşı nasıl bu kadar katı olabilirsin?
So let me give you a lesson in how to negotiate properly.
O halde düzgün bir şekilde nasıl müzakere edileceği konusunda bir ders vereyim.
You think that little of me that I care so much how I'm seen in his eyes, I'd be willing to lose my life over it?
Bir parçamın, onun gözünde nasıl göründüğümü umursadığı için canımı vermeye razı olduğunu mu düşünüyorsun?
So, how do you feel?
Peki, nasıl hissediyorsun?
So, how does CHP play into it, Jon?
Peki KOD'un buradaki rolü ne, Jon?
So help me God, if she so much as teaches me how to peel a potato,
Bana patates soymayı öğretmeye kalkarsa Allah yardımcısı olsun.
How so?
Nasıl?
How... how so?
Nasıl?
So tell me, how's life in Redding?
Anlat bakalım, Redding'te hayat nasıl?
So, how about a glass of wine?
Bir kadeh şaraba ne dersin?
So, uh, how long have you been sick?
Ne kadardır hastasın?
so how have you been 29
so how you been 18
so how's it going 50
so how was your day 26
so how much 17
so how was it 56
so how are you 93
so how are you doing 21
so how is she 16
so how can i help you 24
so how you been 18
so how's it going 50
so how was your day 26
so how much 17
so how was it 56
so how are you 93
so how are you doing 21
so how is she 16
so how can i help you 24