English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / The hook

The hook traduction Turc

4,000 traduction parallèle
You're on the hook for defamation, too.
Artık hakaret için sende kancadasın.
He let you off the hook, didn't he?
Seninle uğraşmayacak, değil mi?
My phone used to ring off the hook, you know?
Eskiden telefonum hiç susmazdı.
♪ We can't see the hook we can't sell the look ♪
* Cazibeyi görüyoruz ama iş yapmaz bu görüntü *
If you were, your students would have given me a standing "O" instead of the hook.
Öyle olsaydın, öğrencilerin burun kıvıracağına, beni ayakta alkışlardı.
Look, you don't know me, so I'm gonna let you off the hook this time.
Beni bilmiyorsun, bak, ben kurtulmuş bu defa sana izin vereceğim.
The Feds have a Carraday on the hook.
Federaller kanca bir Carraday var.
The seas boiled around them, but then the hook became dislodged, and the serpent slithered free and sank again, so quickly, beneath the waves.
Deniz etraflarında adeta kaynıyordu fakat kanca yerinden çıkınca Yılan serbest kaldı ve dalgaların arasında bir anda batıverdi.
Let marco off the hook for this kiss, harper.
Bir öpücükle Marco'yu etkiledin, Harper.
You got the hook over there.
Burada bir kanca var.
I tried to call. The phone must have been off the hook.
Aradım ama telefonun hattı çıkmış galiba.
Oh, hey, I took a quick shower after work, and I put your robe back on the hook.
İşten sonra hızlı bir duş aldım ve bornozunu tekrar askıya astım.
It's yours. So is the hook.
Senin olsun.
Once the station didn't sell, she was on the hook for the rest of his deal.
İstasyon para etmeyince, anlaşmada zor durumda kaldı.
I need you to understand you are on the hook until you make it so that I don't have to lie for you anymore.
Şunu anlamanı istiyorum ki başarana kadar zor durumdaydın. Bu yüzden artık senin için yalan söylemek zorunda değilim.
Jennie called, and Meredith found someone to watch the girls, so you're off the hook for tonight.
Meredith kızlara bakmak için başka birini bulmuş yani bu gece serbestsin.
Oh, I knocked it off the hook the other night, busted up the frame.
Geçen gece çıkardım. Çerçevesi kırıldı.
- Well, the hook is in.
Şimdi oltayı daldırdık.
I think it can work pretty well if we attach the hook to...
Sanırım kancayı buna eklersek, işimize yarayabilir.
- What have you got the the hook?
- Kancaya ne taktın
Maybe he wanted you to think that so he'd get off the hook for nabbing humans and...
Belki desenin böyle düşünmeni istiyordu ki oradan kurtulup insanları yakalasın...
You're not off the hook yet.
Karar yetkisi henüz sende değil.
Which means we're off the hook.
Ondan kurtulduk yani.
I let you off the hook.
Seni tuttuğum oltadan kurtulmana müsade ettim.
I knew that guy would have the hook up.
Bu heriften çıkacağını biliyordum.
I'm sorry we accused you of stealing, Luke, but we're on the hook for over a thousand dollars.
Üzgünüz seni hırsızlıkla suçladık, Luke ama şuan bin dolar zarardayız.
The hook is in this.
Kanca bunun içinde.
I'm the one on the hook.
Başı belada olan benim.
You got us off the hook.
Bizi sıkıntıdan kurtardın.
You're off the hook with them, but still gotta deal with me.
Onlardan paçayı sıyırmış olabilirsin, sırada ben varım.
In the end I quit, but if I'd continued... it really would have been off the hook.
Ben devam etmedim ama devam etseydim var ya çok pis dövüşçü olurdum.
I can't take that risk - - not with Sammy on the hook now.
Sammy'in hayatı tehlikedeyken bu riski alamam.
And since, inconveniently, I did not, the object here is to control the rollout of information, so I can get Scott on the hook before he sees what my life has become, which I think we can all agree is a mess.
Ve ben, maalesef, bu bilgileri kontrol edebilen kişi değilim. Bu sayede de hepimizin tam bir karmaşa olduğunda hemfikir olacağımıza inandığım hayatımın aslında ne halde olduğunu görmeden önce Scott'ı oltaya getirebilirim.
I just want to be off the hook and not worry about it, okay?
Bunu dert etmek istemiyorum, tamam mı?
How about you hook me up with the zoning laws you promised to get changed?
Peki ya değiştireceğine söz verdiğin imar kanununun icabına baksan?
By hook or by crook, I've led to the downfall of many,'
Şöyle ya da böyle, bir çoğunu dize getirmem lazım.
You gave me a right hook that sent me dancing around the ring.
Sağ kroşenle beni ringde dans ettirmiştin.
What we ended up having to do was hook the needle right under the collarbone, give it a nice firm mooring and...
Sonunda biraz daha derinden tutsun diye iğneyi köprücük kemiğinin altından geçirdik ve...
So, with them gone, You know, I figure I'll just see if I can hook up with the one
Onların gitmesiyle, tombul bacaklı biriyle ilişki yaşarsam..
Say, this must be where all the office hook-ups happen.
Orası, tüm ofisin sevişme odası olmalı de.
Well, this must be where all the office hook-ups happen.
Orası, tüm ofisin sevişme odası olmalı.
Why take gold, when you could easily hook into those new satellites on top of the Bugle, and just take over the world grid?
Daily Bugle'ın tepesinde bulunan yeni uydulara bağlanıp dünya şebekesini ele geçirmek varken, altın çalmak niye?
You don't have to hook up the drums, do you?
Davulları asman gerek miyor değil mi?
She abandoned the dwarves to hook up with a prince and everybody found out.
Prensle olmak için... cüceleri terketmişti ama herkes neyin ne olduğunu öğrendi.
Hook it to the bumper.
Tampona bağla.
Just head up the trail about three clicks, you'll see a big oak tree, hook left.
Üç kilometre kadar doğru gidin büyük bir meşe ağacı göreceksiniz, sola dönün.
Hook up the vent.
Ventilatörü bağla.
Can you... can you hook me up with 8 yards of the indoor?
Yapı içine 8 yarda ayarlasana bana.
Could Sukar hook up this gizmo of yours to the radio equipment in the Arch?
Sukar senin bu aygıtla kemerdeki radyo ekipmanı ile bağlantı kurabilir mi?
These parasitic worms have barbs that hook into the eyes which make them impossible to wash out.
Bu parazit solucanların göze geçirdikleri çengelleri var bu da onları suyla yıkayıp çıkartmayı imkansız hale getiriyor.
You don't need me telling you. You took a right hook to the jaw from my kid, for Christ's sake.
Tanrı aşkına, çenene kızımdan..... bir kroşe yediğini hatırlatmam mı lazım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]