This day traduction Turc
22,368 traduction parallèle
When you told me you were a Blackwood, I knew this day would come.
Blackwood ailesinden olduğunu söyleyince bugünün geleceğini biliyordum.
Whether it was right in this day and age that the Queen's consort, her husband, should kneel to her rather than stand beside her.
Bu çağda Kraliçe'nin eşinin kocasının, onun yanında durmasının yerine eğilmesinin doğru olup olmadığını sordum.
I've been waiting for this day my whole life, and now that it's hear I'm shy.
Tüm hayatım boyunca bugünü bekledim ben Ve şimdi oldu ama çok utangacım
A day may come when the courage of women fails, and we forsake our friends and break all bonds of fellowship, but it is not this day!
Kadınların cesaretlerinin kırıldığı, dostlarımızı terk ettiğimiz tüm gönül bağlarımızı kopardığımız o gün elbette gelebilir ama o gün, bugün değil! Yüzüklerin Efendisi.
This day is hard enough for all of us and we deserve answers.
Bu gün bizim için zaten çok zor, bir cevabı hak ediyoruz.
I was the lead detective on the case last year, and I have been dreading this day ever since.
Belki sıradan bir araç hırsızlığı vakasıdır. - Arabada GPS yoktur herhalde?
A siren will go off... to commemorate the deceased at this time from this day on.
Bugünden itibaren her gün bu saatte ölülerin anısına siren sesi verilecek.
To this day, I send her a card every year with a little money in it.
Değil mi ama. Her sene ona içinde para olan bir kartpostal gönderiyorum.
I know that you have dreamed about this day since you were a little boy, but we are paying for this out of our own pocket, okay?
Bugünü küçük bir oğlan olduğundan beri hayal ettiğini biliyorum, ama bunu kendi cebimizden ödeyeceğiz, tamam mı?
"This practice has been adapted " into present day by Santeria priests, "or Santeros, mostly comprised of Víbora Dorada."
Günümüzde bu sistem Santeria papazrları veya Santeros tarafından benimsendi.
This is always a hard day for me.
Her yönüyle benim için zor bir gündü.
If this landlord isn't taking one measly hour out of his day to fix your showers, then what's this scumbag doing with all your hard earned cash?
Bu serseri bizim zor kazanılmış paramızla ne yapıyor?
All you've done is bring this town one day nearer to disaster.
Senin yaptığınsa her gün bu kasabayı yıkıma götürmek.
All you've done is bring this town one day nearer to disaster.
Tek yaptığın bu kasabayı her geçen gün yıkıma götürmek.
This is Reagan's last day.
Bugün Reagan'ın son günü.
Is this because I farted in front of you the other day?
Geçen gün karşında osurdum diye mi?
Anyway this is the last day, I thought will do it step by step.
Pekala bugün son gün, esasında bunu adım adım yapmak istemiştim.
I remembered this morning that, oh, my God, it's the day after tomorrow.
Bu sabah hatırladım ama şimdi Tanrım, yarından sonraki gün.
I want you to take this moment and think back to the day we met.
Seni ilk tanıştığımız güne götürmek istiyorum.
Or take them far, far away from here in the hopes that Cole succeeds and that one day this war will be over.
Ya da onları uzaklara götürüp Cole'un görevi başarmasını ve günün birinde savaşı kazanmasını ümit edersin.
And then one day, this little shit showed up.
Sonra bir gün, bu bit torbası çıkageldi.
I haven't been this jealous of my dog since I saw him licking his own balls every day.
Her gün taşaklarını yaladığını gördüğümden beri köpeğimi hiç bu kadar kıskanmamıştım.
Angus, I haven't seen you like this since the first day of residency.
Angus, ihtisas döneminin ilk gününden beri seni böyle görmemiştim.
This is your day.
Bu senin günün.
But some day this "Sorry-l Love you"... will cost me my job.
Ama senin " özür dilerim ve seni seviyorumun işime mal olacak.
Press is going to have a field day with this case.
Basın bu davayla bayram edecek.
Well, isn't this your lucky day?
Güzel, şanslı günündesin değil mi?
This guy was supplying drugs to half the dealers on the island, including Kamekona and his partner Levi back in the day.
Geçmişte Kamekona ve ortağı Levi dahil adadaki satıcıların yarısına uyuşturucu tedarik ederdi.
I thought this was your day off.
- Ha? Bugün bos günün saniyordum.
Yeah, I'm willing myself to live another day, another week for this baby.
Evet, ben bu bebek için bir gün daha bir hafta daha yaşamayı umuyorum.
And every day I have this baby inside of me is a good day for him.
Bu bebeğin bir gün daha içimde kalması onun için iyi bir şey.
I mean, I don't have a lot, and, uh, well, basically, I wear this every day.
Pek bir şeyim yok zaten. Hatta neredeyse her gün üstümdekini giyiyorum.
One of my superiors told me this on my first day... as a Captain of the Special Forces.
Özel Kuvvetler Yüzbaşısı olarak ilk günümde sunbaelerimden biri şöyle söylemişti.
Stella, this is your lucky day.
Stella, şanslı günündesin.
Mmm! And when you mix it up with the potatoes and the... the beans... You guys eat like this every day?
Bunu patates ve fasulyelerle karıştırınca siz her gün böyle mi yemek yiyorsunuz?
What are the chances of this happening one day after we accuse her of running a con?
Kızı sahtekarlık yapmakla suçladığımız günün ertesinde bu olayın olma ihtimali nedir?
You have a drink at this bar three times a day.
Bu barda günde üç kere içiyorsun.
So, this is, what, celebrating Abandonment Day?
Ne yani, Terk Edilme Günü'nü mü kutluyorsun?
This is the happiest day of my life!
Ben onu rüya sanmıştım!
Has this seemed like the longest day?
Uzun bir gün olmadı mı?
♪ This is a day, just a day like every other ♪
# Bugün, tıpkı diğer günler gibi #
Defense would have a field day with this if they knew about it.
Savunma makamı bunu öğrenirse bayram eder.
You sit in this goddamn dark office all day long.
Bu karanlık lanet ofiste oturup duruyorsun.
Now try it as if this isn't your first day as a person.
Şimdi de insan olarak ilk günün değilmiş gibi davran.
We could do this all day, but I have actual feelings for her.
Bunu bütün gün devam ettirebiliriz ama ona karşı gerçek duygular besliyorum.
And the only record we have of what happened that day is in this log.
Ve o gün yaşananlarla ilgili elimizdeki tek kayıt işte bu defterde.
Today if you would burn CDs of the worldwide data flow for one single day and stack them up to a pile, this pile would reach up to Mars and back.
Günümüzde, sadece bir günde dünya çapında aktarılan veriyi CD'lere yazmayı denerseniz, elinize geçen CD yığınının uzunluğu Mars'a gidip geri gelmeye yetecektir.
I was arrested and I was in court and I thought I was going home that day and then this federal prosecutor tells the judge that we not only have to hold Mr. Mitnick without bail but we have to make sure he can't get to a telephone.
Tutuklandım ve mahkemeye çıktım. O gün eve döneceğimi sanıyordum. Sonra bir federal savcı, yargıca Bay Mitnick'i kefaletsiz olarak tutmakla kalmayıp bir telefona erişemeyeceğinden emin olmalıyız dedi.
Now through this special TV offer you can receive a Motorola flip phone with Cellular One service for just pennies a day.
Bu özel televizyon teklifiyle, günde birkaç peniye Cellular One ile Motorola telefon alabilirsiniz.
Hey, this might be our lucky day.
Belki şanslı günümüzdeyizdir.
- Moreover, the existence of this note undercuts Mr. Canton's claim that he wrote "Good Morning Magic Sunshine" in less than a day.
Ayrıca Bay Canton bir günden kısa sürede yazdığını iddia ettiği Good Morning Magic Sunshine şarkısının notları da var.
days 2668
daybreak 32
daylight 32
daya 50
dayana 20
days left 44
dayna 86
days ago 298
days remain 20
day off 18
daybreak 32
daylight 32
daya 50
dayana 20
days left 44
dayna 86
days ago 298
days remain 20
day off 18
days a year 35
days now 26
day two 29
days later 66
days a week 26
day out 85
day before yesterday 18
days and 46
day in and day out 25
day one 66
days now 26
day two 29
days later 66
days a week 26
day out 85
day before yesterday 18
days and 46
day in and day out 25
day one 66
day in 57
day by day 66
day basis 16
day suspension 16
day weekend 17
day after tomorrow 77
day three 20
day and night 151
day or night 97
day after day 123
day by day 66
day basis 16
day suspension 16
day weekend 17
day after tomorrow 77
day three 20
day and night 151
day or night 97
day after day 123