They were dead traduction Turc
847 traduction parallèle
I thought they were dead. They've been missing these three years.
Onların öldüğünü sandım, üç yıldır kayıptılar.
I wish they were dead.
İnşallah bir an önce biter.
THEY WERE DEAD!
Onlar da öldüler.
MAYBE I DIDN'T EVEN CARE. THEY WERE DEAD AND I WAS EATING AND MAYBE THAT'S ALL I DID IT FOR,
Ve belki de onların öldüğü ve benim de tok olduğuma hiç dikkat etmedim.
Then they were dead.
Sonra ölüme gidiyorlar.
- By the neck until they were dead.
- Onlar hırsızdılar.
They were dead.
Ölmüşlerdi.
- Why did you say they were dead?
- Niye öldüler dedin?
I only know at this exact instant, they're not here, so it is as though they were dead
Burada olmadıklarına göre işte neredeyse ölmüşler.
But they were dead before they could say it.
Bunu biliyorlardı, ama göz açıp kapayana kadar öldüler.
But old folks, many feign as they were dead.
Ama yaşlılar. ölü taklidi yapar dururlar.
They only began to look human when they were dead.
Yalnızca öldükleri zaman insan gibi görünmeye başladılar.
'I'd hit them, but I didn't know if they were dead or alive.
'Onları vurmuştum, ama öldüler mi bilmiyordum.'
They say that the girl and the dead woman were on bad terms.
O kızın ve ölen kadının kavgalı olduklarını söylüyorlar.
They told me you were dead, but I didn't believe them.
Öldüğünü söylediler, ama onlara inanmadım.
I've known for some time that they were... stone dead.
Uzun süredir kıvılcımların... sönük olduğunu biliyordum.
Can they? No, that's been settled. You were hanged and pronounced dead.
Hayır, bu iş karara bağlandı Sen asıldın ve resmen ölüsün.
The driver's all right, but the other two are dead. Were they kin of yours?
sürücü iyi ama diğerleri öldü onlar akrabalarınızmıydı?
They were both hanging from the beams upside down, dead. Their throats were cut.
Onları baş aşağı boğazları kesilmiş olarak buldum.
Their teeth were clenched, so I thought, " "Maybe they're dead."
Dişleri kenetlenmişti. Ben de, ölmüşler herhalde dedim.
- No, they were already dead.
- Hayır, onlar zaten ölmüştü.
They all ran when they saw the guards were dead... and now these two have come back, looking for clothes.
Gardiyanların öldüğünü görünce hepsi kaçtı ve şimdi bu ikisi elbiseler için geri döndüler.
They told me you were dead.
Bana öldüğünü söylemişlerdi.
- They told us you were dead.
Bize öldüğünü söylemişlerdi.
Suppose we were to drop a fellow out of a plane over enemy territory... with papers on him saying we were going to invade Greece... and his parachute didn't open up. The Germans would find him dead... and the papers... and "A-ha," they'd say, "look at this. " Officer with secret papers, parachute didn't open - they're going to invade Greece. "
Yunanistan'a çıkarma yapacağımıza ilişkin gizli belgeler taşıyan biri düşman toprakları üzerinde uçaktan paraşütle atlasa ve paraşütü açılmasa Almanlar adamın cesedini ve üzerindeki belgeleri bulduklarında "Bu subayın paraşütü açılmamış ve belgelere göre çıkarma Yunanistan'a yapılacakmış," demezler mi?
Well, everybody ventured an opinion and they were all dead wrong.
Eh, herkes bir fikir beyan etti, hepsi de yalan yanlıştı.
They told me you were dead.
Öldüğünü söylediler.
Most were dead or wounded before they got three steps beyond the trenches.
Birçoğu siperden üç adım bile ilerleyemeden ölmüş ya da yaralanmıştı.
They told me you were dead.
Bana öldüğünü söylediler.
They were all dead, within 2 or 3 months, but I had seven.
2-3 ay içinde hepsi öldü, ama yedi oğlum vardı.
Well, when the Plains Indians first saw the troopers of the 9th Cavalry, it was in the dead of winter and they were all wearing buffalo coats to keep them warm.
Pekala, Ovalardaki Kızılderililer 9.cu Süvari Alayını ilk gördüklerinde, kışın en soğuk zamanlarıydı, ve askerlerin hepsi, soğuktan korunmak için Bufalo derisinden paltolar giyiyorlardı.
PROFESSOR WALTER JAMESON, POPULAR BEYOND WORDS, WHO TALKS OF THE PAST AS IF IT WERE THE PRESENT, WHO CONJURES UP THE DEAD AS IF THEY WERE ALIVE.
Efsunlu saatlere veya yağmurlu, kasvetli gecelere mahsus olmayan bir kabusun 1. perdesinin 1. sahnesini görüyorsunuz.
It was like a funeral and as if they were already dead.
Bir cenaze gibiydi. Sanki iki ölüydüler. Jim ilk kez hareketsiz soğuk bir Catherine gördü.
And they're not a bit warmer to him dead than they were when he was alive.
Ve onlar da canlıyken olduklarından daha sıcak tutmazlar öldüğünde.
They told me you were dead!
Öldüğünü söylediler!
Were they dead first?
Bunu öldürdükten sonra mı yapmışlar?
Some indians told me you were dead they said that old Adam had got you.
Bazı yerliler bana senin öldüğünü söylediler. Onlar seni İhtiyar Adam'ın öldürdüğünü söylediler.
- They said that you were dead.
- Kampta senin öldüğünü söylediler.
They told me you were reported dead. Two days later back you come.
Bana, öldüğünün rapor edildiği ve iki gün sonra geri geldiğin söylendi.
Because they were alive and I didn't want to be dead.
Çünkü onlar canlıydı ve ben öldürmek istemedim.
They were more or less half-dead
Hepsi yarı ölü gibiydiler
They said you were dead.
Öldüğünüzü söylediler.
- They were all dead butch.
- Hepsi sapına kadar erkekti.
But there were eight dead and 40 wounded. An hour before the 6 : 00 show, they came along accompanied by armed sentries.
Örneğin, güpegündüz sinema salonlarımızdan birine yürüyüş yapan askerlerimize el bombaları attılar.
Before they could reach the surface, Valladon and two of the crew were dead.
Yüzeye çıkana kadar üç kişi öldü.
I'd say they were used by the Indians to bury their dead.
Bence ölülerini gömmek için Kızılderililer yapmıştır.
In thinking you were dead they felt safe and they betrayed themselves.
Sizin öldüğünüzü zannederek tehlikeyi atlattıklarına inandılar ve kendilerini ele verdiler.
The leached ashes of the dead soldiers they were brought for house, inside of boxes.
Ölen Japon askerlerinin külleri, kutular içinde ülkeye getirildi.
They were more valuable dead.
Onların ölüsü daha değerliydi.
They'd scatter them before they were even dead. That's horrible!
Hatta bazen bu bile öldürmeye yetmez, tam olarak ölmeden derisini yüzmeye başlarlar.
But being as dead as they were I think they're coming back real fine.
Ama eskiden ölü olduklarını düşünürsek gerçekten iyi yaşıyorlar.
they weren't there 24
they weren't 91
they were 560
they were together 21
they were good 30
they were best friends 18
they were right 58
they were beautiful 18
they were not 22
they were lovers 19
they weren't 91
they were 560
they were together 21
they were good 30
they were best friends 18
they were right 58
they were beautiful 18
they were not 22
they were lovers 19