They were killed traduction Turc
930 traduction parallèle
And they were killed with bullets - bullets from repeating rifles.
Ve onlar fişeklerle öldürüldüler... seri atan tüfeklerden çıkan fişeklerle.
No, I just know they were killed in an accident.
Hayır. Sadece bir kazada öldüklerini biliyorum.
They say these guys weren't killed by the Nips, they were killed by the Chinese.
Onları Japonlar değil, Çinliler öldürmüş.
They were killed together.
Birlikte éldiiler.
They were killed instantly by a high mortar shell.
Bir havan mermisiyle oracıkta öldüler.
They were killed in an aeroplane crash 11 years ago.
On bir yıl önce bir uçak kazasında vefat ettiler.
They were killed.
Onlar öldüler.
Well, while you were listening to your Mozart... my mother and my father were... marched to the gas chamber where they were killed.
Sen Mozart'ını dinlerken benim annem ile babam öldürülecekleri gaz odasına yürüyorlardı.
They were killed my nerve broke, and I fled.
Onlar öldürüldüler fena oldum ve kaçtım.
They were killed.
- Öldürüldüler.
I know why they were killed.
Neden öldürüldüklerini.
I wasn't even sure of Harrod and MacPherson... until they were killed by the others.
Diğerleri tarafından öldürülene kadar... Harrod ve MacPherson'dan emin bile değildim.
They were killed in a car accident.
Bir araba kazasında öldüler.
Two young Tachibana girls. They were killed and their backs were skinned.
İki Tachibana'lı kız... öldürüldüler ve sırtları yüzüldü.
They were killed.
Onlar öldürüldü.
They were killed 2 hours ago.
Öleli iki saat kadar olmuş.
They were killed in an automobile accident.
Bir otomobil kazasında öldüler.
Well, it looks like they were killed with a Magnum.
Evet, sanırım bir Magnum'la öldürülmüşler.
Then they were killed too.
Hemen akabinde, kendileri de öldürüldü.
Where they were killed, they were buried.
Öldükleri yerde gömüldüler.
All I gotta do is go to cops and confess to those first three robberies and, you know what, all of a sudden, they look into the other two where the women were killed.
Yapmam gereken tek şey polise gidip, ilk üç soygunu itiraf etmek ve, bak ne diyeceğim, birden, kadınların öldürüldüğü öteki iki soygunu araştıracaklar.
They got a direct hit, and the others were killed.
Onlara doğrudan ateş açıldı, ve diğerleri öldü.
I'm sure they were all killed.
Eminim hepsi öldürüldü.
( Burnside ) There they were, a happy couple... and all because they believed... that Prince Burhan had killed himself for love of her.
İşte oradaydı, mutlu bir çift... ve hepsi Prens Burhan'ın kendini... O'nun aşkından öldürdüğüne inandıkları içindi.
They were both killed instantly.
Her ikisi de oracıkta hemen öldüler.
We thought they were killing 10 of us for the one fascist killed.
Öldürülen bir faşist için onumuzu öldüreceklerini sanıyorduk.
How were they killed?
Nasıl öldürülmüşler?
They were all killed.
Hepsi öldü.
Lyakhov and Moroz were killed because they were big.
Lyakhov ve Moroz büyük oldukları için öldüler.
They say his mother and sister were killed.
Annesi ile kız kardeşinin öldüğünü söylediler.
When they were running low on oxygen, they killed the crew with Tigger Fun, so that they would survive longer.
Oksijenleri bitmeye başladığında diğerlerini Tigger fun ile öldürmüşler. Bu sayede daha uzun süre hayatta kalmışlar.
They were all killed?
Hepsi öldü mü?
Today some of their friends were killed... and tonight they are drinking, very gay.
Bugün arkadaşlarından birkaçı öldü ama akşamına çok neşeli içebiliyorlar.
- Master was attacked. He killed one of them, but they were too many.
- O birini öldüdü, Ama onun için çok fazlaydılar.
Not if they thought he were killed by a German.
Ya eğer bir Alman tarafından öldürüldüğünü düşünürlerse.
They were standing near him when he was killed.
Öldürüldüğünde kurbanın yakınındalar idi.
"We are recommending that those members of the group known... as'The Dirty Dozen'who survived this operation... should have their records amended to indicate... that they are being returned to active duty at their former ranks. And that the next of kin of those prisoners who were killed be advised... that they lost their lives in the line of duty."
"On Íki Kirli Adam olarak bilinen grubun operasyondan sağ çikan üyelerinin sicillerinin silinerek göreve iadelerini ölenlerin yakınlarına ise şehit olduklarının bildirilmesini öneriyoruz."
You see, they were all killed that day, the whole company.
Hepsi o gün öldürüldü. bütün bölüm.
You saw that they were killing and being killed.
Öldürdüklerini ve öldürüldüklerini gördünüz.
And over the years, Cinnamon, he's probably killed hundreds of unsuspecting people who thought they were escaping to the West. And stolen their money.
Yıllar boyunca, Cinnamon Batı'ya kaçacağını düşünen yüzlerce masum insanı öldürdü ve paralarını da çaldı.
The men these rustlers killed, they were my friends.
Bu hırsızların öldürdüğü adamlar benim arkadaşımdılar.
Their logic would not have permitted them to believe they were being killed.
Mantık, yok olduklarını düşünmelerine izin vermemiştir.
And since the natives were all killed, they brought in slaves from Africa... to work the cane fields.
Ve Yerlilerin tümü öldürüldüğü için Afrika'dan köleler getirmişler ; şeker kamışı tarlalarında çalıştırmak için.
I won't name any names, but they were hateful people, people who were hoping for the cruelest of sentences, who were hoping I'd be killed immediately, who didn't think I should even be allowed to defend myself.
İsim vermeyeceğim ama kin dolu insanlardı. Bu insanlar en acımasız cezaların verilmesi ve derhal öldürülmem için dua ediyorlardı. Yine bu insanlar kendimi savunmaya hakkımın olduğunu bile düşünmüyorlardı.
Over 10 people were killed the authority is alarmed they'll say that we're unable to control the situation
Ama Ying Chuen kerhanesinde çok gürültü çıktı 10 kişiden fazlası öldü, polis alarm verdi! Senin durumu kontrol edemediğin söyleniyor
They were all killed within three days.
... ve tılsımları almak istemedi ve 3 gün içinde öldürüldüler
Where are all the others? They were all killed!
Birader Gau, neden bu kadar azsınız?
I never dreamt that... I could escape! They were all killed!
herkesini teker teker öldürdüler hayatta kalabileceğimi... hiç düşünmüyordum hepsini öldürdüler
They were probably killed.
Muhtemelen öldürüldüler.
The Chindits killed Japanese where they thought they were safe, and forced them to divert troops from other purposes.
Çinditler Japonları tam da güvenli hissettikleri yerlerde öldürdüler ve dikkatlerini diğer amaçlarından buraya çekmeye zorladılar.
Most of the police were killed in that station house, and the guys on patrol when the quake hit probably got more to do than they can handle.
Bölgedeki polislerin çoğu bu karakolda öldüler, deprem olduğunda devriyede olanlar ise muhtemelen işleri başlarından aşkındır.
they weren't there 24
they weren't 91
they were 560
they were together 21
they were good 30
they were best friends 18
they were right 58
they were beautiful 18
they were not 22
they were lovers 19
they weren't 91
they were 560
they were together 21
they were good 30
they were best friends 18
they were right 58
they were beautiful 18
they were not 22
they were lovers 19