English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / Tough shit

Tough shit traduction Turc

176 traduction parallèle
Tough shit!
Sacmalik!
Hey, if they don't like it... tough shit.
Hey, hoşlarına gitmezse... çok da umurumda.
That's some tough shit, man.
Aksiliğe bak! Tanrım.
Tough shit, you virgin queen.
Sert pislik, seni bakire kraliçe.
Tough shit.
- Zor be!
Tough shit.
Zor işler.
Tough shit. Act a fool.
Yeniden şöyle yapacaksın.
Tough shit, Hopalong.
Kapat çeneni, Hopalong.
- Tough shit.
- Baş belası.
Tough shit.
Hadi oradan.
Well, I guess that's just tough shit.
Sanırım bu çok ağır.
As the French say, "C'est tough shit."
Fransızların dediği gibi, talihsizlik!
- Hey, tough shit.
- Ben anlamam.
And if they don't, tough shit.
Yoksa bu iş çok zorlaşır,
This is where I live. You don't like my Ring Dings, tough shit.
Burası benim evim, canım isterse temizlik yaparım.
Well, tough shit, Bobby.
O zaman, sıçtın Bobby.
Real tough shit.
Şansı yaver gitmedi.
If it doesn't work, that's your tough shit.
Paramı ver yoksa götünü sikerim.
Well tough shit!
Baş belası pislik!
Way it goes. Your girlfriend doesn't love you? Tough shit.
Kız arkadaşın seni sevmiyor mu?
Tough shit, bro. This ain't Miami.
- Burası Miami değil.
I've also decided... ... that if you don't like it, that's tough shit.
Şuna da karar verdim hoşlanmıyorsanız bu sizin sorununuz.
I got your tough shit right here.
Şimdi sana gününü gösteririm.
- Tough shit.
- Ne kötüymüş.
Life in prison is some tough shit to wrap your mind around. Know what I'm saying?
Hapishane hayatı zihnini sarıp sarmalıyor.
- Tough shit, George.
- İyi şanslar, George.
Tough shit, Cassie-poo. Better luck next time.
Başına bela aldın Cassie'cik.
Tough shit, man.
- Tura, ben hep kazanırım.
- Tough shit.
- Saçmalık.
If I'm making too much noise, tough shit.
Çok fazla gürültü yapıyorsam, zor şey.
Tough shit, that's how it is.
Baş belası, bu işler böyledir.
Tough shit.
Talihsiz birşey.
Tough shit.
Yazık olmuş.
Tough shit.
Hayır. Saçma.
If it gets in your eyes, tough shit!
Gözüne kaçacakmış! Çok da sikimde!
Shit, they're all tough.
Kahretsin, hepsi zor.
A lot of deep shit about how tough it is being a hooker.
İşleri ne kadar zor, zavallı fahişeler!
Now, why would he give a shit whether I start my time tough or easy?
Hapishane hayatımın kolay ya da zor olması onu neden ilgilendirsin ki?
But there's a young hothead who thinks he's tough and wants to start some shit instead of letting things take their natural course.
Ama sert olduğunu sanan dik kafalı bir genç var. Ve herşeyi oluruna bırakmak yerine bazı saçmalıklar başlatmak istiyor.
I'm gay, and on the street that means tough but Brennan scares the shit out of me.
Ben eşcinselim ve eşcinseller güçlü insanlardır. Ama Brennan ödümü koparıyor.
The last time you pulled this jive, jitterbug, tough gonad shit, people lost body parts!
Lanet olsun Jack, sana diyorum! Bu maço, kabadayı kahraman rolünü son oynadığında insanlar organlarını kaybetti!
Beats the shit out of the fruity music you listen to, tough guy.
Sen git de ibnelerden çıkan osuruk sesini dinle sert çocuk.
You talk tough, with that shit in your hand.
Üzerindeki bu lekeyle hâlâ ortalıklarda dolaşıyorsun.
You pull that tough-guy shit on Aaron again, I'll kick your ass to Sunday!
Aaron a bir daha sert çocuk oyunu oynarsan, kıçına tekmeyi basarım.
- Tough shit!
- Sansına küs!
When he beat the shit out of that guy I told the class how tough my father was.
Adamı dövdüğünde sert biri olmasıyla övünmüştüm.
You look real tough, you got a gun and everything... but you ain't about to kill shit.
Kime siktireyim? Evet, çok sert gözüküyorsun. Silahın falan da var.
Why don't you pay that shit since you're ballin'so tough?
Neden gidip ödemiyorsun şunu, madem o kadar çok zenginsin?
Man, I ain't do nothing. Think this bullet gives a shit how tough you are?
Sence bu kurşunlar ne kadar sert bir erkek olduğunu umursarlar mı?
Tough shit!
Çok umurumdaydı!
I tell you, this no-show shit is tough.
Bankamatik işçisi olmak zormuş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]