English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Take some time off

Take some time off traduction Turc

357 traduction parallèle
"I ought to get out more. Take some time off."
"Daha çok dışarı çıkmalıyım, biraz tatil yapmalıyım."
I'd like to take some time off.
Bir müddet tatile çıkmak istiyorum.
I must take some time off.
Bir süre ara vermem gerekiyor.
You should take some time off with Carla and go up to your cabin.
Carla'yı da yanına al, biraz uzaklaşın buralardan.
All right. I'll take some time off.
Pekala. Ben biraz tatil yapacağım.
I think the inspector should take some time off.
Bence Müfettiş biraz izne çıkmalı.
Listen, I just think I should take some time off.
Sadece biraz zaman kazanmam gerektiğini düşündüm.
Why don't you take some time off?
Neden biraz dinlenmiyorsun?
You should take some time off today.
Bugün izin alsan iyi olur.
MAYBE SHE SHOULD TAKE SOME TIME OFF AFTER GRADUATION.
Belki de mezuniyetten sonra biraz zaman vermeli.
- Take some time off.
- Biraz izin al.
- I'll have to take some time off.
Bir süre izin almak zorunda kalacağım.
OK, old chap, why don't you take some time off?
Tamamdır, eski dostum. Neden biraz tatile çıkmıyorsun?
Leland, will you take some time off, for God's sakes?
Leland, tatile çıksana.
Take some time off, for God's sake.
Leland, tatile çıksana.
But I'd be happy to take some time off to get you one.
Ama bir tane getirmek için dışarıda biraz daha takılabilirim.
Take some time off, forget all this other stuff
Biraz uzaklaşırız, diğer tüm şeyleri unuturuz.
It's great to get away, isn't it, take some time off?
Uzaklaşmak harika değil mi? Biraz izin yapmak?
I thought you were gonna take some time off.
Ara vereceğini sanıyordum.
Look here, uh, next time you gonna take some time off, give a nigger some notice.
Buraya bak! Bir daha dinlenmek istediğinde, birilerine haber ver.
I kept telling him he should take some time off.
Sürekli biraz izin yapmasını söyleyip duruyordum.
Kate might take some time off after school and we might get a place.
Kate belki okul sonrası izne çıkar ve bizde bir yer bulabiliriz.
- You should take some time off.
Biraz izne çıkmalısın.
Agent Mulder told me he was going to take some time off after what he'd been through.
Ajan Mulder, yaşadıklarından sonra, bir süre kafasını dinlemek istediğini söylemişti bana.
Take some time off.
Biraz zaman kaybı.
Maybe we should just take some time off from each other.
Belki bir süre birbirimizden uzak kalmalyız.
I THINK WE SHOULD JUST TAKE SOME TIME OFF.
Bence biraz ara vermeliyiz.
You better take some time off, Tim.
Biraz tatil yapmalısın Tim.
I wanna take some time off.
Biraz mola vermek istiyorum.
- This time, you gotta take some time off.
- Bu sefer kendine zaman ayırmalısın. - Lütfen!
Take some time off! Look, Grace wants to talk, she's makin'me dinner tonight.
- Grace bu akşam yemekten sonra benimle konuşmak istiyormuş.
Maybe you should take some time off.
Belki de biraz izin almalısınız.
In fact, I would like to ask for you to let me off this case, please, and I'd like to take some time off.
Hatta beni bu davadan almanızı rica ediyorum. Mümkünse tatile çıkmak istiyorum.
He needs to take some time off.
Biraz ara vermeye ihtiyacı var.
Take some time off and let those blisters callous over.
Biraz ara ver ve şu toplamış yerlerin sertleşmesini bekle.
Maybe you need to take some time off.
Belki de biraz kafanı dinlemen gerekiyor.
Take some time off.
Evine git biraz rahatla. Tatil yap.
Take some time off.
ara vermek iyi gelir!
Oh, tell you what, Betty, once my meteor studying is done what say you and I take some time off take the boat out on the lake, just the two of us?
Bak sana ne diyeceğim, Betty, şu meteor meselesi bir bitsin seninle biraz tatil yaparız ne dersin sadece ikimiz gölde kayıkla...
"Hey, take some time off the street."
"Biraz sokaklardan uzak dur."
I don't like the idea that every time I take off my hat... some thing up there knows I'm losing my hair.
Şapkamı her çıkarışımda yukarıdan birşeylerin... saçlarımın azaldığını görmesini sevmiyorum.
Of course, in case you get rabbit in your blood... and you decide to take off for home, you get a bonus of some time... and a set of leg chains to keep you slowed down just a little bit.
Tabii eğer kanınız kaçma arzusuyla tutuşur da eve dönmeye karar verirseniz, fazladan birkaç yıl daha yersiniz. Hızınızı biraz azaltmak için de bacaklarınıza zincir takılır.
Why don't you take that sign off your tit and let's you and me go out and have some real good time?
Şu etiketi çıkarsan da dışarı çıkıp biraz eğlensek, nasıl olur?
It'll take some time to get those markings off.
Bütün işaretleri sökmek için bir şeyler yapacağız.
It's gonna take us some time to take the seal off intact, Sir John.
Mührü kırmadan çıkarmak biraz zaman alacak, Sör John.
Maybe you should take some time off. I've already lost too much time.
Belki de biraz daha dinlenmelisin.
Take some time off.
Ne?
We then upload the virus, set off some kind of explosion which will disable it. That'll disorient the smaller ships below and that could buy you some time to, uh... to... take them... take them out. Take them down.
Daha sonra bir tür patlama yapacağız ki bu onu etkisiz hale getirecek ve diğer küçük gemileri de etkileyecek ve bence bu, onları yenmek için bize hiç değilse biraz zaman kazandıracaktır.
Gar, look, it's gonna take some time, but believe me, you're better off without her.
Hey, Gary. Bu biraz zaman alacak ama inan bana onsuz daha iyi olacaksın.
Why don't you take the afternoon off and spend some time with your family?
Neden öğleden sonra izin alıp, ailenle birlikte zaman geçirmiyorsun?
But there'll come a time... and this toll gate is just the start of things... when Ballard decides to box you in some more... maybe take some of your land... or cut you off from water like he did Carey Sartin.
Ama bir gün sıra sana da gelecek, ve bu geçiş kapısı da işlerin sadece başlangıcı. Ballard hareket alanını biraz daha daralttığında veya arazinin bir kısmını senden aldığında ya da Cary Sartman'a yaptığı gibi suya ulaşmanı engellediğinde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]