Take care of him traduction Turc
2,885 traduction parallèle
My father talked about his brother and how much he loved him and how he promised his parents he'd always take care of him.
Babam, kardeşinden bahsetti, onu ne kadar çok sevdiğini ve ona göz kulak olacağına dair ailesine söz verdiğini.
- Don't worry, I'll take care of him!
Merak etme, onunla ben ilgilenirim.
We're going to take care of him, huh?
Ona bakacağız, değil mi?
You, take care of him.
Ona iyi bak.
But I know now that Alan will always have someone to take care of him.
Ama artık Alan'a her zaman sahip çıkacak birinin olduğunu biliyorum.
Hey, take care of him.
Ona göz kulak ol.
Jesus, take care of him.
Yüce İsa, ona bak.
If you want... we can take care of him for you.
Eğer istersen senin için onun icabına bakabiliriz.
Like the man that raped your wife we would very much like to take care of him for you.
Karına tecavüz eden adam gibi. Senin adına onun icabına bakmayı çok isterdik.
Take care of him.
Onunla ilgilenin.
Take care of him.
Ona iyi bak.
Just take care of him, and try to get along.
Sen sadece onunla ilgilen ve iyi geçinmeye çalış.
I'm gonna take care of him.
Ona göz kulak olacağım.
I'm going to take care of him.
Ona ben bakacağım.
She couldn't take care of him.
Onunla ilgilenemiyordu.
I don't know if you heard, but Modesto has deteriorated and Dolores couldn't take care of him herself
Duydunuz mu bilmiyorum ama Modesto kötüleşti ve Dolores tek başına ona bakamaz hale geldi.
We're going to take care of him.
Biz ona iyi bakıcaz.. Güvenlik Ajan 1 merdivenleri tut, ajan 3 sen "acil" girişi.
They'll take care of him.
Onunla ilgilenirler.
We're old enough to take care of him.
Ona bakacak kadar olgun insalarız.
Don't you worry about that. I'll take care of him. Gentlemen...
Ben onu hallederim.
So you will take care of him and you will at least pretend to be happy about it.
Hayır, ama olabilirdi. Geldi!
- Will she take care of him for you?
- O mu bakacak oğlunuza?
You were so worried about keeping our boy safe, you didn't even give him the tools to take care of himself.
Oğlumuzu korumakta o kadar endişeliydin ki o şimdi kendini koruyamıyor.
Um, I want to take care of him.
Onun bakımını üstlenmek istiyorum.
I will take care of him for free, and I will send you the check.
Bakımını ücretsiz olarak yaparım, ve her ay sana çeki yollarım.
So, how about this - - you stay home and take care of him - - soup, foot rubs,
Bak şöyle yap : Evde kalıp onunla güzelce ilgilen. Çorba yap, ayaklarına masaj yap.
What I was thinking was... He should move to Houston with us and we could take care of him.
Bence bizimle beraber Houston'a gelebilir.
I can't take care of him.
Artık ona bakamıyorum.
He's in a place where they can take care of him.
İyi bakıldığı bir yerde.
Are we sure Andy's the right person to take care of him?
Andy'nin ona bakmak için doğru kişi olduğuna emin miyiz?
Maybe I went easy on him because deep down, I know that he needs me to take care of him.
Belki de ona fazla yüklenmedim, çünkü yüreğimin derinliklerinde onunla ilgilenmeme ihtiyaç duyduğunu biliyordum.
Should we take care of him, or "take care of him"?
İcabına bakalım mı yoksa "icabına mı bakalım?"
Take care of him.
İcabına bakın.
I take care of him.
Ben onu hallederim.
Take care of him, but do it quietly.
İcabına bak, ama sessizce hallet.
We're gonna have to take care of him too, you know.
Biliyorsun, onu da halletmemiz gerek.
I'll take care of him.
Ben onunla ilgilenirim.
I'll take very good care of him.
Ben ona çok iyi bakacağım.
Well, of course, if you take really good care of him and he bonds with you, he could easily hang on for years, but probably no more than five.
Tabi ki ona çok iyi bakarsanız ve size bağlanırsa, kuşkusuz yıllarca yaşayabilir ama muhtemelen 5'den fazla değil.
Take good care of him.
Birbirinize iyi davranın.
Let him take care of Polo.
Polo'nun icabına o baksın.
- Take good care of him.
- Ona iyi bakın. - Elbette.
- You'll take good care of him, yes?
- Ona iyi bak, tamam mı? - Bakarım.
Well because they take really good care of him there, you know?
Çünkü orada ona çok iyi bakıyorlar.
You take good care of him?
Onunla iyi ilgilen.
You're just frustrated because for the first time, Trav has a problem that neither one of you can fix for him, and that hurts, and so what you ought to be doing instead of fighting is trying to take care of each other.
Sadece moraliniz bozuldu çünkü ilk defa Trav'in ikinizin de düzeltemeyeceği bir sorunu var ve bu canınızı acıtıyor o yüzden kavga etmek yerine yapmanız gereken şey birbirinizi kollamaya çalışmak.
I can't ask him, otherwise he's gonna "take care of me."
Sormaya korkuyorum, sorarsam benim de "icabıma bakar."
We'll take good care of him.
Onunla ilgileneceğiz.
I'll take good care of him while you're gone.
Sen gittikten sonra ona iyi bakacağım.
You boys take good care of him.
- Evet. - Siz erkekler, ona iyi bakın.
I gotta take care of that thing to get him off my ass.
Ondan paçamı kurtarmak için bu şeyle ilgilenmem gerekiyor.
take care 2154
take care of yourself 629
take care of me 19
take care of yourselves 28
take care of your sister 17
take care of each other 20
take care now 43
take care of you 28
take care of it 128
take care of this 28
take care of yourself 629
take care of me 19
take care of yourselves 28
take care of your sister 17
take care of each other 20
take care now 43
take care of you 28
take care of it 128
take care of this 28
take care of that 34
take care of them 37
take care of her 153
of him 34
take me away 98
take it easy 3777
take your time 1039
take me 491
take me back 66
take me there 54
take care of them 37
take care of her 153
of him 34
take me away 98
take it easy 3777
take your time 1039
take me 491
take me back 66
take me there 54
take a nap 62
take it away 239
take that 698
take off your dress 19
take it 3226
take off your coat 49
take it slow 68
take me out 21
take them off 138
take a shower 102
take it away 239
take that 698
take off your dress 19
take it 3226
take off your coat 49
take it slow 68
take me out 21
take them off 138
take a shower 102
take thee 47
take a walk 160
take it down 128
take off the mask 22
take a seat 906
take your pick 204
take me with you 319
take a bite 43
take it up 36
take a bath 39
take a walk 160
take it down 128
take off the mask 22
take a seat 906
take your pick 204
take me with you 319
take a bite 43
take it up 36
take a bath 39