The army traduction Turc
15,835 traduction parallèle
We march the army back to Inverness.
Orduyu Inverness'e geri götürüyoruz.
I did some medevac training in the army.
- Ordudayken tıbbi eğitim almıştım.
My father was a captain in the army.
Babam, orduda yüzbaşıydı.
That Karpen boy, the army sent him home.
Şu Karpen denen çocuğu, askeriye evine geri yolladı.
The army owes me 14 weeks'back pay.
Ordunun bana 14 haftalık maaş borcu var.
We fight with the army we have.
Elimizdeki orduyla savaşacağız.
You're trying to tell me what the army should do.
Bana ordunun ne yapması gerektiğini söylüyorsun.
You do not know what the army should do.
Ordunun ne yapması gerektiğini bilmiyorsun.
The army was trapped. The horses were dying.
Ordu kapana kısılmıştı, atlar ölüyordu.
You know the army of the dead will be upon us soon.
Ölüler ordusunun yakında kapımıza dayanacağını biliyorsun.
The terrain is too hostile, the army's too big...
Arazi şartları çok çetin, orduysa çok büyük.
Move the citizens to the tunnels and mobilize the army.
Sivilleri tünellere götürsünler ve orduyu seferber etsinler.
I'm going to an inspection and my son Anatole is keeping me company on his way to the army.
Teftişe çıkıyorum ve oğlum Anatole da orduya katılmaya giderken yolda yanımda olacak
The army is led by blockheads who don't know how to fight, all they know is how to lead fine Russian men to be slaughtered.
Ordu, savaşmayı bilmeyen mankafalar tarafından idare ediliyor! Tek bildikleri iyi Rus askerlerini kıyıma götürmek!
I can't trust the fucking Russians to pay me or the army and I can't trust my own brother to keep his fucking mouth shut.
Allahın cezası Rusların bana ödeme yapacağından emin olamam. Dilini tutabileceği konusunda kendi kardeşime bile güvenemiyorum.
This is the army tank, these are guns and this is the Police.
- Bu da tank, bunlar da silah, bunlar da polis.
We have female commanders in the Elvin army, and women on the High Council.
Elf ordusunda ve Yüce Divan'da kadın kumandanlarımız var.
You mean the part where it's a barrier holding back a Demon army?
Şeytan ordusunu zapt eden bir set oluşunu mu kastediyorsun?
You need to mobilize the Elven army.
Elf ordusunu harekete geçirmelisiniz.
The line of workers stretches like an army between Promontory and Weber Canyon...
Promontory ile Weber Vadisi arasında işçiler bir ordu gibi uzanıyor.
You'd be the Undersecretary of the Western Territories for the United States Army.
Birleşik Devletler Ordusu Batı Bölgesi Müsteşarı görevi.
Tommy, there's half the British Army waiting for us downstairs.
Tommy, İngiliz Ordusu'nun yarısı aşağıda bizi bekliyor.
You've got the second largest army in Westeros.
Westeros'taki en büyük ikinci ordu sizin.
The time may come when you need an army loyal to you.
Sana sadık bir orduya ihtiyaç duyacağın bir zaman gelebilir.
I didn't know the Tullys still had an army.
Tully'lerin hâlâ bir ordusu olduğunu bilmiyordum.
Sent me with an army to the Riverlands and a siege that could last months.
Beni bir orduyla Nehir Toprakları'na gönderiyor. Aylarca sürebilecek bir kuşatmaya.
Better you're elsewhere at the head of an army than in the sept dungeons.
Sept zindanlarında olmandansa bir ordunun başında olman daha iyi.
Stand at the head of our army where you belong, where Father wanted you.
Ait olduğun yerde, ordumuzun başında dur. Babamızın seni görmek istediği yerde.
This isn't an army of the dead.
Bu bir ölüler ordusu değil.
All of you would be meat in the Night King's army.
Hepiniz Gece Kralı'nın ordusuna yem olurdunuz.
You have better instincts than any officer in the Lannister army.
Lannister ordusundaki komutanların hepsinden daha iyi içgüdülerin var.
That's like saying I have a bigger cock than anyone in the Unsullied army.
Lekesiz ordusundaki herkesten daha büyük bir sikim olduğunu söylemek gibi bir şey bu.
The next time the Blackfish looks out from those ramparts, he'll see an army at his gates, not whatever this is.
Karabalık surlardan tekrar baktığında kapısında bir ordu görecek, bu anlamsız şeyi değil.
The Tully army.
- Tully ordusuyla.
All right, what should the army do?
Tamam, ordu ne yapacak peki?
Now, dismount and kneel before me, surrender your army and proclaim me the true Lord of Winterfell and Warden of the North.
Şimdi atından in ve önümde diz çök ordunu teslim et ve benim Kıştepesi Lordu ve Kuzey'in Koruyucusu olduğumu duyur.
The Elven army is the strongest in the Four Lands.
Elf ordusu Dört Diyar'daki en güçlü ordu.
Sending our army to the Breakline is foolish, but standing by while Demons slaughter our people, - it makes us look weak.
Ordumuzu Kırıkhat'a yollamak aptalcaydı ama Şeytanlar halkımızı katlederken durmak bizi zayıf gösteriyor.
It's our best chance of slipping past the Demon army and getting to him.
Şeytan ordusunu atlatıp geçmek ve ona ulaşmak için en iyi şansımız bu.
Commander Tilton and I will take the Elvin army and fortify the Sanctuary itself.
Kumandan Tilton ve ben Elf ordusunu alacağız ve Mabet'in kendisine destek vereceğiz.
His family taken from him, his kingdom in ruins, his army destroyed by the dreaded Moon King.
Ailesi ondan alınmış, krallığı harabeye dönmüş ve ordusu korkunç Ay Kralı tarafından yok edilmişti.
And even though he could barely see his own hand in front of his face, Hanzo and his army of loyal samurai pressed on through the blizzard.
Burnunun ucundaki kendi elini bile güçlükle görebiliyorken Hanzo ve sadık samurayın ordusu kar fırtınasının içinden ilerlemiş.
Norm had to hack the last one off me with an army knife.
En sonuncusunu Norm üzerimden bıçakla almak zorunda kaldı.
Shared goals of mutual annihilation... without one army outweighing the other ten-fold, is destined for bloody stalemate.
Müşterek amaçları birbirlerini yok etmek olan birbiriyle neredeyse eşit iki ordunun kaderinde kanlı bir beraberlik vardır.
Coming after the defeat of the Austrian army at Ulm, yes, it was a success.
Avusturya ordusunun Ulm'daki mağlubiyetinden sonra evet bu bir başarı.
There's a batch of weapons set aside at the BSA which is bound for the Turkish Army.
Fabrikada, Türk Ordusu'na gitmek üzere ayrılmış bir yığın silah var.
I should be plotting my revenge, building an army, not drinking pinecone juice with the... crazy plant lady.
İntikamımı planlamam ve bir ordu kurmam gerek. Bitki delisi bir kadınla kozalak suyu içmem değil.
When we're ready, when he's ready, he'll step into the role we've created for him... and lead an impossible army into an unwinnable war... and win it.
Hazır olduğumuzda, o hazır olduğunda. Onun için yazdığımız rolü oynamak için müdahil olacak. Akıl almaz bir orduyla, yenilmez bir savaşı yönetecek kazanacak.
The Iraqi army is everywhere.
Irak ordusu her yerde.
I never trusted the Iraqi army.
Irak ordusuna güvenmiyorum.
If the Iraqi army would have found out... they would've cut us all to pieces that day.
Bunu Irak ordusu öğrendiği gün, hepimizi parça parça eder.
army 207
the autotrophs began to drool 82
the actor 54
the apocalypse 36
the accountant 17
the accident 58
the airport 62
the attic 32
the air 87
the architect 42
the autotrophs began to drool 82
the actor 54
the apocalypse 36
the accountant 17
the accident 58
the airport 62
the attic 32
the air 87
the architect 42
the armory 16
the address 54
the answer is no 232
the answer is 144
the asshole 16
the apartment 34
the affair 31
the all 89
the answer is yes 95
the animals 29
the address 54
the answer is no 232
the answer is 144
the asshole 16
the apartment 34
the affair 31
the all 89
the answer is yes 95
the animals 29
the artist 45
the anger 33
the arm 18
the art 27
the angels 28
the americans 76
the authorities 21
the accent 16
the android 74
the american 44
the anger 33
the arm 18
the art 27
the angels 28
the americans 76
the authorities 21
the accent 16
the android 74
the american 44