They were right here traduction Turc

Well, they were right here.

Evet, tam buradaydılar.

I know they were right here in the north side of the meadow.

Hemen burada çayırların kuzey tarafındaydılar.

Well, they were right here.

- Evet ama buradaydılar.

They were right here in this spot!

Tam da buradaydılar!

" They were right here and I usually... usually I'll put them in here.

Normalde hep buraya koyarım.

They were right here on your desk.

Burada masanın üzerindeydiler.

They were right here.

Tam buradalardı.

They were right here.

Tam burdaydılar.

They were right here.

Tam burada.

Shit, they were right here yesterday.

İçine edeyim, dün buradalardı.

They were right here.

Buradaydılar.

They were right here.

Baş dönmesiyle ilgili notlarım Buradaydı

But most of the time, we never stop to think... they were right here in this room... you know, walking down these very halls, sleeping in these beds... dancing at parties.

Ama çoğu kez... burada, bu odada oturmuş olduklarını... bu koridorlarda yürümüş... bu yataklarda yatmış... partilerde dans etmiş olduklarını... düşünmeden edemiyorsun.

SECOND SQUIRREL : Well, they were right here a second ago... and now they're gone. I don't know.

Bilmiyorum.

They were right here last night. She killed them right here.

O kız onları burada öldürdü.

We've had lots of donors, and her results - they were right here.

Birçok bağış yapan var, ve onun sonuçları - tam buradaydı.

Okay. So, two days ago, they were right here.

İki gün önce tam olarak buradaymış.

They were right here.

İz sürücü değil. Tam buradaydılar.

They were right here.

Tam buradaydılar.

They were right here!

Tam buradaydılar!

They were right here.

Tam buradaydılar

They sent me up here to see if you were all right.

Nasıl olduğunuza bakmam için beni gönderdiler.

Well, they were here all right.

Buradalarmış.

- They were leading right here.

- Onlar burada bulunuyor.

I wish Howard and Cathy were here to see it... because, believe me, they believed in you right from the start... - if not before.

Keşke Howard ve Cathy de bunu görmek için burada olabilselerdi, çünkü inan bana, öncesinde olmasa bile...

I was giving them water all along the road here, right up on the bridge and they were not on pot!

Bütün yol boyunca köprüye kadar hepsine su verdim ve hiçbirisinin kafası kıyak değildi!

I'm in this place right now... because my people, my forebears were violently brought here, like this, in chains, from Africa where they were violently made to work

Şu an ben buradayım... çünkü benim insanlarım, atalarım Afrika'dan buraya şiddet yoluyla getirildi, aynen böyle zincirlerle ve yine şiddet yoluyla zorla çalıştırıldılar

It don't seem right, turning'em loose to do the very things they were put in here for doing in the first place.

Bana doğru gibi gelmiyor. Eğer herhangi bir aksilik çıkarsa işin başında kaybeden ben olurum.

Not only I knew they were here... if I am right...

Adımımı attığım andan beri,.. Ayrıca Eğer yanılmıyorsam...

They were all right here just hours ago.

Sadece bir saat önce buradaydılar.

Yeah. Every calculator, every electronic kids'game... they were all born right here.

Öyle, her hesap makinesi, her elektronik çocuk oyunu, hepsi burada doğar.

You were right They were here

Haklıydın. Buraya geldiler.

And right here, you'll be tested and taught, too, just as they were hundreds of years ago - - swimming... fire building, cooking, camping... archery, wilderness survival.

Ve tam burada size öğretilenler konusunda burada test edileceksiniz hatta, tıpkı yüzlerce yıl önceki gibi... yüzme... binaları ateşe yermek, yemek pişirmek, kamp yapmak... okçuluk, yaban hayatında hayatta kalma.

They were here for the Esperanza story, so they got it right on the fucking news, bloodstains and all.

Zaten Esperanza muhabbeti yüzünden buradalardı. O yüzden tam siktiğimin haberinin kucağına düştüler.

I'm gonna turn this off. They were right here.

Şunu kapatayım.

So, if there were any complaints or any grievans against her, they'd be in here, right?

Eğer hakkında bir şikayet varsa,

Look, they told me you were here so I came, all right?

Bana burada olduğunu söylediler, ben de apar topar geldim.

If you were to talk directly to the kids at Columbine and the people in that community, what would you say to them, if they here right now?

Columbine'daki çocuklar veya yetişkinlerden bazıları burada olsalar onlara ne derdin?

The insect-eaters were there right at the beginning of the rise of mammals, and they're still here today.

Böcek yiyenler, memelilerin ilk ortaya çıktığı dönemde vardı ve nesilleri hâlâ devam ediyor.

Chief found out they were here and took care of business, right?

Şef onları burada buldu. O aslında işiyle ilgileniyordu değil mi?

And they were made right here in Canada.

- Aman Tanrım. Bunlar hem de burada, Kanada'da imal edildiler.

If they were here right now... what would they think about their father... - talking to an Antaran?

Eğer şuanda burada olsalardı babalarını Antaranlı birisiyle görselerdi hakkında ne düşünürlerdi?

No matter how bad things were in the world, how many Mansons there were, how many Kennedys they killed, we knew on Sundays, we'd come in here for an hour, and everything was going to be all right.

Dünya'da her ne kadar kötü şeyler olsa da, ne kadar Manson'lar * varsa, ne kadar Kennedy'ler öldürülse de, pazar günleri, bir saatliğine buraya geliriz ve biliriz ki herşey iyi olacak.

I mean, they wouldn't have come out here, they wouldn't have gone through all this, exposed themselves like this unless they were dead certain they had the right man.

Yani, eğer doğru kişiyi bulduklarına kesinlikle emin olmasalardı, bu kadar zahmete katlanıp buraya gelerek, kendilerini bu şekilde ifşa etmezlerdi.

I have a few friends here I was concerned about I wanted to see if they were right.

Burada endişelendiğim birkaç dostum var iyi olup olmadıklarını görmek istedim.

About two sisters who died right here. Yeah, they were twins. L think it was back in'89.

Tam burada ölmüş iki kız kardeş hakkındaki.

And what we have right here, in the last year - These are the photos of 112 men from the Special Forces community... who have died because somebody knew they were coming.

Burada, bir sene içinde ölen özel kuvvetlerden 112 adamın fotoğrafları var.

They were gonna throw down and consummate it right here in the foyer?

Kendilerini yere atıp salonda işi bitireceklerini mi?

If they were to walk past here right...

Eğer şimdi yanımızdan geçece...

So, if there were any complaints or any grievances against her, they'd be in here, right?

Eğer hakkında bir şikayet varsa, Burada yeralması gerekir değil mi?

Well, they were- - they were right back here.

Tam şu tarafta, arkadalardı...