Tough girl traduction Turc
188 traduction parallèle
- Tough girl!
- Sert kız! - Ne sandın?
- Here, tough girl, hold the dog.
- Al haşin kız, köpeği tut.
I'm a big tough girl.
Ben güçlü bir kızım.
She's a tough girl but she's got a weakness.
O zor bir kız... ama bir zayıflığı var.
Aw, tough girl.
- Sert kız.
Even a tough girl like you can cry?
Ee, sert kız, demek sen de ağlayabiliyormuşsun.
What happened to that tough girl?
O dayanıklı kıza ne oldu?
Huh, tough girl?
Çok mu akıllısın?
You're a tough girl to get a date with.
Sen zor bir kızsın.
- Tough girl.
Cesur kız.
I'm a tough girl.
Ben sert bir kızım.
It's just the whole tough girl image.
Sadece bu sert kız imajın.
It's a tough proposition, girl, this pioneer life in a savage wilderness.
Vahşi ortamda bu tür gezgin hayatı katlanılması çok zor bir tercih sayılır.
I know, but that girl's in a tough spot.
Seni anlıyorum, ama o kız zor durumda.
I know it's tough to forget a swell girl like that.
Harika saçlar, nefis gözler.
That's tough. Especially on a girl.
Zor olmalı özellikle küçük bir kız için.
leaving a girl is a real tough thing to do.
Filmlerde bile bir kadını bırakıp gitmek çok zor bir şey.
That's a tough-lookin'girl you got with you, man.
Kendine dişli bir hatun bulmuşsun, ahbap.
I learnt to handle hecklers by working in a nightclub so tough the hatcheck girl was a gorilla.
Bu çok kötü. Pekâlâ Romeo, bayan Henderson'la aranız nasılmış bakalım?
He can make life real tough on a working girl.
Bir fahişenin hayatını zorlaştırabiliriz.
I know how tough it is for a single girl to make it on her own.
Bekar bir kız için hayat mücadelesi ne zordur bilirim.
Look, Robin, I know it's tough losing your little girl.
Robin bak, kızını kaybetmiş olmanın zor olduğunu biliyorum.
Right now we got a real tough case, though - This 7-year-old girl.
Şu sıralarda 7 yaşında gerçekten zorlu bir kız var.
My little girl... the tough babe.
Küçük kızım benim... Sert bebeğim.
She's just a beautiful, wonderful, funny, witty... Ioving, sexy, tough-as-nails, a little weird girl... and I absolutely adore her.
O sadece güzel, harika, eğlenceli, zeki... seven, seksi, tırnak gibi, küçük esrarengiz kız... tabi ki ona tapıyorum.
Listen, I bought this tough-girl routine for about five seconds.
Dinle Amy. Şu sert kız ayağını 5 saniyeliğine yuttum.
Seems they had a tough time identifying the girl.
Ama kızın adını öğrenmek biraz zor oldu
You're pretty tough for a drug company office girl.
Bir ilaç şirketi ofis elemanı için çok sertsin.
You can work your tough-girl thing, but I know you're in love with me.
Böyle sert olmaya devam edebilirsin, Jane, ama biliyorum bana deli gibi aşıksın.
You see that. It's tough skin, girl.
Dövmeyi görüyor musun?
It's okay, tough Robo-girl.
Sorun değil sert Robo-kız.
Tough girl. / Yeah.
- Çetin cevizmiş.
You don't think the main man is tough enough to join your little Girl Scout troop.
Siz palyaçolar Esas Adam'ın bu küçük İzci Kız grubuna katılacak kadar sert olmadığını düşünüyorsunuz.
That's right, tough guy, we've got your girl.
Evet, büyük kahraman. Sevgilin elimizde.
Mr. Tough Guy, served up to me on a platter by the pretty black girl.
Güzel zenci kız seni bana tepsi üstünde sundu.
You must have been a tough little girl.
Yaşınıza göre oldukça kuvvetliymişsiniz.
You took my girl and I'll see how tough you are.
Sevgilimi elimden aldın. Bakalım ne kadar sıkısın.
I mean, you're this tough kid from Chino who lives in some rich family's pool house, with an ex-girlfriend who's maybe the most intimidatingly beautiful girl in the history of high school.
Sen busun, Sen Chino'dan gelen sert çocuksun. Çok zengin bir ailenin havuz evinde yaşayan. ve eski kız arkadaşı belkide okul tarihinin en güzel kızlarından biri olan çocuk.
You know the tough part is this girl is a constant pain in my ass.
İşin zor tarafı kız sürekli başıma bela.
How could they go to a red light district when they've got me around? It sure is tough to be a girl, isn't it?
Yanlarında benim olmama rağmen onlar oraya girdi... kadın olmak heryerde dezavantaj...
Oh, good grief! I swear, it's tough to be a girl with sex appeal.
Popüler bir kadın hep böyle zorluklar çeker.
Tough girl.
- Sert kızsın ha.
That little girl was a tough cookie.
O küçük kız çetin cevizdi.
Tough girl.
Sıkı kız.
Loving one girl right is tough enough.
Bir kızı sevmek bile yeterince zor.
But, I gotta say, this girl's a tough one.
Ama söyemem lazım bu kız zor.
Tough little girl, ain't he?
Sağlam bir goril, değil mi?
Good,'cause if you were the girl, that- - that would've been tough on me.
Kız olan sen olsaydın bu bana koyardı.
Just... you know, no girl is tough.
Sadece.. bilirsin, hiç bir kız aptal değildir.
She was one tough little girl.
Çok kuvvetli küçük bir kızdı.
I don't know what you're looking for, but I just got out of a really tough relationship with this girl, Debbie.
Ne aradığını bilmiyorum. Ama Debbie diye bir kızla çok zorlu bir ilişkim vardı ve yeni bitti.
girl 5298
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girls 4202
girlfriend 1187
girly 48
girls' night out 16
girlie 124
girl power 27
girls' night 20
girlfriends 145
girl talk 30
girl stuff 27
girls laugh 17
girls laughing 18
girl trouble 22
girl this time you're all alone 21
tough 347
tough crowd 31
tough guy 330
tough day 56
tough love 46
girls laugh 17
girls laughing 18
girl trouble 22
girl this time you're all alone 21
tough 347
tough crowd 31
tough guy 330
tough day 56
tough love 46