The last traduction Turc
109,990 traduction parallèle
Her phone records say she called them 23 times in the last 12 months.
Telefon kayıtlarına göre, kızınız bir yıl içinde 23 kez aramış onları.
- That was the last one.
- Bu sonuncusuydu.
This might be the last of them.
Bunlar sonuncuları olabilir.
His name is Aaron, but the last time I saw him, he erased that part of his memory.
Adı Aaron ama en son onu gördüğümde hafızasının bir kısmını silmişti.
You got me fired from the last one.
Kovulmama sebep oldun.
When's the last time you two spoke?
En son ne zaman konuştunuz?
I can help with the last.
Son isteğin için yardımcı olabilirim.
Not that I'd miss you... but if you cost me the last good month of boating in my life, I promise I'll piss on your grave every last day until I die.
Seni özlemle anmam ama hayatımda tekne gezintisi yapacağım son ayı heba edersen yemin ederim, ölene dek her gün mezarına işerim.
I mean, the last time we were both at a service was for my... was for my cousin Skip's wedding in a small chapel in Las Vegas... That's right. That lasted longer than the actual marriage.
Kiliseye son gelişimiz kuzenim Skip'in nikâhı içindi ve Las Vegas'taki şapelde yapılan tören evliliklerinden bile uzun sürmüştü.
Seen too many fucking guns the last three months.
- Çok fazla silahları vardı.
I mean, and the only real difference you've made in your... in your business model, over the last year, is me.
Ayrıca geçen yıldan bu yana iş modelindeki tek farklılık benim gelmem oldu.
I mean, according to the last statement.
Son mali beyandaki miktar bu.
Inherits a business, and now he's the last tycoon.
Aile işinin başına geçti diye birden büyük iş adamı oluvermiş.
Look, if I don't transfer the last of the $ 8 million today, we're all gonna be swinging from a bridge, all right?
Sekiz milyon doların son kısmını bugün yollamazsam hepimiz tahtalıköyü boylarız.
I transferred the last of the eight.
Sekiz milyonun kalanını yolladım.
No baby's been delivered in this area in the last three days.
Son üç günde doğan bir bebek olmamış.
You'd be able to do, in five years, what no Snell has been able to do in the last 75.
Başka hiçbir Snell'in son 75 yılda yapamadığını beş yılda başarabilirsiniz.
Maybe it'd be a good idea before I do, though, that we sit here and go over every little detail over the last two days so I can try to figure out how to save you from this.
Ama sormadan önce seninle baş başa verip son iki güne dair bütün detayların üzerinden geçsek de seni bu işten kurtarmanın bir yolunu bulmayı denesem daha iyi olur diye düşündüm.
'Cause the last time I spoke to Marco, he didn't think that O'Bannon was Danny's killer.
Çünkü Marco'yla son görüştüğümde Danny'nin katilinin O'Bannon olduğunu düşünmüyordu.
The last thing we want to happen is anyone to wonder why you're not preparing.
Kimsenin senin neden hazırlık yapmadığına kafa yormasını istemeyiz.
When was the last time we had a party, Mom?
En son ne zaman parti verdik anne?
I'm trying to remember the last time not having enough money was one of my biggest problems.
En son ne zaman para aldığımı hatırlamaya çalışıyorum. Bu en büyük sorunlarımdan biriydi.
Specifically the last one?
Özellikle sonuncusunu mu?
'Cause the last time, I thought she was more in the middle.
Çünkü son seferin ortasında olduğunu sanıyordum.
But isn't that what you owe in rent for the last six months?
Ama bu son altı aylık kira borcundan dolayı değil mi?
I haven't had a drink since the last time I saw you.
Seni son gördüğümden beri içki içmedim.
Regulators, uh, unions'taxes... I spent the last six years bleeding jobs to the other side of the planet.
Düzenlemeler, sendika vergileri son altı yılı gezegenin diğer kısmına aksayan işlerle geçirdim.
When was the last time you saw Eric?
Eric'i en son ne zaman görmüştünüz?
When was the last time you evaded a carjacking, asshole?
En son ne zaman kaza yapmadan kaçtın, şerefsiz?
This is the last batch of moonshine.
Bu ayışığının son paketi.
You want to light a fire outside the ship we just spent the last month getting ready?
Geminin önünde patlamamı yapmak istiyorsun? Geçen ayı sadece hazırlık yapmakla harcamadıkmı?
The last thing I ever wanted turned out to be, like... the best thing that ever could have happened to me.
Hayatta isteyeceğim en son şey başıma gelebilecek en güzel şey çıktı.
Proof of the city of Louisville's big heart... hundreds of people lining up for days now in support of Bourbons rookie second baseman Jaquan Lewis, in dire need of a bone-marrow transplant after being diagnosed last week with a rare form of leukemia.
Louisville'nin güzel insanlarının kanıtı... geçen hafta nadir bir tür lösemi tehisi konduktan sonra acil kemik iliği nakli geçiren Bourbons'ın ikinci tutucusu Jaquan Lewis'e destek için, yüzlerce insan günlerdir burada bekliyor.
If Jaquan wants to start the chemo, that's his call, but this wasn't your last chance, Mrs. Lewis.
Jaquan kemoyu başlamak istiyorsa, bu onun kararı ama bu onun tek şansı değil Bayan Lewis.
The Hofstedters went bankrupt two years ago, got divorced last year.
İki yıl önce Hofstedter'lar iflas etmiş, geçen yıl boşanmışlar.
The rescue team hit severe weather en route.
Kurtarma ekibi yolda çetin hava koşullarıyla karşılaştı.
The man you saw last night, do you know who he was?
Dün gece gördüğün şu adam, kim olduğunu biliyor musun?
As with all senior executive accommodations, the house includes four bedrooms, three and a half bathrooms, and, last but not least, the crown jewel of the house... A state-of-the-art heated swimming pool.
Bütün üst seviye yöneticilerin evlerinde olduğu gibi evde dört yatak odası üç buçuk banyo ve son olarak, en önemlisi evin baş tacı..... sanat eseri ısıtmalı yüzme havuzu var.
And now, in local news, a man from Osage Beach was hurt in a boating accident late last night near mile marker four off the Gravois Arm.
Dün gece Osage Plajı'ndan demir alan bir tekne Gravois Körfezi açıklarında kaza yaptı ve biri ağır şekilde yaralandı.
Did you know, um, last week, after the O'Connors came in for brunch, that they got home to find out that they were without jewelry,
Geçen hafta O'Connor ailesi buraya kahvaltıya geldikten sonra eve gittiklerinde mücevherlerini, televizyonlarını ve müzik sistemlerini bulamamışlar.
That's 25 % of last night's take at the club.
Kulübün dün geceki gelirinin % 25'i.
You last worked for the Rush campaign?
Son olarak Rush kampanyasında mı çalıştın?
You know, and also the market took a big dip last week. I don't know if you knew that.
Geçen hafta piyasaların dip yaptığını duydun mu?
My wife had to go to the emergency room last year, too.
Geçen sene benim eşimi de acile kaldırmak zorunda kalmıştık.
They won't let the priest in to do last rites.
Rahibin girip son duayı etmesine izin vermiyorlar.
He said you planted the gun on him last night.
Silahı dün gece senin ona verdiğini söyledi.
I just wanna say a big thank you to those of you who came out to the funeral last Wednesday of my dog, Pinot.
Geçen Çarşamba günü aranızdan Pinot'nun cenazesine gelenlere büyük bir teşekkür etmek istiyorum.
In my own work, I find that when faced with an audacious problem, an audacious solution is usually the answer.
Kendi çalışmalarımda gözü pek bir sorunla karşılaştığımda cevabın genellikle gözü pek bir çözüm olduğunu görüyorum.
Before us is your father's last great gift to the world.
Babanızın dünyaya son büyük armağanı bu.
You know, I was looking up at the moon last night and wondering, why doesn't it come crashing down?
Dün gece Ay'a bakıyordum ve neden yere düşmüyor diye merak ettim.
Now... Now, to give you an idea of the numbers that they're dealing with, 21,000 calls came in to their hotline last year nationwide.
Şimdi... şimdi, size ilgilendikleri sayılarla ilgili bir fikir vermek gerekirse, geçen yıl ülke genelinde telefon hattına 21.000 arama geldi.