English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / The duck

The duck traduction Turc

1,531 traduction parallèle
The duck's not for children. The duck is fucked.
O ördek çocuklar için değil.
"The duck swims on the lake."
"Ördek suda yüzer."
The duck may swim on the lake, but my daddy owns the lake.
Ördek suda yüzebilir ama göl babamın.
I'm afraid the Brothers Warner must choose... between a handsome matinee idol... or this miscreant perpetrator of low burlesque. Whichever one's not the duck.
Korkarım, Warner Kardeşler yakışıklı bir matine idolü... ile alt sınıf, adi bir suçlu arasında... seçim ypmak zorunda kalacak.
Eject the duck, please.
Ördeği atın, lütfen.
To the Duck Cave.
Ördek Mağarasına.
The duck is history, okay?
Ördek tarih oldu, tamam mı?
- What about the duck?
- Ya ördek?
First you get rid of the duck that everybody hates... but then, of course, they all want him back.
İlk önce herkesin nefret ettiği ördekten kurtuluyoruz... ama sonra, tabii ki, hepsi onu geri istiyor.
Obtain the playing card, and destroy the duck.
Oyun kartını elde et, ve ördeği yoket.
And when I say destroy the duck, I mean kill him viciously and painfully.
Ve ördeği öldürdüğümde, bunu acı vererek yapacağım.
Remove the duck.
Çekin onu.
Remove the duck!
Ördeği çekin!
The cow says moo and the duck says quack.
İnek möö der, ördek ise vak.
Mind the duck.
Ördeğe dikkat et.
And the duck?
Ya ördek?
It was. The duck in particular was superb.
Özellikle ördek muhteşemdi.
You have reservations at Tamtam at 7 : 00. Don't order the duck.
Saat yedide Tam Tam'in yerinde rezervasyonunuz var.
- No, but I heard about the rabbi, the priest, and the duck.
Hayır ama haham, rahip ve ördek hikâyesini duydum.
Greater than her bond with the duck-shaped washcloth.
Ördek şekilndeki sabun beziyle arasındaki bağdan daha büyük.
If it's for the duck, the next round is on me.
Eğer ördeğe de vereceksen, sonrakiler benden.
Will anyone notice if I duck into the bathroom?
Onu banyoda yıkasam kimse farkeder mi?
- There's a stork on the invitation. - That is a duck. It's smoking a boy cigar.
O leylek değil, ördek ve o ördek puro içiyor, erkek purosu.
- like that duck with the Irish accent.
-... şiveli ördek gibi.
You kick it up to 80 for a week, 10 days... just to pull back on the stick, get the nose up... then you duck back down to 40 before the limp dick thing sets in.
Bir hafta, 10 gün 80'e çıkarıp toparlanıyorum. Alet işlevini yitirmeden 40'a geri iniyorum.
Much in the fashion of, say, Daffy Duck or Wile E. Coyote... the deceased shot... straight up through the roof, flew high into the air... and landed on his buddy's car.
Moda deyişle, Daffy Duck ya da... Coyote ölümcül darbe almış çatıdan fırlamış, havada uçmuş ve arkadaşının arabasının üstüne inmiş.
I ain't talking about no goddamn white socks with Mickey Mouse on one side and Donald Duck on the other.
Bir tarafında Miki Fare, diğer atrafında da Donald Duck olan beyaz çoraplardan söz etmiyorum.
Duck to the left, back and coming over... right there!
Sola eğil, geri, geçiyorum... geldim!
And when I die, Itchy... there shall be one final duck on my casket... so that the whole world will know...
Ve öldüğüm zaman... tabutumda bir ördek olacak... böylece tüm dünya bilecek ki...
- You're the fuck, you stupid duck-fuck.
- Aptal, salak, şapşal.
The guy's a sitting duck.
Adam oturuyor.
Listen, muscles, if this heap ever makes it to Vegas, I'll do all the stunts. Duck here.
Şuraya eğil.
"Daffy Duck's Quest for the Blue Monkey."
"Daffy Duck'ın Mavi Maymun Macerası" diyeceğim.
'Daffy Duck's Quest for the Blue Monkey.'
Bu maceraya : "Daffy Duck'ın Mavi Maymun Macerası" diyeceğim.
Under no circumstances are you to allow... the young Mr. Drake and his duck cohort out of the casino in one piece.
Hiçbirşekilde genç Bay Drake ve ördek yardımcısının... kumarhaneden tek parça halinde çıkmasına izin vermeyeceksin.
I heard the Warner Brothers say you were their best duck.
Warner Kardeşlerin en iyi ördekleri olduğunu söylediklerini duydum.
There's a duck in the middle of the map.
Haritanın ortasında bir ördek var.
The duck is in the....
Ördek...
Duck Dodgers to the rescue!
Ördek Dodgers kurtarmaya gidiyor!
- I preordered the Peking duck.
Anna, Pekin Ördeği'ni önceden sipariş verdim.
They accused her of stealing a duck call and some stink bait at the bass pro shop.
onu ördek düdüğü ve kötü kokulu bir yem çalmakla suçladılar.
I asked the boy for roast duck.
- Evet. Genç garsona bir saat önce bir kavurma siparişi vermiştim.
The fish is an attempt at my favourite dish, Bombay duck. We can't get the ingredients, so they've used kippers.
En gözde yemeğime balık katıldı, Bombay Ördeği'ne, artık doğru malzemeyi bulamıyoruz, bu nedenle bunu ringa balığıyla yapmaya çalıştılar.
But even if it was Daffy Duck, Gandhi and the Pope, it'd still suck.
Fakat Daffy Duck, Gandhi veya Papa bile olsa, yine de berbat.
- Can we duck the photographer?
- Fotoğrafçının bizi görmemesini mi istersin?
Here's a creature that always makes me duck into my shell, one of the deadliest on the planet, the sea snake.
Ne zaman görsem kabuğuma çekildiğim, gezegenin en ölümcül hayvanı deniz yılanı.
I shall duck behind the couch.
O zaman koltuğun arkasına çömeleyim.
He can go... fuck a duck if he thinks he's gonna take over the company my parents built!
Annemin yoktan var ettiği şirketi ele geçirebileceğini sanıyorsa cehennemin dibine kadar yolu var.
I BABYSAT FOR YOUR FREAK-DUCK-LOOKING BOY HARRISON THERE AT THE CHRISTMAS PARTY.
Noel partisinde ördeğe benzeyen oğlunuza bakıcılık yaptım.
- Duck, I'll see you at the crime scene. - And what else did you do to my body, hmm?
- Olay yerime başka ne yaptın?
A jealous husband shot his wife off a mardi gras float right under the clock, at the corner of basin street.
Kıskanç bir koca karısını vurdu. Basin Caddesi'nin köşesindeki saatin - - Duck, bırak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]