That is not true traduction Turc
1,589 traduction parallèle
Tom, that is not true, stop lying to us.
Tom, bu doğru değil. Bize yalan atmayı bırak.
That is not true.
Bu doğru değil.
That is not true.
- Bu doğru değil.
Now, larry, that is not true.
- Larry, bu doğru değil.
That is not true!
Bu doğru değil!
You said that you were going straight to work at the casino and that is not true, there is no casino there.
Direkt kumarhanedeki işine gittiğini söylüyorsun ve bu doğru değil, orada kumarhane yok.
- That is not true...
- Hiç de öyle değil!
- Well, Albert, that is not true.
- Şey, Albert, Bu doğru değil.
- No, it is not. This is such - That is not true.
Hayır doğru değil.
No, that is not true.
Hayır, bu doğru değil.
- That is not true.
- Bu doğru değil.
Well, I suppose that is not true for all.
Pekala, ben onun herkes için gerçek olmadığını varsayıyorum.
That is not true.
O doğru değil.
- That is not true.
- Hiç de bile.
- That is not true.
- Bu gerçek olamaz.
That's not true. That is not true.
Bu doğru değil, kesinlikle değil.
- Mr. Monk, that is not true.
- Mr. Monk, bu doğru değil.
And if it turns out that that is not true, then I will help you learn the business.
Ve böyle olmazsa, ki olacak işi öğrenmene yardım edeceğim.
No, that is not true.
Bu doğru değil.
I just wanna know what is true and what is not true not what you think that I wanna hear.
Sadece ; neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek istiyorum. Duymak istediğimi düşündüğünüz şeyi, değil!
That is so not true.
Bu doğru değil.
That's not exactly true, is it?
Bu kesinlikle doğru değil, değil mi? ! - Dur, Gus- -
The true way is along a rope that is not crossed high in the air, but only just above the ground.
Doğru yol gergin bir ip boyunca gider, yükseğe değil de, hemen yerin üzerine gerilmiştir bu ip.
i've proved that the Continuum Hypothesis is not true.
"Süreklilik hipotezinin doğru olmadığını ıspat ettim"
He proves that it is true... and then he's convinced that it's not true.
Doğruluğunu ıspatlar... daha sonra yanlışlığına ikna olur.
What Gödel showed in his Incompleteness Theorem, is that, no matter how large you make your basis of reasoning, your axioms, your set of axioms, in arythmetic, there would always be statements that are true but can not be proven.
Gödel'in "eksiklik teoriminde" gösterdiği ; aritmetikte mantıksal temelinizi, aksiyomlarınızı, aksiyomlar kümenizi ne kadar geniş tutarsanız tutun daima ; "doğru ama ıspatlanamaz"
That's not true though, is it?
Bu doğru değil.
Is that not true?
Yanlış mıyım?
Oh, not that it matters, but the sexual stuff is also true.
Pek fark etmez ama, cinsellikle ilgili kısmı da doğru.
That is not true.
Bu doğru değil
Is it not true that you work for Terry Manning?
Terry Manning için çalıştığın doğru mu?
I know that it is not true, however, I feel like crying from happiness when he tells it to me.
Ama ben bunun doğru olmadığını biliyorum, Yinede, bazen beni mutluluktan ağlatacakmış gibi geliyor bana.
Is it true that 45 million Americans are not insured?
45 milyon Amerikalının sigortalı olmadığı doğru mu?
- That... is not true!
Ol... Olamaz!
That's not true is it?
Ama bu yalan, değil mi?
That is... that is just not true.
Bu doğru değil.
Say that this is not true!
Bunun doğru olmadığını söyle!
Well, that's not exactly true, now, is it?
Bu aslında pek doğru sayılmaz, değil mi?
- No, that is not true!
O çocuklar olduğu anda bana olan ilgin de bitti. - Hayır, bu doğru değil. - Hayır, bu doğru değil.
Did nobody say it to himself? I do not believe that it is true... but nobody said it, nobody said... Not.
kimse ona bu konuyu anlatmadı mı?
Does not he believe that it is true?
bunun gerçek olduğuna inanmıyorum... ama başka hiçkimse söylemedi, hiç kimse demedi!
Not, I do not believe that it is true.
kimsenin demediğine inandım hayır, emin değilim.
That it is not true.
Hayır, bu doğru değil.
Even if what you say is true, you must know that Hamri Al-Assad was not working at the behest of our government.
Dedikleriniz doğru bile olsa şunu bilin ki ; Hamri Al-Assad hükümetimizin komutası altında çalışmıyordu.
- That is simply not true.
- Tamamen yanlış! - Ben doğru olduğunu söylüyorum.
Yes... But if that's true, then punishing criminals is not this Kira's true intent.
Evet ; ama bu doğruysa, suçluları öldürmek Kira'nın asıl hedefi değil demektir.
See, I was thinking that it was like all the other guys you were driving away from Delia, but that's not true, is it?
Gördün mü, seni de diğer erkekler gibi sanmıştım Delia'yı kimseye kaptırmak istemediğini. Ama bu doğru değil değil mi?
That's not - that's not really true, though, is it?
Bu- - Bu gerçek değil, değil mi?
That is so not true.
Hiç de doğru değil.
Is that not true?
Bu doğru değil mi?
Is that not also true?
Peki bu doğru değil mi?
that is 2872
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is all 319
that is weird 91
that is so cool 125
that is so lame 16
that is not 75
that is the question 108
that is awesome 117
that is not fair 93
that is so sweet 227
that is all 319
that is weird 91
that is so cool 125