English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / They're all right

They're all right traduction Turc

1,322 traduction parallèle
They're all right!
İyiler!
- They're all right.
Fena değiller.
All right, they're horny snakes.
Aslına bakarsan azgın ve sinsi.
They're not in very good health, all right? So, just try to ignore it, if you can.
Çok sağlıklı değiller, bu yüzden eğer yapabilirsen görmezden gel.
- They're mine, all right.
- Benim, elbette.
They " re all the right weight for this diabolical climate.
Tümü de bu cehennemi ikIime uygun hafifIiktedir.
They're just sort of hanging there, sleeping with their little price tag on. We were just discussing them, all right? This is, uh...
- Biz sadece üzerinde konuşuyorduk, değil mi?
All right, stop yelling. They're finished.
Tamam, bağırmayı bırak.
They're in school, they're all right.
Okuldalar ve gayet iyiler.
Every year somebody has a couple of good months and everybody thinks they're gonna hit 60, all right?
Her yıl bazılarının bir çift iyi ayı olur ve herkes 60 sayı turu yapacağını düşünür tamam mı?
All right, they're here.
İşte geldiler.
Right, they're all in order.
Pekala, hepsi tamam.
They're good and red all right.
Kırmızı ve güzel.
They're all right to me.
Bana normal geliyorlar.
Dave, if anybody ever comes down to the restaurant and they're asking unusual questions, right, no matter how insignificant that might seem to you, you call me up, all right?
Restoranına bir gelirse ve sana sorular sorarsa... ne kadar önemsiz olursa olsun, beni arayacaksın tamam mı?
Hackers are all right because they're anarchists, that's fine.
Sanal korsanlar öyle çünkü onlar anarşistler. Durum bu
We can put people right on top... ... and have them look like they're blown up... ... and there's no danger at all.
İnsanları tepesine oturtuyoruz havaya uçmuşlar gibi gösteriyoruz ve aslında hiçbir tehlikesi yok.
- They're all right.
- İyidirler.
The rough stuff, they're all right at. They're ham-handed, but they get it done.
Kaba güç isteyen konularda hantaldırlar ama işlerini görürler.
Now the grains inside, all right... they're going to ignite and cause smoke.
İçindeki tanecikler tutuşup duman çıkartır.
All right, I hope that it pans out because with two dead witches, they're pretty concerned up there.
Peki, umarım ortaya çıkar çünkü iki ölü cadıyla, yukarıdakiler oldukça endişeli..
! You know, they're my boys too, all right? !
Biraz da kız için endişelensene.
You got to remember, fairies, they're... happy and light, all right?
Unutmayın ki periler mutlu ve hafiftir, tamam mı?
Yeah, all right, we all know what they're worth.
Ne kadar ettiklerini biliyoruz.
All right, now they're jamming all pulse weapons, so grab a spear and keep the bastards from getting in
Pekala, tüm empülsiyon silahlarını karıştırıyorlar, o yüzden birer mızrak kapıp o serserilerin buraya girmesine engel olun
Yeah, well, if they're fun, they're not really working, but all right.
ama neyse.
Now they're gonna be arriving shortly, all right?
Az sonra buraya gelecekler, tamam mı?
You're a man of few words, but they're all the right ones.
- Çok az konuşuyorsun ama hep doğru kelimeleri söylüyorsun.
I hope they're all right.
Umarım iyi durumdadırlar.
They're asking all the right questions.
Bir sürü soru soruyorlar.
It's all right, darling, they're just canadian.
Bir şey yok tatlım, onlar Kanadalı.
ALL RIGHT, I GUESS IT'S OKAY, BUT ONLY TILL THEY'RE BETTER.
Tamam, ama sadece kızlar iyileşene kadar.
All right, NSA, cia, Southern Command, they're at your disposal.
NSA, CIA, Güney Komutanlığı, hepsi emrimizde.
All right. They're coming in for other organs, but that kidney is mine.
Onlar diğer organlar için geliyorlar, ama böbrekler benim.
They're all trashed and asleep right now.
Herkes çok heyecanlı. Herkes sızdı, horul horul uyuyorlar.
And they're still all one person, right?
Ve hala hepsi tek bir kişi, değil mi?
They're full of sand from the swamp missions. All right, I'll take care of that.
Ben ilgilenirim.
But they're all right.
Fakat iyiler.
And they're all right with this?
- Esas Johnson
If these guys find us, they're going to kill us, all right?
- Burda neler oluyor anlıyor musun? - Bu adamlar bizi bulursa, öldürecek tamam mı?
You mean to tell me this guy's old man is the John Sullivan? They're all right with this?
- Bu adam Johnson
Agent identities are never revealed... even after they die, but they're all honoured right here.
Ajan kimlikleri hiç açıklanmaz, öldükten sonra bile. Ama hepsi tam burada onurlandırılırlar.
They're all right for a bit, so they are.
Biraz bekleyebilirler, evet öyle.
I mean, don't get me wrong, the rest of the geezers in the squad, they're all right, lovely fellas and stuff and any single one of them could marry my marry my sister - - if I had one.
Yani, beni yanlış anlama, takımımdaki diğer adamlar da, hepsi çok iyi, sevecen dostlarım ve hepsi ayrım yapmaksızın benim öz kızkardeşimle evlenebilirler - - tabi eğer osaydı.
Hey, they're on their way, all right?
Hey, geliyorlar, tamam mı?
They're animals, all right?
Onlar hayvan, tamam mı?
How are Maggie and Jen doing? All right? Yeah, they're doin'good.
- Maggie ve Jenny nasıl İyiler mi?
They're all right.
İyi çocuklar.
Yeah, they're onto something all right...
Evet belki de
No, you can't. They're all right.
- Hadi arabaya binin.
All the time, they're listening and thinking, "What does he want? How do we do this job right?"
Ve her zaman düşünüyor, bu işi nasıl yaparız diye.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]