To rest traduction Turc
17,056 traduction parallèle
No. He needs to rest.
Yok dinlensin bırakalım da.
Just take this extra time to rest and...
- Biraz daha dinlen ve...
- Nah, laid to rest.
- Hayır, inzivaya çekildi.
I need you to put to rest any question about who hired you.
Bu soruyu bir kerede cevaplamana ihtiyacım var. Seni kim kiraladı?
You are being trained to carry a weapon, to respect the power of a gun, to understand that it is a privilege to be earned, not a right given to anyone who... Take the rest of the day off to process and recuperate.
Silah taşımak için eğitiliyorsunuz silahın gücüne saygı duymak için, hakketmenin bir ayrıcalık olduğunu anlıyorsunuz, herhangi birine verilmiş hak olmadığını... günün geri kalanında izinlisiniz.
I don't know what game this is, but if you don't want to spend the rest of the night detained, searched, and questioned repeatedly, get the hell out of my airport.
Ne tür bir oyun çeviriyorsunuz bilmiyorum, Ama bütün gece alıkonulup, tekrar tekrar sorgulanmak, soruşturulmak istemiyorsanız, Havaalanımdan defolup gidersiniz.
Rest of the way to what?
Yolun neye geri kalan?
You will be feeding off his generosity for the rest of your life once you marry, but I only have the prince in France for a short while, and I intend to enjoy the feast.
Onunla evlenir evlenmez hayatının geri kalanı için cömertliğinden faydalanacaksın. Ama ben kısa süreliğine Fransa'nın Prensi olarak kalacağım ve ziyafete benim de katılmaya niyetim var.
Are you really prepared to spend the rest of your life with someone you know you will never love?
Sevmeyeceğiniz biriyle hayatınızın geri kalanını geçirmeye razı mısınız?
And I don't want to tend fireplaces for the rest of my life.
Hayatımın geri kalan kısmında şöminelerle uğraşmak istemiyorum.
If you'd have taken Meliorn to be tortured, you would have that on your conscience for the rest of your life.
Meliorn'un işkence edilmesine izin verseydin hayatın boyunca vicdanın sızlardı.
Oh, aye, he says to I..... "rouse the rest of the village and head down to the shore".
- Zorladı mı? Evet, bana dedi ki "Köyün geri kalanını uyandırıp sahile inin".
But you need to sit back down and listen to the rest of my story.
Ama oturup hikayemin kalanını dinlemelisin.
We have to dig out the rest in the library.
Gerisini kütüphanede araştırmamız lazım.
Your parents, God rest their souls, would be very proud to see what fine manners you have.
Ailen ne kadar ahlaklı bir çocuk olduğunu görseydi seninle gurur duyardı.
He should count himself lucky he's not on the way to the mine with the rest of them.
Diğerleri gibi madene gitmediği için kendini şanslı saymalı.
I want to walk by your side for the rest of my days, share everything I have with you.
Ömrümün sonuna kadar sizinle olmak istiyorum. Sahip olduğum her şeyi sizinle paylaşmak istiyorum.
Not e'en to bury the poor soul, God rest it!
Zavallıyı gömemem bile. Huzur içinde yatsın.
So you think Dr. Gilroy figured out that Nolan Bale is Mr. Butter Pecan and he made a deal with Nolan's billionaire father to set up Hannan in exchange for a donation that would fund his doctor's research for the rest of his life.
Yani Dr. Gilroy'un, Nolan Bale'in Bay Tereyağlı Ceviz olduğunu anladığını ve Nolan'ın milyarder babasıyla, tıbbi araştırmalarına kalan hayatı boyunca kaynak oluşturacak bir bağış karşılığında anlaşma yaptığını söylüyorsun.
And believe me, I have enough evidence to bury your ass for the rest of your life.
İnan bana hayatının kalanı boyunca seni mahvedecek kadar kanıtım var.
Do you want to spend the rest of the day in an interrogation room?
Günün kalanını bir sorgu odasında geçirmek ister misin?
And the rest, we managed to scrounge up from personal stocks.
Kalanını da kendi eşyalarımızdan aldık.
So, if he wants the rest of the world to know, he'll help me lock away the man that killed my father.
Eğer dünyanın kalanının da bilmesini istiyorsa babamı öldüren adamı hapse atmama yardım edecek.
I thought we could just rest for a couple of hours and then get back to work.
Birkaç saat dinlenip sonra yine işe döneriz.
You know, to set things up for rest of team.
Ekibin kalanı için her şeyi hazır etmek için yani.
I have paid my dues, and I refuse to go to jail for the rest of my life for a mistake.
Ben kefaretimi ödedim ve ömrümün geri kalanında hapis yatmayı kabul etmiyorum. Bir yanlışlık için.
I want to spend the rest of my life with you.
Hayatımın kalanını seninle geçirmek istiyorum.
Great, and the rest is up to her.
Güzel, gerisi ona kalmış.
The most important thing is for you to get some rest.
Şu anda en önemli olan şey dinlenmen.
You must fix everything Rudra's mother and the rest of the RAW agent's family had to go through.
Her şeyi düzeltmek gerekir, Rudra'nın annesi ve RAW ajanlarının ölen aileleri huzura kavuşmak zorundasınız.
He would know how to get to the rest of them.
Geri kalanlara nasıl ulaşacağını biliyordur.
Doesn't mean the rest of them have to.
Kalanların da ölmesine gerek yok ama.
Angela, do you really trust your 15-year-old self to make decisions for the rest of your life?
Angela, on beş yaşındaki hâlinin hayatının geri kalanı boyunca senin yerine karar vermesine güveniyor musun?
I have no more witnesses to examine, your honor. I now rest my case.
Çağıracak tanığım yok, sayın yargıç Söyleyeceklerim bundan ibaret.
Yeah, just don't expect to get, like, another date for the rest of high school.
Evet, sonra lisenin geri kalanıyla çıkmayı falan bekleme.
I was gonna tell you to stay away from Rachel for the rest of your life, but I don't have to do it now, because you're gonna wind up in prison anyway.
.. sana hayatının sonuna kadar... Rachel'dan uzak durmanı söyleyecektim. Ama şimdi bunu yapmama gerek kalmadı,
I also gave half your business to the partners that backed you and the rest to Jessica and Louis.
Ayrıca işlerinin yarısını sana arka çıkan ortaklara verdim. - Geri kalanı da Jessica ve Louis'e.
Just give me the people who are actually responsible for it, and I'll see to it that both you and Mike can practice law for the rest of your lives.
Bana bu işten sorumlu kişileri ver ben de Mike ve senin ömür boyu avukatlık yapmanızı sağlayayım.
I just came by to let you know that Jessica had to go out, so the trial is done for the rest of the day.
Jessica'nın bir yere gitmesi gerekti, duruşma bugünlük sona erdi demeye gelmiştim.
Testifying against your friends may not seem like a big deal right now, but it's something you are gonna have to live with - for the rest of your life.
Arkadaşlarınıza karşı ifade vermeniz şu an büyük görünmeyebilir ama bunu yaparsanız ömrünüzün geri kalanını bununla geçireceksiniz.
Because I have to live with myself for the rest of my life.
Çünkü hayatımın sonuna kadar bununla yaşamak zorundayım.
That's why she wants to spend the rest of her life with me.
Bu yüzdendir ki, geri kalan hayatını benimle geçirme niyetinde.
I should have come to you, and I'm sorry I didn't, and I will regret that for the rest of my life.
Sana gelmem lazımdı ama gelmedim, özür dilerim ve hayatımın sonuna kadar pişman olacağım.
You cut off one head, it grows two others, you have to cut off every head and burn the rest of it.
Bir başını kestin. İki başı daha ortaya çıkıverdi. Her başı tek tek kesmeli ve kalanlarıda yakmalısın.
I mean, look, it's nothing personal, but with Reddington being such a wild card, the rest of us need to know where we stand.
Bak bu kişisel değil Reddington'un ne yapacağını hiç birimiz kestiremezken geri kalanımızın ne yapacağımızdan emin olması gerekiyor.
I need to call in the rest of my squad to secure the suspect.
Takımımın geri kalanını tutuklunun güvenliği için aramalıyım.
I want to take care of you for the rest of our lives, for better and definitely for worse.
Sana hayatın boyunca göz kulak olmak istiyorum iyi günde ve kesinlikle kötü günde de.
Do you really want your child to pay the price for that mistake for the rest of his or her life?
Çocuğunun hayatının geri kalanında bu hatanın bedelini ödemesini mi istiyorsun?
You'll be charged with espionage, treason, accessory to murder, thrown in prison for the rest of your life, if you're lucky.
Casusluktan, vatana ihanetten, adam öldürmeye teşebbüsten yargılanacaksın eğer şanslıysan ömrünün geri kalanını hapiste geçireceksin.
You're trying to twist the rest into a narrative you can't prove.
Minareyi kılıfına uydurmaya çalışıyorsun.
Don't you want to stick around, fill in the rest?
Buralarda olup geri kalan parçaları da bulmak istemez misin?
restaurant 59
rest 339
restaurants 77
restless 21
resting 79
reston 26
restraint 44
rest in peace 169
restroom 22
rest well 28
rest 339
restaurants 77
restless 21
resting 79
reston 26
restraint 44
rest in peace 169
restroom 22
rest well 28
rest up 55
rest assured 227
rest easy 35
rested 52
rest now 42
restraining order 19
rest his soul 25
restrain him 23
to relax 19
to recap 23
rest assured 227
rest easy 35
rested 52
rest now 42
restraining order 19
rest his soul 25
restrain him 23
to relax 19
to recap 23