The party traduction Turc
27,384 traduction parallèle
The party was at the home of Carol and Oliver Davenport.
Parti, Carol ve Oliver Davenport'un evinde yapılmıştı.
Walter dropped her off at the party, but he wasn't invited to stay.
Walter onu partiye bıraktı, ama kalması için davet edilmedi.
You remember the missing locket that Wendy wore to the party?
Wendy'nin partide kaybolan madalyonunu hatırlıyor musun?
- They didn't give it to her? - No. First time Walter saw it was when he dropped Wendy off at the party.
Walter'ı ilk gördüğümde Wendy'i partiye bırakıyordu.
- So why the party then?
- Peki, parti neden?
Peacemaker was in the purse at the party.
Huzur Getiren partideki çantadaydı.
The most in-love couple in the party.
Partideki en aşık çift.
Sonia, me and my friends think you're the most beautiful woman in the party.
Sonia, ben ve arkadaşım sizin bu partideki en güzel kız olduğunu düşünüyoruz.
And that man who left me alone at the party. That was my husband. Gaurav Asthana.
Ve beni partide yalnız bırakan adam da kocam Gaurav Asthana.
This is how the party ends.
İşte partinin sonu.
Or that.. she was embarrassed in the party. ... because I wasn't playing Love Games with Ramona.
Kız partide rezil oldu..... çünkü ben Ramona ile "Aşk Oyunları" oynamadım.
And that day at the party, he insulted her in front of everyone.
O gün partide herkesin önünde kadını rezil etti.
Enjoy the party. Take your time. Mull it over.
Partinin tadını çıkar.
Looks like you already started the party.
Partiye başlamışsın bile.
- I'll see you this weekend at the party... Both : Party, party, party, party, party, party.
Bu hafta sonu partide görüşürüz.
- Yeah. I know that Kate wanted some classy stuff, so I ordered one of those naked Sushi girls for the party.
Kate'in şık bir şeyler istediğini bildiğimden şu çıplak suşi kızlarından birini sipariş etmiştim.
I kind of want to get back to the party.
Partiye geri dönmek istiyorum.
Um, Ben, I'm actually gonna go check on the party, which is just about over, so you should probably go. - Evie, we're meant to be. Or...
Birbirimiz için olmak ya da olmamak.
- I told Peter that if I made him look like a total badass at the party last night, that he'd have to give me the entire uniform account of Lincoln high.
Peter'a dün geceki partide, onu sert bir çocuk gibi gösterirsem bana Lincoln Lisesi'nin tüm forma işini vermek zorunda olacağını söyledim.
Do you remember seeing him there that night at the party?
O akşamki partide onu görmüş müydün?
- How was the party?
- Parti nasıldı?
It's just like Crowley to leave right hen the party's getting started.
Aynı parti başlar başlamaz ayrılan Crowley gibi.
Hey, sure was weird that Jennifer came to the party, wasn't it?
Jennifer'ın partiye gelmesi garipti değil mi? Evet.
The guys at the party wanted you to make an atomic bomb for "ze Fuhrer."
Partidekiler Führer için atom bombası yapmanızı istiyorlardı.
Invite them to the party.
Partiye davet ederiz.
- In a remarkable campaign that was put together After the assassination of the party candidate
Partinin adayının öldürülmesinden sonra çok dikkat çekici bir kampanya ortaya koydular.
Don't let this sourpuss bring down the party.
Bu muşmulanın partimizi mahvetmesine izin vermeyin.
They were at the birthday party, too.
Onlar da doğum günü partisindeydiler.
Bobo's throwing a party tonight at the old Wainwright.
Bobo bu akşam eski Wainwright'da bir parti veriyor.
Now that's two days with you, two days with him, and then five days straight with the alternating party.
İki gün sende, beş gün Robert'ta... Sonra değişmeli olarak, beş gün sende, iki gün onda kalacak.
Because I'm allowed to bring a guest, and you guys are the people that I most enjoy spending time with, and that's who you bring to a party.
Çünkü yanımda birilerini götürmem gerek... ve sizler de, birlikte zaman geçirmekten.. en çok hoşlandığım kişilersiniz. O nedenle partiye beraber gidiyoruz.
They notify the head of the Yugoslav Communist Party,
Yugoslav Komünist Partisi'nin başındaki kişiye bildirdiler.
Then we look for two couples in that party.. who look the happiest.
Sonra da partideki en mutlu çifti arıyoruz.
There's a party at the Chopra's tomorrow.
Chopra'da yarın bir parti var.
I mean, luckily she got released from the hospital today or we had to cancel this birthday party.
Şansımıza hastaneden bugün taburcu oldu da doğumgününü iptal etmedik.
Yeah, I was at a party, met a guy, took him home, and when his pants came off... my jaw hit the floor and so did... it.
Partide bir adamla tanıştım. Eve götürdüm ve pantolonunu çıkardığı zaman ağzım bir karış açık kaldı.
Hey, I'm just calling to get a final headcount for the dinner party next Friday.
Gelecek cuma vereceğim akşam yemeği için sayıyı kesinleştirmek için aradım. Sorun değil.
What is the deal with this party?
Ne partisiymiş bu?
Dan, Evie. She threw me the birthday party. - Congrats.
Dan bu da Evie, doğum günü partimi hazırladı.
I need all of the children to leave this party!
Bütün çocukların partiyi terk etmesini istiyorum.
Well, the promo party's an epic disaster, on top of which I've designed the world's worst-smelling body spray, and it's just my luck, while destroying my monstrosity, that's when I met Callie.
Balo partisi tam bir felaketti. Bir de bunun üstüne dünyanın en boktan vücut spreyini tasarladım. Şans eseri, tam bir canavara dönüşecekken, Callie ile tanıştım.
Just doesn't make any sense, though, one minute he's trying to kill you, the next, what... guy wants to have a beer and a crossword party?
Bu hiç mantıklı gelmiyor. Herif bir dakika önce seni öldürmeye çalışıyor, sonra karşılıklı bira içip bulmaca çözmek mi istiyor?
She went out and grabbed some cups for us at the party.
Parti için marketten bardak almış.
You're the life of the party.
Partideki hayat kaynağıydın.
The government of president Bassam Al Fayed has formally banned Sheik Hussein Al-Qadi and his freedom party from standing in the upcoming presidential election. Thank you for that report.
Başkan Bassam Al Fayeed'in hükümeti, Şeyh Hussein Al-Qadi'ye Özgürlük Partisinin yaklaşan başkanlık seçimlerine katılmasını yasakladı.
We closed the Twitter account that initially posted it, but it's already been hosted by a dozen third-party Web sites.
İlk tweetin atıldığı Twitter hesabını kapattık ama bir düzine üçüncü parti web sitesinde yayınlanmıştır bile.
Her announcement of a coalition With the freedom party Of Sheik Al-Qadi,
Şeyh Al-Qadi'nin Özgürlük Partisiyle koalisyonunu açıklamasından bir gün sonra Leila Al Fayeed yüzden 51 oyla Fauzi Nidal'ın 6 puan önünde.
For the same reason we're sneaking out to that party tonight.
Bu akşamki partiye gitmekle aynı sebepten dolayı.
The girls had their friend's birthday party, and Lizzie took Josie's goodie bag.
Kızlar arkadaşlarının doğum günü partisine gittiler ve Lizzie, Josie'nin hediye çantasını aldı.
Well, maybe in the old world, but, uh, in the new world, we all know what a real party can be, huh?
Eski dünyada öyle olabilir, ama yeni dünyada gerçek partinin nasıl olabileceğini biliyorsunuz, değil mi?
And if so, was it instrumental in him taking control of the Communist party?
Ve eğer öyleyse bu Komünist Parti'nin kontrolünü ele almasında etkili olmuş mudur?
the party is over 26
the party's over 96
party 591
partying 40
party time 60
party tonight 16
party pooper 21
party all the time 20
party people 52
party of two 19
the party's over 96
party 591
partying 40
party time 60
party tonight 16
party pooper 21
party all the time 20
party people 52
party of two 19
party of one 25
party on 25
party's over 181
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the plane 59
party on 25
party's over 181
the post 71
the power of christ compels you 31
the police 666
the police are here 92
the piano 29
the police are coming 33
the plane 59
the police station 24
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the prince 110
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the phone rings 24
the point is 1527
the park 61
the phone rang 17
the prince 110
the policeman 19
the painter 35
the player 16
the people 229
the phone rings 24