The door opened traduction Turc
1,221 traduction parallèle
- And when the door opened...
- Kapı açıldığında...
When the door opened, a field saturation device froze all the security scanners in the room.
Kapı açıldığında, bir alan doygunluk cihazı odadaki tüm güvenlik tarayıcıları dondurdu.
Just then, the door opened and my parents came running in.
O anda kapı açıldı ve ailem koşarak içeri girdi.
- The door opened and my...
- Daha sonra ne oldu?
- The door opened.
- kapı açıktı.
A big truck Went by before you opened the door.
Sen kapıyı açmadan büyük bir kamyon geçti.
I opened the door... and there was Zorro.
Ben... Ben kapıyı açtım ve Zorro vardı.
Suddenly the closet door opened, and I found myself face to face with the maid.
Ses tonumdan konuyu anlıyor.
I'll be mentioning that you opened the door to Miss Lane in my report.
Raporumda kapıyı Bayan Lane'e açtığından söz edeceğim.
Then when I opened the bedroom door I saw him making love not only to a woman but a- -
Sonra, yatak odasının kapısını açınca, sadece bir kadınla seviştiğini değil, bir...
You opened the door for all of us.
Hepimiz için kapıyı açtın.
You opened the door for all of us.
Hepimiz için kapiyi açtin.
Curzon Dax opened the door to peace.
Curzon Dax barış kapısını açtı.
I gave them whatever latinum I had in my pockets and opened the door and flung them back into the streets.
Cebimde ne kadar Latinyum varsa hepsini verdim,... kapıyı açtım ve onları sokağa fırlattım.
I opened the maintenance door at Troi's request.
Bakım kapısını Danışman Troi'un isteği ile açtım.
I merely opened the door for you.
Ben sadece kapıyı açtım.
I op- - I opened the door and I saw'em standing there, and I said, "Mandy's dead, isn't she?"
Kapıyı açtım ve onların orada durduklarını gördüm.
Should I consider the fact you opened the door as a "no"?
Kapıyı açıp gitmeni "Hayır" olarak mı almalıyım?
We bust open the door looking for this junkie, the fucker opened fire on us.
Bir eroinmanı ararken baskın yapıyorduk, salak bize ateş açtı.
You opened the door for them.
Mulder, onlara fırsat verdin.
She seemed to be in trouble but when I opened the door, she barged in and came running down the stairs.
Zor durumda gibi ama kapıyı açtığımda, hızla içeri girdi ve alt kata koştu.
Who was standing outside when the garage door opened on us yesterday?
Dün garaj kapısı açıldığında karşımızda kimi gördük?
When you opened the door, a failsafe program was activated, code named "Talos,"
Kapiyi açtiginizda, Talos kod adli bir koruma programi aktiflesti.
He knocked, opened the door, he sat down without a word.
Kapıyı çaldı, açtım. Tek kelime etmeden oturuverdi.
It fell out when I opened the door.
Kapıyı açtığım zaman düştü.
- It opened the door!
Ama kapıyı açtı.
I opened the door within the door.
Ben kapı içinde bir kapı açtım.
Until I remembered why I opened the door to women in the first place :
Ta ki ilk başta kadınlara kapıyı açmamın nedenini hatırlayana kadar.
I opened the door, he ran out.
Pencereyi açtım, birden dışarı atladı.
A serial killer opened the door.
Seri katil kapıyı açtı.
One morning, I opened the door and a big tiger is sleeping on the front stoop.
Bir sabah, kapıyı bir açtım, kaplanın biri verandanın önünde uyuyordu.
K. opened the coach door and could have taken the bottle that was sitting in the car door, but in front of an open door, he couldn't resist climbing to sit there just for a moment.
Gerçek şu ki, sen bu işe uygun değilsin. Elbisen, saçın, sizin gibiler için çok güzel olabilir ama... burada herkes gizlice ya da açıktan açığa güler bunlara. Bu şüphelerinle kendini ne hale soktuğunun farkında değilsin.
So he crept downstairs and opened the front door quite softly and went out into the garden.
Sonra merdivenlerden süzülüp.. Sessizce, bahçenin kapısını açtı.. ve bahçeye girdi.
That ´ s because he opened the door and closed it again.
Çünkü biri kapıyı açıp kapadı.
He opened the door.
Kapıyı açtı.
And only three hours later they opened the door and let the other guys come out.
Ancak üç saat sonra kapıyı açtılar ve diğer adamları içeri aldılar.
They opened... the door, there was a red carpet.
Açtılar... kapıları. Kırmızı halı vardı.
He came by to pick me up, I opened the door and it was just like, "click!"
Beni almaya geldi, kapıyı açtım, aynen şöyle oldu "click!"
But first, the door must be opened.
- Ama ilk önce... kapı açılmalı.
And then Bart opened the door and Principal Skinner and Mrs. Krabappel were kissing and swearing.
Ve sonra Bart kapıyı açtı ve Müdür Skinner ile Bayan Krabappel öpüşüyorlardı! Ve küfrediyorlardı! Baba!
I opened the door, and there you stood in an... old blue shirt with a frayed collar, and... whoever cut your hair forgot about this little part there.
Kapıyı açmıştım ve karşımda duruyordun. Eski mavi bir gömlek ve yıpranmış bir jean. Saçını kim kestiyse şurada bir parça unutmuştu.
Anybody else wonder who the hell opened that door?
Kapı nasıl açıldı diye merak eden var mı?
I shall go down in history as the man who opened a door.
Tarihe kapıyı açan adam olarak geçeceğim.
But you didn't know it was until you opened the door.
Ama bunu kapiyi açana kadar bilmiyordun.
They opened the door, and you walked on through right on cue.
Beklendiği an sahneye çıktın.
I had just washed my hair and I opened the door and there was a boy delivering a telegram.
Az önce saçımı yıkamıştım ve kapı çalınca kapıyı açtım. Kapıda telgraf teslim etmek için bekleyen bir çocuk vardı.
You brought'em with you when you opened the door!
Beni rahat bırak. Hain.
Was it you who opened the living room door?
Biz içerdeyken kapıyı açan kişi sen miydin?
I opened the door.
- John, aslında sen hiç..
- He opened the door and entered.
Kapıyı açıp girdi.
I must admit when I opened the door I...
Peki, itiraf ediyorum.
the doors 46
the door is locked 37
the door was open 152
the door is open 55
the door is closed 18
the door was locked 29
the door 306
the door's open 68
the door was unlocked 33
the door's locked 54
the door is locked 37
the door was open 152
the door is open 55
the door is closed 18
the door was locked 29
the door 306
the door's open 68
the door was unlocked 33
the door's locked 54
opened 20
the day 56
the duck 18
the duke 46
the day before yesterday 39
the day after tomorrow 108
the devil 179
the dog 197
the dress 56
the day before 49
the day 56
the duck 18
the duke 46
the day before yesterday 39
the day after tomorrow 108
the devil 179
the dog 197
the dress 56
the day before 49
the d 504
the dogs 39
the day after 57
the doctor 415
the date 58
the day she died 19
the deal is off 49
the doctor said 57
the dead 45
the dragon 58
the dogs 39
the day after 57
the doctor 415
the date 58
the day she died 19
the deal is off 49
the doctor said 57
the dead 45
the dragon 58