The authorities traduction Turc
3,655 traduction parallèle
That stupid stunt of yours caused me a lot of stress with the authorities.
Yaptığınız şu salaklıklar bana yetkililerle büyük soruna yol açtı.
I spent the entire night with the authorities.
Dün geceyi polislerle geçirdim.
Would you rather I explained to the authorities that the fate of war refugees is in the hands of a junkie?
Yetkililere savaş mültecilerinin kaderinin .. bir esrarkeşin ellerinde olduğunu söylememi mi istersin?
I've looked into adopting Karl, and the authorities don't object.
Karl'ı evlât edinmek için başvuru yaptım. Yetkili makam itiraz etmedi.
The authorities have been notified so until the end of the day you're confined to your barracks.
Yetkililer bu konuda bilgilendirildi. Günün sonuna kadar, koğuşlarınıza kapatılacaksınız.
The authorities suspect he stole something, but nothing was missing, and the bag he carried was empty.
Yetkililer bir şey çaldığından kuşkulandı ama her şey yerindeydi ve taşıdığı çanta da boştu.
I can imagine the authorities will need to meet such an escalation of strike tactics with decisive force.
İnanıyorum ki yetkililer, bu nihai güçle ve yıldırıcı grev taktikleriyle tanışmak isteyecek.
If anyone opens anything, you've got 15 seconds to enter the code, or our call center will notify the authorities.
Eğer biri camı ya da kapıyı açarsa şifreyi girmek için onbeş saniyeniz var, yoksa çağrı merkezimiz derhal polisi arayacaktır.
The disciple James, brother of John, has been captured by the authorities.
Yuhanna'nın kardeşi Yakup, yetkililer tarafından yakalandı.
When the authorities first noticed him, he was 11-12 years old and was kept in a hospital with an overdose of sleeping pills in the blood.
Yetkili makamlar, onu ilk fark ettiğinde on bir, on iki yaşlarında kanında aşırı dozda uyku hapı bulunmuş hâlde hastaneye kapatılmış.
Once again, the man who attempted to kill Kunihide Kiyomaru... has turned himself in to the authorities in Fukuoka.
Tekrar ediyorum. Kunihide Kiyomaru'yu öldürmeye teşebbüs eden adam Fukuoka'da yetkililere teslim oldu.
Either we're going to do this my way or I am calling the authorities.
Ya benim yöntemimle yaparız ya da yetkilileri ararım.
The authorities have a suspect :
Yetkililerin bir şüpheli var.
The capital is in a state of shock, and the authorities are on the alert.
Sermaye şok oldu. Ve devlet yetkilileri alarma geçti.
I told him I'm nervous to be spending time with my recently un-incarcerated brother, with instructions... - to notify the authorities immediately - Wow.
Yakın zamanda salınmış kardeşimle zaman geçirmekten endişe duyduğumu söyledim ona talimatlarla birlikte, eğer telefona cevap vermezsem yetkilileri harekete geçirmesi için.
Listen, we just need to use your phone, call the authorities, and get off this island...
Dinle, yetkililere haber vermek için senin telefonunu kullanmamız gerek, ve kimse öldürülmeden önce...
We turn to the authorities.
- Bizim devletle işimiz olmaz.
You want me to keep this from the authorities, hmm?
Onu yetkililerden korumamı mı istiyorsun?
The authorities will indescribable.
Büyük bir güce sahip olacak.
They don't want to give time for their buyers to bring the authorities.
Alıcılarına, polise haber vermek için vakit vermemek için yapıyorlar.
Want me to alert the authorities?
- Yetkililere haber vereyim mi?
The couple we brought in said they were threatened, said that their daughter would be found and killed if they contacted the authorities.
İçeri aldığımız çift tehdit edildiklerini söylemişlerdi, yetkililerle temasa geçerlerse. kızlarının bulunup öldürüleceğini...
That man will never be caught because the authorities in Rome don't talk to Dublin, who don't talk to Paris, who don't talk to London.
Roma'daki yetkililer, Paris'le ve Londra'yla görüşmeyen Dublin'le görüşmediği için o adam asla bulunamayabilir.
There's no need to involve the authorities.
Resmi mercileri de buna dahil etmeye gerek yok.
She's too afraid to speak to the authorities, Mum.
- Ama yetkililere gitmekten korkuyor anne.
But it was damaged during Katrina and the authorities used this as an excuse to declare this sacred space a safety hazard.
Yetkililer de bunu bahane gösterip bu kutsal alanı sağlığa zararlı ilan etti. - O günden beri kapalıdır.
He thinks that he can get the authorities to back down and let you serve out the rest of your sentence in minimum security.
Yetkilileri dize getirip, cezanın geri kalanını minimum güvenlikli bir hapishanede geçirmeni sağlayabileceğini düşünüyor.
It was late afternoon yesterday, several inmates who either witnessed or notified authorities of the murders were brought in...
ve ya tanıklık eden birkaç mahkum getirildi...
Authorities have confirmed the death of 36-year-old Henry Porter and Peter Porter.
Yetkililer, olayda 36 yaşındaki Henry Porter ve Peter Porter'ın öldüğünü doğruladılar.
A search continues tonight for Ian Sparks who authorities have identified as the "Matanza copy-cat killer."
Ian Sparks için arama bu gece de devam ediyor. Yetkililer onu "Matanza Taklitçi Katil" olarak tanımlıyorlar.
Breaking news : The discovery of two mutilated bodies has authorities speculating that a new serial killer is on the loose.
Kesip sakat bırakılan iki cesedin daha ortaya çıkması yetkililerin yeni bir seri katilin serbest olduğunu düşünmelerine neden oldu.
Sledge has assured citizens that he is working closely with authorities to quickly track down the so-called "Matanza copy cat killer."
Sledge, yetkililerle yakın temas içinde çalıştığını ve kısa sürede "Matanza Taklitçi Katil" in izini bulacağının garantisini vatandaşlara verdi.
We will recommence the festivities as soon as we drop this schlub off to the local authorities for safekeeping.
Bu aptalı yerel yetkililerin korumasına bıraktıktan sonra eğlencemize kaldığımız yerden devam edeceğiz.
He alerts General Grant and calls him back to Washington, issues emergency directives to police and military authorities, orders the National Detective Police to initiate a manhunt for the as-yet unknown assassin, and notifies Vice President Johnson that the president is dying.
Durumu General Grant'e bildirir ve onu Washington'a geri çağırır. Polise ve askeri yetkililere acil durum emirleri verir. Ulusal Dedektif Birliğine, kimliği o an için bilinmeyen suikastçinin yakalanması için..
Authorities have yet to find an explanation for the outage.
Yetkililer kesinti için henüz bir açıklamada bulunmadılar.
Call ahead. Have the local authorities meet you there.
Haber ver, yerel yetkililer sizinle orada buluşsun.
I will defend the integrity of my fatherland... its government and parliament... and legal authorities.
Vatanımın bütünlüğünü, hükûmetini ve parlamentosuyla hukuki yetkilerini koruyacağıma ant içerim.
The source of the virus still a mystery at this point, but as you can imagine authorities now are looking into it, hopefully trying to pinpoint exactly where it's coming from.
Virüsün kaynağı ise hala gizemini koruyor. Tahmin ettiğiniz gibi otoriteler şu an arıyorlar ve bir umut tam olarak nereden geldiğini bulmaya çalışıyorlar.
I've the recommendation authorities "
Yetkili makamlara seni yükseltmek için de...
Norwegian authorities wish to pipe the petroleum ashore. But first the divers must prove they can work at such depths.
yetkililer yağ ve gaz yatırımlarını karaya taşıyabilicekler ancak dalış ekipleri bunun mümkün olup olmadığını kanıtlamaları lazım
The Indian authorities have suspended your approval for the time being.
Hint yetkililer şu an için onayı askıya aldı.
'We're prepared to give any kind of help..' .. to the Pakistan authorities in their probe.
" Pakistan yetkililerine...'... biz her türlü yardımı yapmaya hazırız.
Now to Virginia, where authorities are trying to end a recent murder spree that looks to be the work of a secret cult loyal to serial killer Joe Carroll.
Şimdi Virginia'ya dönüyoruz. Yetkililer son günlerde seri katil Joe Carroll'ın müritlerinden oluşan bir tarikatın işlediğine inanılan bir dizi cinayeti araştırıyor.
We, the HDZ, think that present city authorities are absolutely unprepared for the beginning for the forthcoming tourist season.
Biz Hıristiyan Demokratlar olarak yöneticilerin kesinlikle hazırlıksız olduğunu düşünüyoruz. Gelecek turizm dönemi için yapılmış ekstra hiçbir şey yok.
"The Forest Stewardship Council immediately filed a complaint" "with the Peruvian authorities" "to halt what constitutes an illegal exploitation"
Dünyanın her yerinden çevreciler, Managua Antlaşması'yla korunan Amazon'daki bölgenin yasa dışı olarak işgalinden dolayı Perulu yetkililere dava açmaya hazırlanıyorlar.
Sebastian, tell the local police to send DNA samples to the major European authorities.
Sebastian, Yerel polise DNA örneklerini başlıca Avrupalı yetkililere göndermelerini söyle
Contact your local authorities or the FBI immediately.
Derhal yerel polisi veya FBI'yı arayın.
Citizens are fleeing the city in droves, but authorities say that while the rash of rodent activity is unusual, it's no cause to get rat-tled.
Vatandaşlar şehri terkediyorlar, ama otoritelere göre kemirgenlerin... bu hareketleri normal değil, "farelenmenin" belirgin bir sebebi yok.
Authorities have cleared out the station after an unidentified woman fell onto the tracks and was killed.
Yetkililer, kimliği belirlenemeyen bir kadının raylara düşüp ölmesi üzerine istasyonu boşalttılar.
Embroiled in a mystery that keeps on unraveling, authorities have kept quiet thus far, but the man who killed himself has been identified as Denny Jones.
Gizemdeki karmaşa halen çözülebilmiş değil ve yetkililer de halen sessizliğini koruyorlar. Ama kendini öldüren adamın adının Denny Jones olduğu öğrenildi.
However, sources close to the family have declined to comment on the fact authorities now believe they have found the last known location of the missing girl.
Ancak aileyle yakın olan kaynaklar yetkililerin, kayıp olan kızın en son görüldüğü yeri öğrendiğine dair bir yorum yapmayı reddettiler
the autotrophs began to drool 82
the actor 54
the apocalypse 36
the accountant 17
the accident 58
the airport 62
the attic 32
the architect 42
the air 87
the armory 16
the actor 54
the apocalypse 36
the accountant 17
the accident 58
the airport 62
the attic 32
the architect 42
the air 87
the armory 16
the address 54
the affair 31
the all 89
the answer is no 232
the answer is 144
the asshole 16
the apartment 34
the animals 29
the arm 18
the answer is yes 95
the affair 31
the all 89
the answer is no 232
the answer is 144
the asshole 16
the apartment 34
the animals 29
the arm 18
the answer is yes 95
the artist 45
the art 27
the anger 33
the angels 28
the army 80
the americans 76
the android 74
the accent 16
the american 44
the antidote 22
the art 27
the anger 33
the angels 28
the army 80
the americans 76
the android 74
the accent 16
the american 44
the antidote 22