The only way traduction Turc
14,350 traduction parallèle
This is the only way, Joe.
Tek yolu bu Joe.
I also knew that the only way to make Barry become faster was if you all witnessed your old pal Jay die.
Ayrıca Barry'i daha hızlı yapmanın tek yolunun eski dostunuz Jay'in gözlerinizin önünde ölmesi olduğunu da öğrendim.
Yeah, it's sad. The only way you can get a fresh start...
Yeni bir başlangıç yapmanın tek yolu.
It's the only way to stop A.L.I.E.
Ancak böyle A.L.I.E'yi durdururuz.
The only way to stop her is to get the information off the Flame, and the only way to do that is to put it in Ontari's head.
Durdurmanın tek yolu Ateş'ten bilgi edinmek. Bunu da Ontari'nin kafasına yerleştirerek yapabiliriz.
And that was the only way I could stop her.
Onu ancak bu şekilde durdurabilirdim.
That's the only way she stopped.
Ancak o şekilde durdu.
The only way you're gonna see your little girl again is if you stop talking and get in.
Ama küçük kızını tekrar görmenin tek yolu konuşmayı kesip binmen.
Well, this is the only way I can fight crime.
Suçla savaşmamın tek yolu bu.
It's the only way to save her.
Onu korumanın tek yolu bu.
Well, that's not the only way to live.
Bunu yaşamanın tek yolu bu değil.
That's the only way I've ever seen.
Benim gördüğüm tek yol bu.
Well, then we need to convince him that this is the only way, before he decides not to do it, right?
Yapmama kararı almadan önce tek yolun bu olduğuna ikna etmeliyiz o zaman.
This is the only way.
Tek yolu bu.
You better pray on it,'cause that's the only way you getting more cash.
Dua etsen iyi edersin çünkü ekstra parayı anca öyle görürsün.
It was the only way he'd let go.
Yoksa bırakmayacaktı.
It's the only way to justify you being with us... in case the press ask.
Basının sorgulaması halinde bizim yanımızda oluşunu haklı gösterecek tek yol bu.
The only way to avoid the sting of a breakup... is never to fall in love's trap.
Ayrılık acısından korunmanın tek yolu asla aşk tuzağına düşmemektir.
That's the only way.
Tek yol bu!
This is the only way to pull off what we have to pull off.
Yapmamız gerekeni yapmak için zorunlu olduğumuz tek yol bu.
It's the only way.
Tek yol bu.
The only way we're gonna convince the others is by giving them a viable alternative.
Diğerlerinin aksine inandırmak için tek yapabileceğimiz onlara başka mantıklı bir seçenek sunmak.
I guess this is the only way I can talk to you now.
Sanırım şu an seninle konuşabileceğim tek yol bu.
The only way I've been able to deal with that is by imaging he went to a better place, but... he didn't.
Bu gerçekle baş edebilmemin tek yolu daha iyi bir yerde olduğunu hayal etmemdi. Ancak öyle olmamış.
The only way to truly achieve peace is through war.
Barışı sağlamanın tek yolu, savaş.
Killing Snow White is the only way I will ever be happy.
Mutlu olmamın tek yolu, Pamuk Prenses'i öldürmek.
It's the only way that we're gonna get through it.
Bunu atlatmamızın tek yolu bu.
And the only way for me to escape was to turn my back on you.
Kaçabilmemin tek yolu da sana sırtımı dönmekti.
The only way for you to be the hero and have a happy ending is to leave me in your wake.
Kahraman olup, mutlu sona ulaşmanın tek yolu beni uykunda terk etmen.
I know, the Portal is the only way out.
Tek çıkış yolunun Geçit olduğunu biliyorum.
It was the only way to earn my freedom.
Özgür olmamın tek yolu buydu.
The only way I could repair it was to create my golem of you.
Tamir etmemin tek yolu senin golemini yapmaktı.
Making something of myself in America is the only way I can hope to achieve that.
Kendime Amerika'da bir şeyler yapmanın bunu başarmanın tek yolu olduğunu düşünüyorum.
Some call it the only way to afford life's necessities.
Bazıları da buna hayati gereksinimleri karşılamanın tek yolu diyor.
Yeah, it's the only way to be sure.
Evet, emin olmanın tek yolu bu.
You and me are the only way to help him.
Tamam mı? Ona yardım etmenin tek yolu ikimiziz.
And the only way to derail this investigation is with another investigation.
Bu soruşturmayı saptırmanın tek yolu da başka bir soruşturmayı kullanmak.
I've always been terrible about facing the music, so, I dealt with it in the only way I know how.
Yaptıklarımın cezasını çekmekte her zaman kötü oldum, o yüzden bildiğim tek şekilde başa çıktım ben de.
I mean, this is, after all, the only way out of the city at the moment.
Yani, burası şuanda şehirden tek çıkış.
And the only way I'm ever gonna see her again is because I take her back.
Onu bir daha ancak kurtarırsam görürüm.
It was the only way I could save you from the two of them.
Seni onlardan kurtarabilmemin tek yolu buydu.
The only way that we're going to get out of this is if you let me help you.
Bu işten kurtulmamızın tek yolu benim sana yardım etmeme izin vermen.
It's the only way we can do this.
Başarabilmemizin tek yolu bu.
Like ending it all is the only way that you can make up for what you've done.
Ama intihar etmiş gibi davranmak yaptıklarını telafi edebilmenin tek yolu.
It's the only way he'll agree to save you and the kids.
Seni ve çocukları serbest bırakmayı kabul etmesinin tek yolu bu.
It's the only way!
Tek yolu bu!
The only way she gets out of that building Is if they carry her out.
O binadan dışarı çıkabilmesinin tek yolu cesedini dışarı taşımaları.
She's the only one who stands in the way.
Yolumuzda duran tek şey bu kız.
And if Stephen is the only one standing in your way then we'll take care of it.
Bunun için önündeki tek engel Stephen'sa... onu da hallederiz. Tamam mı?
That I'm the only one who can mass produce the unproducible, change the way the world works.
Üretilemez olan şeyin toplu üretimini tek yapabilecek olanın ben olduğunu dünyanın işleyiş şeklini değiştirdiğimi.
But when you're at the bottom, Charlie, I figure there's only one way to go.
Fakat dibe battığında Charlie yukarı çıkmak için tek bir yol olduğunu biliyorum.
the only thing 56
the only one 46
the only 98
the only trouble is 16
the only problem is 87
the only difference is 44
the only reason 28
the only thing is 68
the only question is 81
wayne 745
the only one 46
the only 98
the only trouble is 16
the only problem is 87
the only difference is 44
the only reason 28
the only thing is 68
the only question is 81
wayne 745
ways 66
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
waylon 24
wayland 30
way to go 1028
way off 17
way ahead of you 120
way too much 31
way ticket 45
way up 26
way better 36
way too long 22
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way out 21
way tie 16
wayward pines 19
way i see it 33
way street 165
way down 31
way trip 38
way mirror 27
way back 82
way out 21
way tie 16
wayward pines 19
way i see it 33
way street 165