English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ V ] / Very slowly

Very slowly traduction Turc

551 traduction parallèle
MANNING : But Hutton could see that the water eats away at the land only very slowly.
Ama Hutton, suyun karayı yalnızca çok yavaş biçimde aşındırabileceğini görebiliyordu.
But she fancied that she was growing old very slowly.
Fakat çok yavaş bir biçimde yaşlandığı kuruntusuna kapılmıştı.
Very slowly.
Çok ağırsınızdır.
It started in my very toes and came up, up, up very slowly... until my brain caught fire.
Bu sefer parmak uçlarımdan başlayıp yavaşça yukarı doğru hareketlendi ta ki beynim alev gibi yanana dek.
They kill white people very slowly.
Beyazları yavaş yavaş öldürüyorlar.
Then suddenly you started walking toward me... very slowly, very slowly.
Sonra aniden bana doğru çok yavaş bir şekilde yürümeye başladın.
And when you were walking toward me so very slowly, do you know what was in my mind?
Sen bana yavaş bir şekilde yaklaşırken aklımdan ne geçiyordu, biliyor musun?
You wouldn't like to start again very slowly, in words of one syllable?
En baştan teker teker ve yavaşça tekrar anlatabilir misiniz?
Barnaby, I'm going to speak to you very slowly so as not to confuse you.
Barnaby, seninle çok yavaş konuşacağım ki kafan karıştırmasın.
Even in an ice cube, the molecules are moving, but very slowly.
- Gitmemelisin! - Mulan -
You must let the chocolate melt very slowly in your mouth.
Çikolatayı ağzında yavaş yavaş eriteceksin.
They come up very slowly, one at a time, till it reaches the door, and the knob turns, and the door begins to open and...
Yukarıya çok yavaş çıkıyorlar, sırasıyla, ta ki kapı kapanana değin.
And he walked very slowly to the stand.
Ve şahit yerine çok yavaş geldi.
Even a child knows that! One of the climbers, the one in front, was moving very slowly.
Tırmanıcılardan biri, önde olanı, çok yavaş hareket ediyordu.
Time passes very slowly, when you wait.
Beklediğinde, zaman çok yavaş geçer,
Yet I was traveling very slowly.
Yolculuğum yine de çok yavaştı.
But my father said if you walk very slowly, it will soon be dark... and no one will be able to see you if you go into our barn.
Ama babam gene diyor ki... Eğer çok yavaş hareket ederseniz, yakında karanlık çökecek, ve sizin, bizim ambara girdiğinizi hiçkimse görmeyecekmiş.
- Yes, very slowly.
- Evet yavaşça.
" The days pass very slowly, and I hope to see you soon.
Günler çok yavaş geçiyor. Umarım yakında görüşürüz.
The light creeps up slowly... very, very slowly... very, very, very slowly...
- Yavaş yavaş, ışık yükseliyor. Yavaş yavaş.
You will lead your troops into battle against the Germans, or my friend here will kill you, very slowly and very painfully.
Askerlerini Almanlara karşı savaşa süreceksin ya da buradaki arkadaşım seni öldürür. Yavaşça. Ve çok acı vererek.
Very slowly.
Çok yavaşça.
Very, very slowly.
Çok, çok yavaş.
Now pull back your right foot very slowly.
Şimdi sağ ayağını yavaşça geri çek.
And if you won't manage it, you'll die, only slowly very slowly, old friend.
Eğer bunu başaramazsan, öleceksin yavaş yavaş hem de. Yavaş yavaş, eski dostum.
Here's Stoddard coming into the pits very slowly.
Stoddard çok yavaş bir şekilde pite doğru geliyor.
Very slowly.
Yavaşça.
Suffocating very slowly.
Hava yavaşça tükeniyor.
Very slowly with the whole cast.
Tüm dansçılar çok ağır hareket eder.
No, I intend to drive into Rome very slowly.
Hayır. Roma'ya çok yavaş ilerlemek niyetindeyim.
Very slowly.
Çok yavaş.
Darling, always the same, days speed by... but the nights go very slowly.
Başçavuş Frank Beardsley ABD Deniz Kuvvetleri Hayatım, her zamanki gibi günler hızlı geceler çok yavaş.
However, because of the destruct charges built into the mechanism, we must, of course, move very slowly.
Fakat, mekanizmaya bağlanmış yükü patlatmadan, elbette yavaş hareket etmek zorundayız.
Very slowly out this way.
Çok yavaş bir şekilde.
Now, you, very slowly, out this way.
Çok yavaşça, böyle gel.
Turn very slowly and place your hands against the wall.
Yavaşça dönün ve ellerinizi duvara yaslayın.
Go very slowly.
Yavaş yavaş.
You seem to be moving very slowly, Doctor.
Yavaş hareket ediyorsunuz, Doktor.
You do seem to be moving very slowly.
Çok yavaş hareket ediyor gibisiniz.
Very slowly, move this way.
Yavaşça, herkes bu tarafa.
Very slowly.
Çok yavaş olun.
But father said that if you walk very slowly, it will soon be dark, and no-one would see you go into our barn.
Ama babam gene diyor ki... Eğer çok yavaş hareket ederseniz, yakında karanlık çökecek, ve sizin, bizim ambara girdiğinizi hiçkimse görmeyecekmiş.
The pit was very deep, or she fell very slowly, because while she fell she had time to look around and to wonder what was going to happen next.
Ya kuyu çok derindi, yada Alice çok yavaş yuvarlanıyordu çünkü düşerken çevresine bakınacak, arkasından neler gelecek bakalım, diye düşünecek vakit buldu.
Release the clutch very slowly, once we're going at a bit of a lick...
Debriyajdan yavaşça ayağını kaldır, bir kere çalıştırdık mı...
Now, keep staring at that window until slowly, very slowly, the window begins...
Şimdi pencereye bakmaya devam edin. Yavaşça, çok yavaşça pencere...
Now, very slowly, start coming back up.
Şimdi, oldukça yavaş... başlıyoruz.
This beautiful girl will be locked into a steel cage, will change very slowly into a ferocious 450-pound gorilla.
Bu güzel kız çelik bir kafese kapatılacak ve yavaşça 200 kiloluk vahşi bir gorile dönüşecek.
He had very transit and the bus was going slowly.
Trafik sıkışıktı ve otobüs yavaştı.
He then said, very distinctly, if extremely slowly, these exact words...
Daha sonra, fazlasıyla yavaş olsa da... çok açık bir şekilde... söylediği tüm kelimeler şunlardı :
And he slowly drove around the block three times, and I could tell by the way he was looking at me that if I had been any other kind of a girl, it would have been the start of a very beautiful romance.
Yavaşça sokağın çevresinde üç defa dolaştı,... bana bakışından anladım ki eğer ben başka türlü bir kız olsaydım bu çok hoş bir gönül macerasının başlangıcı olabilirdi.
At this very moment, a huge continental unit is slowly taking shape.
Tam o anda devasa bir kıtasal birlik yavaş yavaş şekil alıyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]