That is good traduction Turc
10,982 traduction parallèle
That is good.
Güzel.
How is that good?
Neresi iyi?
You're upset and sad, and that's good'cause it means you're still a person. But right now is not the time to think too hard.
Üzgün ve kızgınsın bu iyi bir şey çünkü hala insan olduğunu gösteriyor.
That's how good it is.
İyi olduğunu düşündüler.
Well, Mr. Chairman, the good news is that we have a tool that we haven't used yet.
İyi haber ise Sayın Başkan, elimizde henüz kullanmadığımız bir şey var.
But this is a good thing that we're doing.
- Ama burada iyi bir şey yapıyoruz.
That is a-a good idea, actually.
İyi fikir.
Your cupboards are bare now, Madaky. But the good news is, all your money has been donated to refugee charities of war-torn nations that you decimated.
Fakat iyi haber şu ki tüm paran kırıp geçirdiğin savaş mağduru ülkelerin...
Someone told me that true love is being able to say the good things behind your partner's back and the bad things to their face.
Birisi bana gerçek aşkın eşinin arkasından iyi şeyler, yüzüne karşı kötü şeyler söylemek olduğunu söyledi.
Okay, good news is that it was an outpatient procedure, and you are free to go...
İyi haber, bu ameliyat yatış gerektirmeyen bir işlem olduğu için istediğin zaman gidebilirsin.
She is not much afflicted by manners or good humour, or anything else for that matter.
O, davranış ve görgü gibi şeylerden pek nasipsizdir.
Fanny Biggetywitch, to suggest that I am entering into some kind of romantic liaison with Mr Wegg as I am draining the pus from his one good leg is extremely insulting and I'll thank you not to repeat it.
Fanny Biggetywitch, sadece bacağına pansuman yaptığım hâlde Bay Wegg'le bir çeşit romantik yakınlaşma içinde bulunduğumu söyleyen bayan. ... bu, oldukça küstah bir hareket. Bunu bir daha tekrarlamazsan müteşekkir kalırım.
I heard that new Mexican place on Green Street is good.
Green Sokağı'ndaki yeni Meksika restoranı güzelmiş.
It felt good, that is...
Çok iyi hissettirmişti...
Go out there, say good-bye, and that's all there is to it.
Git ve veda et. Yapılacak tüm iş bu kadar.
So do I, but I'm learning that life is a mix of both good and bad.
Ben de öyle, ama hayatın içinde hem iyi hem de kötüyü barındırdığını öğreniyorum.
You see, the fact that it's your first day and there's already more than one option of things you screwed up is not a good thing.
Daha ilk günün ve şimdiden birden fazla çuvalladığın şey olması hiç iyi değil.
people say that konbu is good for hair growth but since there is no real scientific proof its real effects are yet to be confirmed.
Konbunun saç uzamasına iyi geldiğini söyleseler de bilimsel bir kanıt olmadığından asıl etkileri tasdik edilebilmiş değil.
Seems like whoever wrote that note is a good first suspect.
Görünüşe göre o notu yazan kişi ilk şüphelimiz oluyor.
Most men would think that you going into business with your ex-husband, who, if you remember correctly, wants to kill me, is not a good fucking idea.
Erkeklerin çoğu, eğer doğru hatırlıyorsan beni öldürmek isteyen eski kocanla işe girmenin,... hiç de iyi bir fikir olmadığını düşünür.
I know for a fact that Sysco gives them to Danny for seven, so eight is a good deal.
Danny'nin 7 dolara aldığını biliyorum, .. bu yüzden 8 dolar ideal.
I think the best thing that you can do is go back there, take as much time as you need, get healthy, and then, you know, when you come out for good, then we can discuss our arrangement here.
Bence yapacağın en iyişey.. .. oraya dönüp sağlıklı olmak için.. .. ne kadar kalman gerekiyorsa kalman.
Dr. Debra said that this is good for us.
Doktor Debra bunun bize iyi geleceğini söyledi.
The good news is that Grace will get a free education.
İyi tarafı ise, Grace'in parasız eğitim alacak olması.
Bonnie, is that a good idea?
Bonnie, bu iyi bir fikir mi?
Whew! That is pretty good work by Biff, don't you think?
Bu Biff'in çıkardığı oldukça iyi bir işti, sence de öyle değil mi?
With him in charge, we can all relax knowing that the company is in good hands.
O başa geçince, hepimiz şirketin iyi ellerde olduğunu bilerek rahat olabileceğiz.
I've asked myself that a lot, and the simple answer is... they made me feel good.
Bunu kendime çok sordum,... en basit cevabı beni iyi hissettiriyorlardı.
Is that a good or bad thing?
- Bu iyi bir şey mi yoksa kötü mü?
Is that good?
Bu iyi mi?
Is that good?
Oldu mu?
Climate change is happening fairly rapidly, so even though these bears are really good at fasting and living off their body reserves and going long periods without food, what we're seeing is, we're starting to push these bears to their physiological limits, and as they're pushed to the limits of their body reserves, obviously, that has implications for their survival.
İklim değişikliği oldukça hızlı gerçekleşiyor her ne kadar bu ayılar uzun süre yemek yemeden durmaya vücut rezervlerinden idare edip aç kalmaya dayanabilseler de görünen o ki, bu ayıları, psikolojik sınırlarını zorlamaya itiyoruz ve vücut rezervlerinin sınırını zorladıklarında açıkçası, hayatta kalma konusunda yansımaları olacaktır.
Now this is a key that was used by her for several years, and they took the key and meticulously scrubbed it for DNA and that was, at first glance, a good thing.
Kızın yıllarca kullandığı anahtarı alıp DNA bulmak için titizlikle fırçaladılar ki görünürde bu iyi bir şey.
If it's not a big deal, and it's a good sample, then why is the rule that you should toss it?
Ortada büyütülecek bir şey yoksa ve örnek sağlamsa neden testin geçersiz sayılması için bir kural konmuş?
And I think that shows the consistency and how good the scientific community is, that it's not something that has to be called upon often.
Bu bence bilim camiasının ne kadar tutarlı olduğunu ve iyi çalıştığını gösteriyor çünkü sağduyularına çok sık kulak vermek zorunda kalmıyorlar.
This is a good method... If the results end up that you detect EDTA and you identify EDTA, that's a good indication that EDTA was present in that sample.
Bu iyi bir yöntem eğer sonucunda EDTA tespit ediyorsanız ve EDTA'yı tanımlayabiliyorsanız bu, o örnekte EDTA olduğunu gösteren güçlü bir işarettir.
Remember this wonderful day, because there might be a time when you're older and we're not getting along so good, and you'll remember that the most important thing in life is that I'll always be your father.
Bu harika günü hatırlıyorum...,... çünkü büyümüş olduğun zaman gelmiş olabilir ve iyi vakit geçiremiyoruzdur ve sen her daim baban olduğum hayatının bu en önemli anını hatırlııyorsun.
The good news is that Yakubu and Zlatan will be back.
İyi haber ise Yakubu ve Zlatan'ın geri geliyor olması.
What good is that?
Ne anlamı kaldı o halde?
I hope you are taking care of yourself and that Mr. Hardy is good to you.
Umarım kendine dikkat ediyorsun ve Bay Hardy sana iyi davranıyor.
Is that a good book?
İyi bir kitap mı?
Am I on crack, or is that a good logo?
Ben mi deliyim yoksa bu iyi bir logo mu?
That closet there, is really good for making personal calls.
Şurada ki klozet çok özel konuşmalar yapmak için birebirdir.
Anything sooner implies that you're needy and really co-dependent and incapable of a simple hookup, which is all he's good for.
Er ya da geç düşünüyorsan muhtaç olduğun ve bağlanmak istediğin anlamına gelir. Ve sadece bir sevişmeden daha fazlası olduğuna ve o bunları sorun etmez.
Anyway, the good news is, now there are. 3,000 beautiful babies in the world and no one can take that away... from me...
Her neyse, iyi olan şey ise dünya da 3 milyon dünyalar tatlısı bebek var ve onlarla çok güzel...
I've been thinking that the time we have to be single, is really the time we have to get good at being alone.
Bekar olduğumuz zamanlar, yalnız kalmanın bazen güzel olduğunu anlamamız için iyi bir fikirdir.
Do you think that I'm doing a good job for you?
Senin için iyi iş çıkardığımı düşünüyor musun?
I'm taking Wilheimer into the 21 st century. There will be a new position created, Vice President of Corporate Communications. You keep up the good work, that Vice President is you.
Willheimer'ı 21.yüzyıla taşımanın vakti geldi, yeni bir pozisyon açılacak Kurumsal İletişim Başkan Yardımcılığı iyi işler çıkarmaya devam edersen o pozisyon senin olur.
All they're good for is fitting car seats, and blaming things on, they really just get in the way after that.
Sadece arabaya bebek koltuğunu yerleştirmede ve birilerini suçlamakta iyidirler. Ondan sonra sadece ayak bağı olurlar.
I was like, "That's not a good line." But it was!
Ben, "Bu iş iyiye gitmeyecek" diyordum. Ama gitti!
- That is definitely not a good idea.
- Bu hiç iyi bir fikir değil.
that is good news 81
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is weird 91
that is all 319
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is weird 91
that is all 319